Ve eğer Mars gibi diğer gezegenlere bakacak olursak bu karakteristik özelliğin dünyamıza özgü olmadığını görürsün. | TED | وإذا ما ألقينا نظرة على الكواكب الأخرى كالمريخ، ستجدون أن هذه الخاصية ليست مقصورة فقط على كوكبنا. |
Büyük, yuvarlak birşey. Sizi diğer gezegenlere götürüyor. | Open Subtitles | هو شيء مستدير كبير يأخذك إلى الكواكب الأخرى |
Şehrimiz kadar büyük gemiler diğer gezegenlere saldırdılar. | Open Subtitles | سفن أكبر من مدينتا التي هاجمت الكواكب الأخرى |
diğer gezegenlere yolculuk yapıyorum. Herhangi bir astronotun gidebileceğinden daha uzak yerlere. | Open Subtitles | نحن نسافر لكواكب أخرى أبعد مما ذهب أى رائد فضاء |
Yeterince enerji verildiğinde, bir solucan deliği oluşur, bu da diğer gezegenlere gitme şansı verir. | Open Subtitles | فبإمدادها بطاقة كافية ، يتكون ثقب دودى يمكنك من السفر لكواكب أخرى |
Bunların hepsinin ötesinde kimi zaman diğer gezegenlere Dünya'daki gibi yaşamı götürebilip görüemeyeceğimizi ve bunu yapıp yapmamamız geretkiğini düşünüyorum. | TED | وإذا حدث ذلك فسأتساءل عمّا إذا كنا سنستطيع أو أنه يجب علينا أن ننقل الحياة من على الأرض إلى كواكب أخرى. |
Dünya'nın çalkantılı tarihini anlamaya çalışmak karışık bir polisiye romanı okumaya benzer. Çünkü Dünya, diğer gezegenlere hiç benzemiyor. | Open Subtitles | فهم تاريخ الأرض الصاخب يشبه قراءة رواية بوليسيّة معقدة؛ لأن الأرض تختلف عن الكواكب الأخرى. |
O yüzden buradan, diğer gezegenlere bir çizgi çektik ve bence sonunda, hepimiz aslında ne kadar küçük olduğumuzu fark ettik. | Open Subtitles | و دخلنا في تشعب من هنا إلى الكواكب الأخرى وتعلمنا بعدها عن مدى صغرنا |
İlk başlangıçta, dünya yaratıldığında tanrı güneşe, aya ve diğer gezegenlere bir güç verdi ve onlar bu gücü dünyaya yolladılar o güç olmasaydı ne bitkiler, ne hayvanlar ne de insanlar günümüzdeki biçimde üreyemezlerdi. | Open Subtitles | في بداية البدء، عندما خُلِقَ هذا العالم أعطى الله إلى الشمس، والقمر و إلى الكواكب الأخرى قوة معينة يرسلونها بدورهم إلى الأرض |
Demek istediğiniz, başka bir zaman çizgisinde, diğer gezegenlere giden bir ekibin üyesi olduğumuz ve Dünya'yı dış istilalara karşı koruduğumuz mu? | Open Subtitles | هل تخبرنا أنه في خط زمني بديل، نحن جزء من فريق يسافر لكواكب أخرى ويدافع عن الأرض أمام غزو الفضاء؟ |
Ailemle beraber diğer gezegenlere gitmeyi severdim. | Open Subtitles | اعتدت على حب الذهاب لكواكب أخرى مع والديّ |
Ve sizi diğer gezegenlere götürüyor, öyle mi? | Open Subtitles | و تسافرون بواسطته لكواكب أخرى ؟ |
diğer gezegenlere mi gidiyor? | Open Subtitles | إنها تذهب لكواكب أخرى ؟ |
Şu an diğer gezegenlere uzay giysilerimizin içinde gidip cam kubbeler altında yaşamayı nasıl düşünüyorsak, birgün bu cam kubbelerden dışarıya çıkmayı da isteyeceğiz. | Open Subtitles | نفكر الآن في الرحيل إلى كواكب أخرى. سنصل في البداية مرتدين حللنا الفضائية، ونعيش في قباب مغطاة، جالبين بيئتنا معنا. |
Kim bilir, belki de diğer gezegenlere saldırabilecek gemiler bile yaptırabilirler. | Open Subtitles | قد يساعدونهم على بناء مركبات.. قادرة على مهاجمة كواكب أخرى |