"denizlerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • البحار
        
    • البحر
        
    • البحارِ
        
    • بحار
        
    • للبحار
        
    • ابحر
        
    Bu sayede ilk defa açık denizlerde avlanmanın kâr haritasını çıkarabildik. TED لذا ولأول مرة، تمكنا من حساب ربح الصيد في أعالي البحار.
    Açık denizlerde, senin gemin saldırdı, ve korkulan korsan Roberts hiç esir almaz. Open Subtitles فى أعالى البحار هوجمت سفينته و القرصان روبرتس الرهيب لا يأخذ سجناء أبدا
    Aynı zamanda söylemek istediğim, açık denizlerde tek gördüğümüzün kötümserlik olmadığı. TED ما أود أن أقوله أن ليس قدر مشؤوم وسوداوي كل ما هو في أعالي البحار
    Hansen'e göre denizlerde 5 metrelik bir yükseliş bekleniyor. TED يقول هانسن انه يمكننا توقع زيادة ٥ امتار لارتفاع مستوى البحر
    Çocuk simidiydi, havuzlarda ve sakin denizlerde oynadıklarındandı. TED كان لأحد أولئك الأطفال الذين كانوا معتادين سابقاً على اللعب به في حمامات السباحة وفي البحر الهادئ
    Balinalar tropikal kuşaktaki sığ denizlerde bulunan üreme bölgelerine yeni gelmiş. Open Subtitles الحيتان عادتْ للتو إلى موطن تزاوجها في البحارِ الضحلةِ للمنطقة المداريةِ.
    Bu yüzden açık denizlerde kalıcı bir yer yok. TED لذا في الواقع ليست موجودة دائماً في أعالي البحار
    Bu yüzden ilk defa, açık denizlerde avlanmanın maliyetini haritalandırabildik. TED لذا ولأول مرة تمكنا من حساب كلفة الصيد في أعالي البحار.
    Çaba verilerle birleşince açık denizlerde avlanmanın gelir haritasını çıkarabildik. TED بعد إضافة بيانات تكاليف العمل، تمكنا من حساب عائدات الصيد في أعالي البحار.
    Birincisi, son araştırmalar açık denizlerde avlanmada zorla çalıştırma ya da köle emeğini ortaya koymaktadır. TED أولاً، تكشف التحقيقات الأخيرة استخدام العمالة الإجبارية أو عمالة الرق للصيد في أعالي البحار.
    ancak açık denizlerde avlanmayarak daha fazla para kazanabilirler. TED إلا أنهم سيجنون أرباحاً أكثر إن لم يصطادوا في أعالي البحار.
    Açık denizlerde avlanma ulusal yemek güvenliğine katkıda bulunmaz TED لا يساهم صيد أعالي البحار في تأمين الغذاء عالمياً.
    Kaliforniya'da görünen dalgalar Yeni Zelanda'daki fırtınalı denizlerde oluşmuş olabilir. TED إنّ الأمواج التي تُركَب في كاليفورنيا يمكن أن تكون قد نشأت في البحار العاصفة بالقرب من نيوزيلندا.
    denizlerde hâlâ çocukken tanıdığım şekliyle bozulmamış yerler var. TED ما يزال هناك أماكن في البحار كما البكر عندما تكون طفلة.
    Son 50 yıldır ormanları tıraşlama kesermişiz gibi denizlerde balık avlıyoruz. TED لمدة 50 عام المنصرمة كنا نصطاد من البحار كما إزالة الاشجار من الغابات
    denizlerde, denizin sularında, deniz tabanındaki çökeltilerde ve kayalarda anlatılan bir öykü var. TED هناك قصة في البحر ، في مياه البحر ، في الرسوبيات والصخور في قاع البحر.
    Hayatta olduğum sürece bu gemi bir şekilde denizlerde olacak. Open Subtitles وطالما أنا على قيد الحياة السفينة ستظل دائما في البحر إذا جاز التعبير
    Bir defada kaç hafta denizlerde olurdunuz? Open Subtitles كم من الأسابيع التي تقضيها خارجاً صوب البحر ؟
    Uluslararası yasaya göre gemilerimizi açık denizlerde durdurma hakkınız yok. Open Subtitles ووفقا للقانون الدولي ليس لديكم الحق في توقيف سفننا في البحر المفتوح
    Tropikal sığ denizlerde dengeli bir dağılım göstermeyen besin kaynaklarını bulmak zahmetli olabilir. Open Subtitles الغذاء لَمْ يُوزّعْ بانتظام في البحارِ الضحلةِ الإستوائيةِ وهو يُمْكِنُ أَنْ يَأْخذَ الكثيرالوقت لايجاده
    Büyük Beyaz, tüm denizlerde varlığını sürdürebilir ama genellikle ılık sularda ve en sevdiği besin alanlarının yakınlarında bulunur. Open Subtitles مجال القرش الأبيض يمتد خلال جميع بحار العالم لكنه يوجد أغلب الاوقات في المياه المعتدلة بجوار مناطقه المفضلة للتغذية
    Beni evi olan denizlerde bir balıkçılık gezisine çıkarıyor. Open Subtitles ، إنه يأخذني في رحلة صيد للبحار التي هي موطنه
    Bay Smee mavi denizlerde yelken açan en cesur, en zeki en utanmaz korsan kim? Open Subtitles سيد سمى من هو الاكثر شجاعة و اقدام و اذكى ملاح ابحر ابحر عبر الحيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more