Ben buna "Tüm deneylerin anası" diyorum. Dört enzim de renklerle eşleştirildi. | Open Subtitles | انا أتحدث عن التجربه الأم لجميع التجارب الأنزيمات الاربعه سوف تكون ملونه |
Benim işim deneylerin test maymunları için... çok acı verici olmadığından emin olmaktı. | Open Subtitles | كان عملي أن أثبت أن التجارب لن تكون مؤلمة جدّا على قردة الاختبار |
En müthiş deneylerin bazıları, en zorlu deneylerin bazıları, Antarktika'da yapılıyor. | TED | بعض من التجارب المدهشة ، تجارب أكثر تطرفا، تجرى في القارة القطبية الجنوبية. |
Garip deneylerin sayesinde medeni dünyanın birçok yerinde... istenmeyen bir kişi oldun. | Open Subtitles | تجاربك الغريبه غير مرحب بها خصوصاً في هذا الجزء من العالم المتحضر |
yapılan tüm çalışmalara ait verileri birleştirerek sistematik incelemeler yapıyor. Bu nedenle yapılan tüm deneylerin verilerine ihtiyacı var. | TED | لديها نظام مراجعة وتدقيق لكل المعلومات التي تُستخدم فى الأبحاث. ولذلك فهم يحتاجون كل معلومات التجارب. |
Bilimin bir var oluş biçimi olduğu ve deneylerin oyun olduğu fikirleriyle donanmış olarak sorduk, herkes bir bilim insanı olabilir mi? | TED | لذا، مسلحا بهاتين الفكرتين، أن العلم أسلوب حياة، وأن التجارب هي ألعاب، تساءلنا، هل بإمكان أي كان أن يصبح عالما؟ |
Bu sistem yoluyla duyu yetisine sahip tüm varlıklarla bağlantı kurulabilir. Bu deneylerin sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorum. | TED | قد يتم ربط كل الأنواع الممكنة من الكائنات الحية بواسطة هذا النظام. ولا أستطيع الإنتظار حتى أرى نتيجة هذه التجارب. |
Peki kaçınız şunu öğrendiğinde şok geçirmez, klinik deneylerin %95'i de Avrupa kökenli bireyler üzerine yapılmaktadır. | TED | إذن فكم واحد منكم سيصاب بالصدمة لمعرفة أن 95٪ من التجارب السريرية أظهرت أيضا وبشكل حصري الأفراد من أصول أوروبية؟ |
Çikolata bir yana, o deneylerin her biri, burada, Dünya'da cevaplayamayacağımız bir sorunun cevaplanmasını sağlıyor. | TED | الآن بجانب الشوكولا كل واحد من هذه التجارب تتيح لنا الإجابة عن الأسئلة العلمية التي لا يمكننا فعلها هنا في الأرض. |
Karanlık maddenin ne olabileceğine dair bu deneylerin kanıtlamış olacağı bir sürü iyi fikir vardı. | TED | كان هناك العديد من الأفكار الجيدة عن ماهية المادة المظلمة، والتي كانت لتظهر عن طريق هذه التجارب. |
Bu konsept deneylerin sonucunda bir firma kurarak testleri daha geniş bir alana yaymalıydım. | TED | وبذلك فهذه التجارب الأولية دفعتني لأن أفكر في تأسيس شركة، وأن نأخذ هذا إلى مناحي أوسع وأكبر. |
Bu deneylerin tavşanlarla yapılanlardan daha insani olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن تلك التجارب أكثر تكون أكثر إنسانية عند إجرائها على البشر أكثر من إجرائعا على الأرانب |
Müfettiş, telekinezi ve zihin gücü hakkındaki deneylerin izini sürdük. | Open Subtitles | لقد تتبعنا التجارب فى التحريك الذهنى . والقدرات العقلية ، أول تجربة مألوفة لحد ما |
deneylerin sonuçlarını analiz edip bir karara bağlayabilmemiz için, farklı bakış açılarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن نعتمد على الصور لتحديد نتائج التجارب |
Yapılan tüm bu deneylerin sana saygı ile yapıldığından emin olmalısın. | Open Subtitles | هو التأكد بأن هذه التجارب تحط بعين بالإعتبار لكى |
Küçük dükkânının arka tarafında yaptığın deneylerin böyle bir fabrikaya dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi? | Open Subtitles | من كان يعتقد أن التجارب الصغيرة التي كنت تقوم بها في خلفية محلك أن تؤدي لهذا ؟ |
Olimpiyat yüzücülerindeki balık DNA'sına ilişkin deneylerin detayları. | Open Subtitles | تفاصيل تجارب الجينات الوراثية للسمك عل سباحين الأولمبيات |
Onun gelişinden önce de kampta tıbbi deneylerin yürütüldüğü olmuştu. | Open Subtitles | كان قد أجرى تجارب طبية تخـُص المعسكر قبل وصوله |
Garip deneylerin sayesinde medeni dünyanın birçok yerinde istenmeyen bir kişi oldun. | Open Subtitles | تجاربك الغريبة، جعلتك غير مُرحب بك في معظم دول العالم المتحضر |
Sen aileden birisin ve seni seviyoruz, ama senin şu yemek deneylerin biraz lambur lağım gibi. | Open Subtitles | أنتِ من العائلة ونحبكِ ولكن تجاربك في الطعام أحياناً فقط تكون مقززة قليلاً |
Bu bilinç kayıpları, deneylerin düzensiz yan etkilerinden biri. | Open Subtitles | أن الاغماءات احد الاثار الجانبية العشوائية للتجارب |