"derilerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • جلودهم
        
    • فروة
        
    • جلدهم
        
    • جلودها
        
    • يسلخ
        
    • فروات
        
    Sonra hoşgörüsüz bir efendi gelir insanların gömleklerini ve derilerini onlarla birlikte alan. Open Subtitles ثم يأتي سيد قوي وصارم. يخلع ملابس الناس فتنسلخ جلودهم معها.
    Bu devriyelerden bazıları, kaçak köleleri yakalayıp derilerini yüzüyorlar. Open Subtitles بعض تلك الدوريات تمسك بالعبيد الهاربين و يسلخون جلودهم و هم أحياء
    Bu, derilerini beyazdan pembeye döndürür. Open Subtitles وهذا ما يحول جلودهم من اللون الأبيض إلى الوردي
    Adamlardan biri bizim başımızda beklerken diğerleri de kafa derilerini yüzüyordu. Open Subtitles بينما حرسنا أحدهم، البقيّة كانوا يقتلعون فروة الرأس
    Annemle babamı öldürüp kafa derilerini yüzdüler. Open Subtitles لقد اخذواْ أمّي وأبي، ونزعواْ فروة رؤوسهم.
    Balayı gezimizde en büyük kaplanları avladıktan sonra derilerini yüzüp halı yapacağım. Open Subtitles وفي رحلة شهر عسلنا سأصطاد اكبر القطط واسلخ جلدهم من أجل السجادات
    Bu gezegendeki bazı omurgalı hayvanlar derilerini döker. Open Subtitles بعض الحيوانات الفقاريه هنا يتم نزع جلودها
    Dışarıda hâlâ insanları öldüren ve derilerini yüzen birisi var. Open Subtitles حسنا ، لازال هناك شخص بالخارج يسلخ ويقتل الناس
    Büyülenmiş gibi bir hiddetle dövüşür, yendikleri düşmanlarının derilerini yüzerler. Open Subtitles "يقاتلون في نشوة من الغضب، يسلخون فروات رؤس اعدائهم المنهزمين."
    Göçmenlere saldırdıklarını duydum onları öldürüyor, derilerini yüzüp giyiyor ve saatlerce ırzlarına geçiyorlarmış. Open Subtitles يقتلونهم و يسلخون جلودهم و يغتصبونهم لساعات و ساعات
    Sonra da derilerini soyup geriye kalan kısımlarından sanki bir çöpmüş gibi kurtuluyorsun. Open Subtitles . ومن ثم تقوم بأخذ جلودهم . و ترمي ما تبقي منهم , كقمامة
    Eski babamla kız kardeşim de genellikle derilerini bana verirlerdi. Open Subtitles أبي القديم وأختي عادةً يعطوني جلودهم ايضاً
    Hayvanların kafalarını kesip derilerini yüzüyormuş ve üstüne giyip başkasının yerinde olmanın nasıl olduğunu... Open Subtitles يبدو أنه كان يقطع رؤوس مختلف الحيونات و يسلخ جلودهم. و بعد ذلك يرتديهم و قال أنه كان أراد أن يعرف
    Onları ben patlatırım, derilerini sen yüzersin. Open Subtitles أنا سوف أكسر رأسهم وأنا خذ جلودهم
    derilerini yüzüp, yakıyorlar! Open Subtitles يحرقونهم و يسلخون جلودهم أحياء
    Biz de onları vurup öldürdük ve kafa derilerini yüzdük. Open Subtitles لذا أطلقنا عليهم النار وأخذنا فروة رؤوسهم
    Esirlere ne yaptıklarını duydum. Kafa derilerini yüzüyorlarmış. Open Subtitles وسمعت ما يفعلونه بالأسرى، يسلخون فروة رأسهم
    Bu da derilerini yumuşatarak keselemeyi kolaylaştırıyor. Open Subtitles ويبدو أن ذلك يُطرّي جلدهم فيجعل الفرك أكثر نجاعةً
    Nehir yatağındaki dövünmeleri sayesinde, bir yıllık derilerini çıkarır ve yoluculukları sırasında yapışan istenmeyen parazitlerden kurtulurlar. Open Subtitles الضرب العنيف على قاع البحر يحلّ جلدهم القديم بعمر سنة ويخلّصهم من الطفيليات الغير مرغوب فيها التي قد يكونو التقطوها في رحلتهم
    Oraya vardıklarında, hepsi derilerini çıkarırlardı. TED وعندما تصل الحيوانات، تخلع جلودها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more