Ve muhtemelen bir devekuşu yumurtasına filan enjekte edersiniz. ya da benzer bir şeye. Sonra biraz beklersiniz, ve, hokus pokus, bebek dinazorunuz hazırdır. | TED | ومن ثم تضعه في بيضة نعامة ربما او نحو ذلك ومن ثم تنتظر تترقب .. وسيخرج لك ديناصور صغير |
Dişi bir devekuşu bir buz kıracağıyla kafasından bıçaklıyordu. | Open Subtitles | نعامة قامت بطعنه بمؤخرة رأسه بكسارة ثلج. |
devekuşu av sezonunda orada olmak isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد استنتجت أنك ستكون هناك فور بدء موسم صيد النعام |
Derler ki devekuşu eti şişmanlatmaz, ama sen daha fazlasını yersen. | Open Subtitles | يقال إن النعام به دهون أقل ولكنك تفرط في تناوله. |
Bayan Bodansky, sanırım devekuşu boğuluyor. | Open Subtitles | الآنسة بودانسكاي، أعتقد النعامة قَدْ يَخْنقُ. |
devekuşu yumurtası tek hücrelidir ve 10 kiloya kadar büyüyebilir. | Open Subtitles | بيضة النعامة من خلية واحدة، ويمكن أن يصل وزنها إلى 5 أرطال. |
Bir Güney Amerika devekuşu olan rhea bölgesine çekmeyi başardığı gruptan bir tanesiyle çiftleşiyor. | Open Subtitles | إنه الرّيا، نعامة أمريكية جنوبية، ويتزاوج مع واحدة من المجموعة التي تمكن من اجتذابها لأرضه. |
Kafasını kuma gömmüş devekuşu tembel bir polis demektir. | Open Subtitles | نعامة تضع رأسها فى الرمال مثل الشرطى السيىء. |
Kıçında bir erikle bir devekuşu bulma şansın daha fazla. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على فرصة أكبر في العثور على نعامة مع البرقوق حتى الحمار والخمسين. |
14 dakika süren şeyler... devekuşu yumurtası pişirmek... | Open Subtitles | الاشياء التي تستغرق 14 دقيقة .. كـ سلق بيضة نعامة |
Ama devekuşu gibi başımı kuma gömüp katlanıyorum. | Open Subtitles | لكني أتماشى مع الأمر, وكأني نعامة تخاف المواجهة |
Güzel bir kadın sahnede, onu ve iki devekuşu fanlar hariç izleyici arasında şey. | Open Subtitles | لا شيء بينها و بين الجمهور . إلا اثنين من مشجعي النعام |
Ve şimdi "Disney'in Çok Fazla devekuşu" oyuncusu Don Knotts'a geri dönüyoruz. | Open Subtitles | و الآن نعود إلى : ديزني , الكثير من النعام يحدقون بطولة الممثل دون نوتس |
Broşürde sadece birkaç devekuşu olduğu yazılıydı. | Open Subtitles | الكتيب قال سيكون هنالك فقط القليل من النعام |
Evin devekuşu yumurtası akıyla kaplandığında kim gülecek bakalım. | Open Subtitles | سنرى من يضحك أخيراً حين ترى منزلك غارقاً بعصارة بيض النعام |
2003'ten beri koyu turuncu devekuşu yapmıyorlar. | Open Subtitles | لم تكن قد فعلت النعامة في البرتقالي أحرقت منذ '03 |
Bir devekuşu yalnız bir çitanın endişelenmiyecek kadar küçük ve zayıf olduğunu bilir. | Open Subtitles | تعلم النعامة أن الفهد وحده صغير وضعيف ليثير قلقها. |
Avustralya devekuşu ölümcül tekmesiyle, Dünya nın en hızlı hayvanıdır. | Open Subtitles | النعامة الأسترالية هي أسرع نعامة و ركلتها مميتة |
Karanlık olmadan yemek bulmalıyız. Bir devekuşu yuvası görmüştüm. | Open Subtitles | علينا العثور على طعام قبل حلول الظلام رأيت عش نعام |
- Onlara ne olduğunu anlat. - devekuşu çiftliği satın aldım. | Open Subtitles | أخبرهم ماذا حدث - إشتريت مزرعة نعامات - |
Eğer ahır yangınını telafi etmek istiyorsan, bize münasip bir devekuşu ağılı yapabilirsin. | Open Subtitles | لو كنت تبحث عن شيء مناسب لتعوض بع عن فعلتك يمكن أن تبني حضيرة مناسبة للنعام |
Geyik, köpek, eşek, ördek, devekuşu, kertenkele. | Open Subtitles | الغزلان , الكلاب , الحمير , البط النعامات . |
Bir sonraki hayvanımız bir devekuşu... | Open Subtitles | سيداتى سادتى إنّ الحيوانَ القادمَ هو النعامةُ |
Ve bir devekuşu. Tam olarak bu şekilde sunulmalarının amaçlandığını sanmıyorum. Ve bir valabi. | Open Subtitles | وطائر الـ "إمو" وطائر الـ "كوكاتو" و "ولب" |
devekuşu gibi kafanı kuma gömemezsin Liz! | Open Subtitles | لا يمكنك دفن رأسك في الرمال كالنعامة , ليز |