"deniz buzu" - Translation from Turkish to Arabic

    • جليد البحر
        
    • ثلج البحر
        
    • الجليد البحري
        
    • البحر المتجمد
        
    • حاّفة البحر الجليدية
        
    Sadece bir kaç hafta içinde üzerlerinde seyahat ettikleri deniz buzu eriyecek. Open Subtitles في خِلال أسابيع فقط , جليد البحر الذييسيرونعليهسوف يذوبكُليِّاً.
    Her yıl, etrafındaki deniz buzu yok oldukça kıta dönüşüm geçirir. Open Subtitles ،كل عام تتحول القارة متى ما بدأ جليد البحر حولها في التلاشي
    Belki de bu güreşler, deniz buzu üstünde tekrar karşılaşmaları ihtimaline karşı rakipleri test etmenin bir yoludur. Open Subtitles نزالات الملاكمة هذه طريقةٌ لإختبار الخصوم في حال أن تقابلا مجدداً هناك على جليد البحر يوماً ما
    Üzerinde avlandığı deniz buzu ayaklarının altında eriyor. Open Subtitles ثلج البحر الذي تصطاد عليه، يذوب تحت أقدامها.
    Öncelikli sebebi sera gazları nedeniyle mevsimsel deniz buzu oranındaki düşüş. TED ويرجع ذلك أساسًا إلى انصهار الجليد البحري الموسمي، وهذه نتيجة مباشرة للغازات الدفيئة البشرية.
    Ve bununla birlikte her yıl, gittikçe azalan deniz buzu gördüm. TED كما اني كل سنة، كنت ارى القليل فالقليل من البحر المتجمد.
    deniz buzu sınırı günde dört kilometre kadar ilerliyor. Open Subtitles تتقدم حاّفة البحر الجليدية بمعدّل 3.2 كيلومترٍ في اليوم
    deniz buzu şu anda en küçük hâlinde. Open Subtitles ينحسر امتداد جليد البحر الآن إلى نقطته الدنيا
    İlkbaharda eriyen deniz buzu tehlikesini ve yazın yiyecek kıtlığını atlattılar. Open Subtitles لقد نجوا من مخاطر ذوبان جليد البحر في الربيع وقلّة الطعام في الصيف
    Çadırları, kalıcı deniz buzu üstünde güvende. Open Subtitles لا بُد من إحكام تثبيت الخيام على جليد البحر الدائم
    Ama deniz buzu kaybı sadece kutup bölgesini ilgilendiren bir konu değil. Open Subtitles لكن فقدان جليد البحر ليست مسألة تتعلق بالقارة الشمالية فحسب،
    Artık, ısınan hava yüzünden daha az deniz buzu oluyor. Open Subtitles الآن، درجات الحرارة المتصاعدة قلّصت حجم جليد البحر
    Parçalanan deniz buzu altında, şeffaf kanatlarıyla suda uçan yırtıcı bir deniz sümüklüböceği. Open Subtitles أسفل جليد البحر المتكسر، هناك بزاّقة بحرٍ ضارية تطير عبر الماء بمساعدة أجنحة شفافة
    1,600 kilometre güneyde, Antarktika kıta sınırında, deniz buzu kırılmaya yeni başlıyor. Open Subtitles على مسافة 1600 كم جنوباً، عند حافة قارة أنتاركتيكا، بدأ جليد البحر لتوه في التكسّر
    Kuzey kutup bölgesi boyunca, deniz buzu çekilmeye devam ediyor. Open Subtitles ،وفي سائر أنحاء القطب الشمالي يُواصل جليد البحر انحساره
    deniz buzu nihayet sahile kadar çekildi. Open Subtitles ينحسر جليد البحر أخيراً ،على طول خط الساحل
    Değişen deniz buzu dünyasında, deniz memelileri buldular. Open Subtitles هنا في عالم جليد البحر المراوغ، وجدوا ثديّـات مائية
    Her yıl, etrafındaki deniz buzu yok oldukça kıta dönüşüm geçirir. Open Subtitles ،كل عام تتحول القارة متى ما بدأ جليد البحر حولها في التلاشي
    deniz buzu hâlâ duruyor, ama bu uzun sürmeyecektir. Open Subtitles ثلج البحر مازال صامداً... و لكنه لن يدوم أكثر من ذلك... .
    deniz buzu hala duruyor, ama bu uzun surmeyecektir. Open Subtitles ثلج البحر مازال صامداً... و لكنه لن يدوم أكثر من ذلك... .
    deniz buzu miktarındaki bu düşüş kimi zaman açık deniz sezonunda bir uzama olarak değerlendiriliyor. TED يُشار إلى هذا الانصهار في الجليد البحري أحيانًا على أنه تمديد لموسم المياه المفتوحة.
    Kısa zaman içinde, Avustralya büyüklüğünde deniz buzu Arktik Okyanusu'ndan yok olacak. Open Subtitles قريباً، مساحةٌ من البحر المتجمد بحجم أستراليا ستختفي من المحيط القطبي الشمالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more