"derslerinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • دروس
        
    • صفوف
        
    • ترسب
        
    Dünyadaki canlı bolluğunun arasında ekstremofiller ya da ekstrem koşullarda yaşamayı seven canlılar olarak bilinen bir organizma grubu var. Belki lisedeki biyoloji derslerinden hatırlarsınız. TED من بين الكائنات الكثيرة على الأرض، هناك مجموعة فرعية تسمى أليفات الظروف القاسية، أو محبات الظروف القاسية، إن كنتم تذكرون دروس علم الأحياء في الثانوية.
    Sadece tenis derslerinden sonra ve kokteyl saatinden önce beni banyoya sokup yaptıklarını anlatırdı. Open Subtitles عدا بعد دروس التنس و قبل تناول الشراب و كانت تحضر لي الحمام و تخبرني كيف قضت يومها
    Çocukken golf derslerinden nefret ederdim. Open Subtitles لم احب دروس الغولف منذ أن كنت طفلا , إذن
    Şu anda okul bölgemizdeki tüm yemek ve bahçe işleri derslerinden sorumluyum. TED أنا الآن مسئولة عن جميع صفوف الطهي وعن جميع صفوف الزراعة في مدارس المنطقة
    Sanırım Dana'nın striptiz derslerinden bahsediyor, Doug. Open Subtitles أعتقد بأنها تتحدث عن صفوف دانا للتعري, دوغ
    derslerinden kalmak mı istiyorsun? Open Subtitles هل تريد أن ترسب في الامتحان؟
    Bu gece okuldan işten ve sıkıcı Mai tarih derslerinden bahsetmiyoruz. Open Subtitles إذا الليلة ليس هناك مدرسة, لا وظيفة, لا ملل دروس تاريخ الماي.
    İletişimden bahsetmişken, veya iletişim azlığından bütün bu gazetecilik derslerinden sonra aklıma bir fikir geldi. Open Subtitles بالتحدث عن الإتصال، أو عدمه، فبعد كل شيء من دروس الصحافة هذه، جائتني فكرة.
    En önemli suşi derslerinden biri aynı zamanda en önemli robot dersidir. Open Subtitles أحد أهم دروس السوشي هو أيضاً أحد أهم دروس علم الآليّات
    Herkes yüzme derslerinden ve devre mülklerden bahsediyor... birşeyleri patlatmaktan değil. Open Subtitles الجميع يتحدث عن دروس السباحة والمشاركة بالوقت، لا تهب أي شيء يصل.
    Bu, prenseslik derslerinden daha eğlenceli. Open Subtitles يمتعني هذا أكثر من دروس الأميرة
    Bu, prenseslik derslerinden daha eğlenceli. Open Subtitles يمتعني هذا أكثر من دروس الأميرة
    Bale derslerinden mi kaldı yoksa hep parmak ucunda mı yürürsün? Open Subtitles -هل هذه عادة قديمة من دروس البالية ؟ أم من عادة السير على قشر البيض ؟
    - Gitmemiz lazım, dans derslerinden önce yapacağımız bir sürü iş var. Open Subtitles -علينا الذهاب حالا لاننا لدينا الكثير لنفعلة قبل دروس الرقص
    Tarih derslerinden hatırladığım kadarıyla Culper casuslarını Bağımsızlık Savaşı sırasında anayurt ordusuna yardım etmek için George Washington oluşturmuştu. Open Subtitles من ما اتذكره من دروس التاريخ (جورج واشنطن) هو من أنشأ منظمة (كولبر) للتجسس لمساعدة الجيش خلال الحرب الثورية
    Aldığım tüm hayat derslerinden oluşturduğum bir cilt. Open Subtitles مجموعة خاصة من دروس الحياة التي تعلمتها
    Megan dans derslerinden kaçtığını söyledi. Open Subtitles أخبرتني "ميغان" بأنك لم تحضر دروس الرقص، حسناً؟
    Bu hayatın derslerinden bir tanesi. Open Subtitles انه جزء من دروس الحياة
    Foyet, Amanda'nın derslerinden birinde asistanmış. Open Subtitles فوييت كان مساعد أستاذ في أحد صفوف آماندا
    Sanırım senin meditasyon derslerinden birine katılmalıyım. Open Subtitles حسنا , اذن اعتقد انه يجب عليّ اذهب معك الى واحده من صفوف التأمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more