"denizin dibine" - Translation from Turkish to Arabic

    • قاع البحر
        
    Bu bitki ve hayvanlar denizin dibine vurduklarında her yer hayat dolacak. Open Subtitles ،حيثما تضرب هذه الأمواج الغنية قاع البحر تكسو الحياة كلّ سطح متوافر
    Bir saat içinde tekneye su aldırıp seni denizin dibine gömerler. Open Subtitles أن تملأ الابتعاث وتفريغ لك في ساعة واحدة في قاع البحر.
    Tabii bu o gelmeden ve bizi denizin dibine sürgün etmeden önceydi. Open Subtitles بالطبع كان هذا قبل أن يأتي و ينفينا إلي قاع البحر
    denizin dibine yaklaşıp denizin en dibine kadar gideceğiz yukarıdaki sulardan tamamen ayrı bir dünyaya. Open Subtitles بالسفر قرب قاع البحر سنذهب لرحلة نحو أقاصي قعر المحيط لأعماق المحيط
    Sanki müzedeki bir model dikkatlice denizin dibine konmuş gibiydi. Open Subtitles تبدو تقريبا وكأنها نموذج في متحف وقد وضعت بعناية على قاع البحر
    denizin dibine yakın yerde yem ararlar ve duyusal oyuklarını çürümekte olan leşlerin koku izlerini takip etmek için kullanırlar. Open Subtitles تجمع غذائها بالقرب من قاع البحر وتستخدم صفوف خياشيمها الحساسة لتتبع آثار الروائح المنبعثة من الجثث المتعفنة
    Siz kafese bağlısınız eve giderken bota bağlayıp sizi denizin dibine sürükleyeceğim. Open Subtitles , انت مربوط الى القفص انا امتطى القارب واسحبك طوال الطريق فى قاع البحر فى رحلة العودة
    Kötü bir şans eseri ineklerden bir tanesi Japon balıkçı teknesinin üstüne inmiş ve tekne denizin dibine batmış. Open Subtitles من سوء الحظ ان واحده من هذه الابقار هبطت على متن سفينه صيد يابانيه غرقت الي قاع البحر
    denizin dibine bağlanmış bir çeşit su altı patlayıcısı. Open Subtitles إنه نوعٌ من المتفجرات تحت المائيّة مربوطةٌ على قاع البحر
    denizin dibine her gittiğimizde, denizaltı ve robotlarla keşif yapıyoruz, genellikle şaşırtıcı şeyler görüyoruz, bu bazen ürkütücü, bazense devrim niteliğinde şeyler oluyor. TED في كل مرة نذهب إلى قاع البحر نقوم بالاستكشاف بغواصاتنا أو بالآليين نرى أشياء تشكل في الغالب مفاجأة لنا وتكون أحياناً مذهلة وأحياناً أخرى ثورية.
    Zamanda geriye doğru yolculuk edin ve orası sığ bir denizin dibine batmış olabilir, kilometrelerce kayalığın altında gömülü olabilir veya erimiş, berbat bir yerde yüzüyor olabilir. TED وعدّ بالزمن إلى الوراء لربما كانت هذه المنطقة مدفونة في قاع البحر سابقًا، أو تحت كمية كبيرة من الحجار، أو تطفو فوق سطح مُلتهب، وبركاني.
    Dişilerse denizin dibine yumurtalarını bırakıyor. Open Subtitles تتبعهم الإناث، مغطين قاع البحر بالبيض
    denizin dibine kendim dokundum. Open Subtitles لقد لمست قاع البحر في نفسي
    Şövalye François hazineyi denizin dibine yolladı. Open Subtitles السيّد (فرانسيس) أغرق ذلك الكنز إلي قاع البحر.
    Gemim denizin dibine battı. Open Subtitles . سفينتي غرقت في قاع البحر
    denizin dibine kadar dalarsın. Open Subtitles ... تهبطي إلى قاع البحر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more