Bu çocuklar heryerde büyük partiler vermeye başladılar... fabrikalarda, depolarda, bulabildikleri her yerde. | Open Subtitles | هؤلاء الأولاد بدأو بعمل حفلات كبيرة في جميع الأنحاء فيالمصانع،في المستودعات في اي مكان يخطر لهم |
Brooklyn'de bazı depolarda olacak diye duydum ama o sadece tamamen kodlanmış mesajlarla işini yapar. | Open Subtitles | سمعت في بعض المستودعات في بروكلين لكنه فقط يتعامل حسب الرسائل تكون كُلها مشفره |
İsimleri bütün depolarda falan var. | Open Subtitles | مثل، وعلامات كل هذه المستودعات والاشياء. |
Queimada'nın tüm şekeri depolarda çürüyor. | Open Subtitles | كل سكر كيمادا يتعفن في المخازن وارصفة الميناء |
Burada, depolarda, ilgi çekici bir örnek olan, sadece Gigantopithecus' un dişi değildir. | Open Subtitles | أسنان "الچايجانتو-بثيكث" ليست الحفرية الغريبة الوحيدة هنا بالأسفل في المخازن |
Tonlarca doz tedavi şu an depolarda çürüyor. | Open Subtitles | جرع العلاج تَضعف داخل مخازن صينية بينما نتحدث |
Ayrıca, bunları dünyanın dört bir yanındaki depolarda buzların içinde saklıyorlar. | Open Subtitles | حَسناً، هناك مخازن في جميع أنحاء العالم بالأطنانِ مِنْ المادةِ على الثلجِ، و... |
depolarda mal depoluyorlar. | Open Subtitles | هم يخزنونّ الإمدادات بشكل كبير في هذه المستودعات |
Masseria, depolarda içki üretip kaçakçılığını yapmak için yeraltı ağı kurdu. | Open Subtitles | (مازاريا) صنع شبكة سرية من أجل عملية التقطير في المستودعات |
Masseria, depolarda içki üretip kaçakçılığını yapmak için yeraltı ağı kurdu. | Open Subtitles | (مازاريا) صنع شبكة سرية من أجل عملية التقطير في المستودعات |
Ayrıca, bunları dünyanın dört bir yanındaki depolarda buzların içinde saklıyorlar. | Open Subtitles | حَسناً، هناك مخازن في جميع أنحاء العالم بالأطنانِ مِنْ المادةِ على الثلجِ، و... |