| Ama derler ki; önemli olan tek şey denemekten asla yılmamaktır. Tamam mı? | Open Subtitles | ولكن الأمر الوحيد المهم فعلاً هو ألا تكف عن المحاولة أبداً موافق ؟ |
| Birçoğumuz harika bir fikrimiz olduğunda denemekten kaçınıyoruz. | TED | وبالنسبة للكثيرين منّا، عندما تكون لدينا فكرة مهمة، فنحن لا نجرب حتى المحاولة. |
| Ve aklıma onu bunu denemekten alıkoyacak bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أفكّر بأيّ شيء سيوقفه عن المحاولة |
| Birbirlerine asla dokunamayacaklarını biliyorlar, fakat denemekten asla vazgeçmiyorlar. | Open Subtitles | إنهما يعلمان أنهما لم يتماسا و لكنهما لن يتوقفا عن المحاولة |
| Ve onların güvenini boşa çıkaramayız. Ve denemekten vazgeçemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نخذل ثقتهم لا نستطيع الفشل فى المحاوله |
| Ama gerçek başarısızlık denemekten vazgeçmendir. | Open Subtitles | لكن الفشل الصحيح الوحيد عندما تتوقّف عن المحاولة |
| Keşke bunu denemekten vazgeçip mutlu olmaya baksa. | Open Subtitles | . و انا اتمنى فقط ان يتوقف عن المحاولة و يصبح سعيد |
| Ben denemekten vazgeçtim bile. Sabah Latin Amerika Edebiyatı'nda kendimden geçmişim. | Open Subtitles | لقد توقّفت عن المحاولة هذا الصباح أغمي علي في القصة الأمريكية اللاتينية |
| İhtiyaçlarımızı gidermeyi denemekten ve kendi evimizdeki konforu sağlamaktan daha mantıklı ne olabilir? | Open Subtitles | ماذا يكون اكثر عقلانية من المحاولة وانجاز تلك الحاجات ؟ في راحة بيتنا الخاص |
| Ama "Maymun Turpu Çekiyor"u denemekten korkmayacak biri. | Open Subtitles | ولكن ألست خائفا من المحاولة 'القرد يسحب اللفت'. |
| Bunu şu anda nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, ama bu demek değildir ki, denemekten vazgeçeceğiz. | Open Subtitles | لا أعلم كيف سأشرح ذلك الآن، ولكن هذا لا يعني أننا سنتوقف عن المحاولة. |
| Ve şu an şu an içimde "denemekten vazgeçme" diyen karşı konulmaz bir istek var. | Open Subtitles | والآن ، أنا لدي هذه الحالة العاجلة لمواصلة المحاولة |
| Sabırlı olmalısın. denemekten vazgeçmemelisin. | Open Subtitles | لكن يجب أن تكون صبورا يجب أن تستمر فى المحاولة, |
| denemekten zarar gelmezdi. | Open Subtitles | لايمكنكِ لوم فتاة على المحاولة لن أذهب لأي مكان |
| denemekten vazgeçmek yerine ölmek istediğini söylediğinde sana inandım. | Open Subtitles | وأصدقكِ حينما تقولين أنكِ ستموتين قبل أن تتوقفى عن المحاولة |
| Böylesi bir durumda, denemekten başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | حسناً، بالنظر للأوضاع لا ضرر من المحاولة |
| Belki benim hakkımda haklısın. Ama denemekten vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | وربّما تكونين محقّة بشأني لكنّي لن أكف عن المحاولة |
| Pekala, artık dur. denemekten vazgeç. | Open Subtitles | حسنٌ ، توقفى و حسب توقفى عن المحاولة بكدّ. |
| Ne demek istiyorsun yani, denemekten vaz mı geçmeliyim? | Open Subtitles | إذن ماذا تقول , يجب علي أن أتوقف عن المحاولة ؟ |
| Doğrusu, bir insandan işkence yaparak pek bir şey çıkaramazsın, ama siz aptallar denemekten vazgeçmiyorsunuz. | Open Subtitles | فى الحقيقه , أنه يمكنك ألا تعذب بشريا ولكن هذا لا يمنعك من المحاوله |
| Onun gibi kadınlar, fırtınalar koparırsın ya da denemekten ölürsün. Hadi ama. | Open Subtitles | امرأة كتلك، أنت تقتحم الشواطئ أو تموت أثناء المُحاولة. |
| denemekten zarar gelmez. | Open Subtitles | حسنا، للمحاولة لا يستطيع الإيذاء. |
| denemekten ne zarar gelir, değil mi? | Open Subtitles | لا توجد ضرر بالمحاولة , هل يوجد؟ |