Havalandırmadır belki de. Sonra da alarmı devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | من فتحة التهوية على الأرجح، ومن ثمّ عطّل أجهزة الإنذار. |
İlk atışta büküm sürücümüzü devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | لقد عطّل جهاز السرعة الهائلة لدينا بقذيفته الأولى. |
Biri yangın alarmını devre dışı bıraktı ve havalandırma sisteminden biyolojik bir silahı yaymak üzereler. | Open Subtitles | عطّل أحدهم انذار الحريق و يوشك أن يُطلق سلاحاً بيولوجيّاً في نظام التهوية. |
Belki bir şekilde OGS'yi devre dışı bıraktı, tek yapması gereken Yonkers'a gidiyor izlenimi yaratmak. | Open Subtitles | لربّما عطّل جهاز مروره الإلكتروني بطريقة ما، ممّا جعله يبدو أنّه يذهب من وإلى (يونكرز). |
Endişelenme Mackintosh bunu da devre dışı bıraktı. | Open Subtitles | لا تقلق، عطّل (ماكينتوش) هذه أيضاً |