"dersime" - Translation from Turkish to Arabic

    • صفي
        
    • لصف
        
    • محاضرتي
        
    • لصفي
        
    • درسي
        
    • حصتي
        
    • عن درس
        
    Ama artık dersime gelme. İşimiz bitti. Open Subtitles و لكن لا تأتي الى صفي بعد الآن لقد انتهينا
    Hey, tüm geçmişi "önemsiz," hale getireceğim yani... dersime gel. Open Subtitles هاي ، سأجعل الماضي كأن لم يكن ، لذا تعال فقط إلى صفي
    Öfke kontrol dersime geç kaldığımı fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت أنني تأخرت لصف معالجة الغضب خاصتي
    Sabah çömlek dersime bile gidemedim. Open Subtitles لم أستطع الوصول حتى لصف صناعة الفخار هذا الصباح
    Makine mühendisliği dersime tam başladım, bütün binanın elektriği gitti. Open Subtitles أنا بدأت للتو محاضرتي على الهندسة الميكانيكية، والمبنى كله ظلام دامس.
    - Seni gördüm. dersime geldin, hatırladım seni. Çok akıllıydın. Open Subtitles لقد رأيتك , أتي لصفي أتذكرك , أنت ذكية و مستقلة
    Acele et, matematik dersime geç kalacağım. Open Subtitles أسرع، سوف أتأخر عن درسي في الحساب
    dersime geç kalıyorsun ve çalışmadığını böbürlene böbürlene söylüyorsun. Open Subtitles تأتي إلى حصتي متأخرا ثم تتباهى في وجهي بأنك غير جاهز
    Ama dersime gelebildiğinize göre, karma söz konusu değil. Open Subtitles لكن من الواضح ان الكارما خاصتكم قادتكم للتسجيل في صفي
    Oğlunun tutuklanmasına üzüldüm. Bugün dersime gelecek mi? Open Subtitles يؤسفني سماع خبر إعتقال ابنك أسيكون في صفي اليوم؟
    dersime ilk geldiğinden beri bir gıdım bile ilerlemedin. Open Subtitles لم تتقدمي إنشا منذ ان انضممت الى صفي
    dersime katılıyor kendisi. Open Subtitles نايثان الطويل, قابل إدجار إنه في صفي
    Doğaçlama komedi dersime gitmem lazım zaten. Open Subtitles علي أن أذهب لصف الإرتجال الكوميدي
    Kıç tekmeleme ve kickbox dersime götüreceğim. Open Subtitles لصف الكيك بوكسينج الرائع
    Oyunculuk dersime gitmeliyim. Tamam Billy sen devralıyorsun./i Open Subtitles علي الذهاب لصف التمثيل, (بيلي) عليك الإعتناء به
    Eğer birisi veya herhangi biri dersime gelirse... ve hayal kırıklığına uğrarsa, belki beni sevmeyebilir. Open Subtitles لذلك إذا كان شخص ما، أو أي شخص، يأتي إلى محاضرتي القادمة وخيبة أملهم، لانهم لم يحبوني
    Sonra ofisime gelirsin, dersime girip girmeyeceğine karar veririm. Open Subtitles إن كنت ستدخل محاضرتي أو لا
    -İkiniz de dersime geç kaldınız. Open Subtitles ، انت هي على حد سواء في وقت متأخر لصفي.
    Şu anda resmen dersime geç kaldın. Open Subtitles والآن أنت رسميا في وقت متأخر لصفي.
    Bugün ilk uçuş dersime katılacağım. Open Subtitles سآخذ درسي الأول في الطيران اليوم.
    Şimdi seyircilerin arasında oturup "Ama ben böyle biri değilim, almama gerek yok." deseniz de dersime bir kere gelin. (Gülüşmeler) Böylece size, duygusal davrandığınız her anın size maliyetini gösterebilirim. TED والآن، إن كنت تجلس هنا وسط الجمهور وقلت: "آه نعم، حسنا، هذا ليس أنا وأنا لا أشتري هذا،" فتعال احضر درسي -- (ضحك) حينها أستطيع أن أبين لك كم من المال تنفق حينما تصبح عاطفيًا.
    Bir daha dersime geç kalırsan gelmeye zahmet etme. Open Subtitles في المرة القادمة اذا تأخرت في حصتي لاتتعب نفسك بالقدوم الى هنا.
    Ben... Cidden öbür dersime gitmeliyim. - Evet. Open Subtitles أنا حقًا اظن انه يتوجب علي ان اذهب إلى حصتي القادمة
    Ben ise 1911'deki çift kanatlı uçak dersime geç kaldım, örgü dersi de olabilir. Open Subtitles أما أنا، فأنا متأخر عن درس قيادة الطائرات المائية في 1911 أو ربما درس الحياكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more