"dengeli bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستقرة
        
    • متوازنان
        
    Büyük bir uydumuz oldu bu sayede de dengeli bir dönüş ekseni eğikliğinin yanı sıra, yavaş bir dönme hızı oldu. TED وانتهى الأمر بقمر كبير، مما منح الأرض إمالة محورية مستقرة على الجانبين ومعدل دوران بطيء.
    O bilmiyor. Benimle yaşayana dek hiç dengeli bir hayatı olmadı. Open Subtitles إنها لا تعلم ماذا تريد , لم تحظى بحياة مستقرة إلى أن عاشت معي
    dengeli bir çevreye ihtiyaç duyan travma geçirmiş, hassas bir genç kadın. Open Subtitles هي شابة ضعيفة، مصدومة .تحتاج لبيئة مستقرة
    Sıcak ve soğuk dengeli bir halde. Ama eğer fırtınanın içine yeteri kadar ısı verirsek parçalanacaktır. Open Subtitles إن الهواء الساخن والبارد متوازنان لكن لو زوَّدناها بسخونة كافية، ستنحلُّ.
    İşte böyle dengeli bir çift oluyoruz. Open Subtitles يالنا من شخصان متوازنان جداً
    Soğuk Savaş'ı hatırlıyorsanız, çok zor bir oyundu, ama yalnız iki oyuncu tarafından oynanmış dengeli bir oyundu, ve iki süper güç arasında biraz koordinasyona imkan verdi. TED إذا كنتم تتذكرون الحرب الباردة ، كانت مباراة صعبة للغاية ، ولكن لعبة واحدة مستقرة بين لاعبين اثنين، الأمر الذي سمح لبعض التنسيق بين القوتين العظميين.
    Diğer erkek onu selamlayan bir ses çıkarıyor, otoritesini kabul ediyor ve onun önünde eğiliyor, dengeli bir ilişki yürütebilmek için bu ritüeli her gün birkaç kez tekrarlamaları gerek. TED الذكر الآخر يلهث ويصرخ عليه، ويظهر خاضعاً له ومنقاداً له، وهذا يعتبر من الطقوس التي عليهم تقديمها عدة مرات في اليوم ليحافظوا على علاقة مستقرة.
    Fakat zaman içerisinde dinginleşirler ve daha dengeli bir hale gelirler. Open Subtitles لكنها مع الوقت هدأت وأصبحت مستقرة
    - Normalde jeolojik açıdan dengeli bir bölgede bir deprem tetikleyen bir cihazım olsaydı onu nerede mevzilerdim? Open Subtitles -ماذا تقصدين؟ -لو أنّني أملك آلة ... بإمكانها أن تُحدث زلزلال في منطقة غير مستقرة جيولوجيًا، فأين أضعها؟
    - Normalde jeolojik açidan dengeli bir bölgede bir deprem tetikleyen bir cihazim olsaydi onu nerede mevzilerdim? Open Subtitles -ماذا تقصدين؟ -لو أنّني أملك آلة ... بإمكانها أن تُحدث زلزلال في منطقة غير مستقرة جيولوجيًا، فأين أضعها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more