Sonra da biraz derimin içinden ilerletiyorum, ve öbür taraftan böyle çıkarıyorum. | TED | بعدها أمرر الإبره قليلاً في جلدي, وفي النهاية تخرج من الجهة الأخرى كما ترون. |
Pençeler derimin altına giriyor ve etlerimi parçalıyor. | Open Subtitles | المخالب تتسلل تحت جلدي ثم تمزق طريقها للخارج |
derimin de pul pul soyulduğunu fark ettim. | Open Subtitles | وقد بدئت بملاحظة حدوث تقشرات في بعض مناطق جلدي |
Yani derimin rengine bakarak üzerimde uyuşturucu taşıdığımı varsayıyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً فقط وبسبب لون بشرتي , تفترض إنني أحمل مخدرات ؟ |
derimin sıkılaşması için bu korseyi giymem gerekiyor. | Open Subtitles | أود فقط أن ارتداء هذا الزنار لمدة أسبوع للحفاظ على بشرتي ضيق. |
Eğer ben kazanırsam, derimin üzerine adını kazımaya susamış... bir sonraki kılıç fırlatanı bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولو ربحت أنا, فعلى أن أنتظر حتى يأتى قاتل تنين اّخر متعطش للشهرة على حساب قتلى |
Pantolonumu çıkarttı ama pantolonla birlikte derimin yarısı da çıktı. | Open Subtitles | وسكبت الماء البارد على بنطالي ثم نزعته من علي و لكن جلدي نزع معه أيضاً |
Bu şey gerçekten işe yarıyor. derimin sıkılaştığını hissediyorum. | Open Subtitles | هذه الأشياء تعمل جيداً احس بإنكماش في جلدي |
Hala derimin altında bir tane boncuk var. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ عِنْدي بي بي إلتصقَ تحت جلدي. |
Şu anda derimin altında kırık cam varmış gibi hissediyorum,ve eğer sen olmasaydın, evin yolunu tutmuş olurdum. | Open Subtitles | حسنا، الآن أحسّ و كأنّ هناك زجاج مكسّر تحت جلدي و لولاك أنت لكنت في وطني الآن |
Ben derimin renginden söz etmedim, ama sen ettin. | Open Subtitles | أنا لم أتحدث عن لون جلدي ولكنك تحدثت عنه |
Büyük patron gitmeni istemiş. derimin rengine bak. | Open Subtitles | لقد أرادوا فصلك أنظر للون جلدي أعرف ما الذي أتحدث عنه |
Havanın bitip de derimin başladığı yeri ayırt edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني معرفة مكان إنتهاء الهواء و بداية جلدي |
derimin altında heykele dönüşeceğim. Sadece dudaklarımı oynatabileceğim. | Open Subtitles | سأصبح تمثالاً تحت جلدي لن أستطيع تحريك شفتي |
derimin altındaki yaralar birden yüzeye çıkıyor ve korkuyorum. | Open Subtitles | الندبات من تحت جلدي تظهر فجأة .على السطح, وأصبح خائفة |
Hayır ama, sana söylemek istediğim kemiklerimi sanki derimin içinden hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لا, ولكن أردت فقط إخبارك أنه يمكنني الإحساس بعظامي مثل, داخل جلدي |
derimin kemiklerimin üzerinde, olması gereken yerde kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن يكون جلدي ملفوفاً حول عظامي، مباشرةً حيث ينتمي مثيرة للغاية |
- Devlet gibi, derimin rengi yüzünden uyuşturucu satarım hatasına düşmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد منك ارتكاب نفس الخطأ كما الحكومه تعتقد ذلك بسبب لون بشرتي انا أبيع المخدرات |
Kemirgen bir deneysel yüz kremi kullanmaya başladım ve her iki saatte bir derimin kendini yemediğinden emin olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا بدأت للتو جولة عدوانية من التجارب كريم الوجه، وكل ساعتين لدي للتأكد من بشرتي لا يأكل نفسه. |
derimin rengiyle alakalı olup olmadığı konusuna girmeyeceğim ama bunun içimde uyandırdığı duyguları siyasette kullanabilirim. | Open Subtitles | لون بشرتي قد تسبب في عدم حصولي على الوظيفة باستطاعتي التنفيس عما بي خلال العمل السياسي |
Eğer ben kazanırsam, derimin üzerine adını kazımaya susamış... bir sonraki kılıç fırlatanı bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولو ربحت أنا, فعلى أن أنتظر حتى يأتى قاتل تنين اّخر متعطش للشهرة على حساب قتلى |
Bana derimin rengi yüzünden bir şey yapamayacağımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تقول أنه لا يمكننى القيام بشىء ما بسبب لون بشرتى |