Neden bilmem, ama seninle tanıştığımdan beri, zamanımın çoğunu belirli derinliklerin üzerinde parmak uçlarımla tutunarak geçirdim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا ولكن منذ أن قابلتك وأنا أقضي معظم وقتي معلق بأطراف أصابعي فوق بعض الأعماق |
derinliklerin bu gizemli yaratığı yumuşak kabuklu Çin kaplumbağası. | Open Subtitles | مخلوق الأعماق الغامض هذا هو سلحفاة صينية لينة القشور |
Ve seninle köpekbalıkları hakkındaki bu filmi yapacağım. ve buna derinliklerin sırları diyeceğim. | Open Subtitles | وسأسجل الفيلم عنك وأسماك القرش وأسميه غموض الأعماق |
Tamamen karanlıktan gün ışığına giderim, derinliklerin sessizliğinden yüzeyin karmaşasına. | TED | تخيلوا أنني أنتقل من الظلمة نحو ضوء النهار. أنتقل من شبه - صمت الأعماق إلى الضجيج. |
Pek çoğu yüzeye doğru yüzlerce metre yol alırlar ve gün doğarken yırtıcı hayvan tehlikesine karşı ziyaretçiler derinliklerin daha güvenli olan karanlığına dönerler. | Open Subtitles | الكثير منها يسافر مئات الأمتار نحو السطح ثم, وعند الفجر ,حين تجد نفسها معرضة لخطر الضواري يعود الزوار .إلى ظلام الأعماق الأكثر أمنا |
"Büyük derinliklerin balığısın sen, kör ve parlak." | Open Subtitles | "أنت سمكة من أسماك الأعماق السحيقة: عمياء ومضيئة". |
Yeni okyanuslar oluştu ve yeni Plesiosor türleri derinliklerin hakimi oldular. | Open Subtitles | ظهرت محيطات جديدة ، و أنواع جديدة حكمت الأعماق Plesiosaur من الـ |
Bayanlar ve baylar, derinliklerin hükümdarı karşınızda! | Open Subtitles | سيداتي وسادتي سيد الأعماق نفسه |