Başlayalım öyleyse; çünkü Afrika, bir dereceye kadar, bir dönüm noktasındadır. | TED | لذلك دعونا نمضي لأن أفريقيا، إلى حد ما، تمضي نحو التحول. |
Bir dereceye kadar kontrol edebilirsiniz, ama bazı gerçeklere kendinizi bırakmanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك التحكم فيه إلى حد ما. ولكن لديك لتقدم إلى بعض حقائقها. |
Şelaleden farklı olarak kendi değişimimizi bir dereceye kadar yönlendirecek kapasiteye sahibiz. | TED | لأنه على عكس الشلالات، فإننا حقيقةً لنا القدرة على تغيير اتجاه تطويرنا لأنفسنا إلى حد معين. |
Güneş tam tepedeyken yerdeki ısı, 70 dereceye kadar ulaşır. | Open Subtitles | فيالشمسالكاملة، درجة الحرارة علي الأرض تصل إلي 70 درجة مئوية. |
Hidrojeni 10 milyon dereceye kadar ısıtırsanız yıldızların parlamasını sağlayan bir enerji çıkmaya başlar ve evrene ışık ve sıcaklık verir. | Open Subtitles | سخن الهيدروجين إلى حوالي عشرة ملايين درجة مئوية وسيبدأ بانتاج الطاقة التي تجعل النجوم تشع . و تمد الكون بالضوء والدفء |
Sanıyoruz ki bazı yerlerde sıcaklık 1.000 santigrat dereceye kadar ulaştı. | Open Subtitles | نعتقد أنه فى بعض الأماكن وصلت درجة الحراره إلى 1000 درجه مئويه |
Bu şey bir dereceye kadar bana yardım ediyor. | Open Subtitles | وذلك على الأرجح يساعدني على تكملة هذا الشيء هنا إلى حد ما، بأية حال. |
Normalde hepimiz her yıl .2 rem radyasyona maruz kalırız, bir dereceye kadar hepimiz radyoaktifiz demektir. | Open Subtitles | نحن كلنا عرضة ل 0.2 رام من الإشعاع كل عام ما يعني ، إلى حد ما نحن جميعا مشعين |
Biz kim olduğumuzu, bir dereceye kadar giyimimizle ifade ederiz. | Open Subtitles | نتواصل من نحن إلى حد ما من خلال الملابس. |
Bir dereceye kadar öyle. Başlangıçta konuşmalarında nefret ettiğim küstahlık ve laubalilik olduğunu zannettiğim şeyin aslında toy bir avarelik olduğunu olduğunu keşfettiğimden beri ilgimi çekmeye başladı. | Open Subtitles | إلى حد ما، في البداية، أظهر حديثه جرأة وألفة وهذا لا يعجبني |
Sizleri ikna etmek istediğim konu insanların belirli bir dereceye kadar da olsa | TED | اريد ان اقنعكم .. ان البشر .. إلى حد ما .. ولدوا " جوهريين " |
Çoğunun kendini yönlendirebilecek kabiliyeti var, ve hatta genç mercanlar bir dereceye kadar yüzebilir, mikroskopik kılları sayesinde kendilerini itiyorlar. | Open Subtitles | لدى العديد منهم بعض من القدرة لتوجيه أنفسهم, حتى الشعاب المرجانية الصغيرة يمكنها أن تسبح إلى حد ما, تدفع أنفسها مع الشعر المجهري. |
Ayrıca duyguları da bir dereceye kadar değiştirebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أيضا تغيير العواطف إلى حد ما. |
Bir dereceye kadar. Her zaman kabul etmiyorum. | Open Subtitles | إلى حد ما و ليس في كل شيء |
Bir dereceye kadar, evet. | Open Subtitles | إلى حد ما، أجل |
Erimeleri için 400 dereceye kadar ısıtmanız gerekir. | TED | ويجب أن ترفع درجة حرارتها ل400 درجة مئوية حتى تنصهر. |
Sürekli bir karanlıkta geçen kış mevsiminde sıcaklık -70 dereceye kadar düşer. | Open Subtitles | إنه ظلام متصل. و الحرارة تنخفض إلي سالب 70 درجة مئوية. |
Surekli bir karanlikta gecen kis mevsiminde sicaklik -70 dereceye kadar duser. | Open Subtitles | إنه ظلام متصل. و الحرارة تنخفض إلي سالب 70 درجة مئوية. |
Ocak ayı geldiğinde, kış -30 santigrat dereceye kadar aniden düşerek kapıya dayanır. | Open Subtitles | يحل شهر يناير، يبلغ الشتاء ذروته بدرجات حرارة منخفضة تهبط إلى 30 درجة مئوية تحت الصفر |
Vücutlarını, ideal ısı olan 33 dereceye kadar ısıtmak için güneş altında bekliyorlar. | Open Subtitles | هم يأخذون حمام الشمـس ليشحنوا أجسامهم بأقصى درجة حرارة ممكنه وهى َ 33 درجه مئويه |
Weaver'ın kanını dışarı pompalayıp 105 dereceye kadar ısıtacağız ve sonra tekrar vücuduna pompalayacağız. | Open Subtitles | بان نضخ دم الرائد الى الخارج ونسخنه الى 40 درجه مئويه ثم نضخه ثانيه الى جسمه |