"diğer insanlardan" - Translation from Turkish to Arabic

• من الآخرين
• عن الناس
• أي شخص أخر
• باقي الناس

Onu buraya gelen diğer insanlardan farklı kılan ne ki?
كيف يجعله مختلفًا من الآخرين الذين يخرجون من هذا الباب؟

"diğer insanlardan daha fazla şey görebiliyorsam bunun sebebi devlerin omuzunda bulunuyor olmamdır."
لو أننى أرى أبعد من الآخرين فهذا لأننى أقف على كتفى العملاق

Mesela ben uzun süre hukuk okulunda okudum; oraya gidebilmiştim çünkü diğer insanlardan birazcık daha akıllıydım.
ــ أجل، أمضيت وقتاً طويلاً في ارتياد كليّة الحقيق وتمكنت من ارتيادها لأنّني أذكى قليلاً من الآخرين

Yönetmenlerin, diğer insanlardan farklı olduğu fikrinden kurtulmalarını istedim.
أردتأنينسوافكرةأنمخرجالأفلام.. مختلف عن الناس

Tüm hayatım boyunca, diğer insanlardan farklı hissettim.
طوال حياتي، شعرت أنني بعيدة عن الناس الآخرين.

diğer insanlardan daha deli değilsin.
أنتِ لست أكثر جنوناً من أي شخص أخر.

diğer insanlardan daha deli değilsin.
أنتِ لست أكثر جنوناً من أي شخص أخر

Daire bulmak için bana verdikleri listede olan diğer insanlardan da arayan olmadı.
و لم احصل على ردود من باقي الناس الذين كانوا موجودين على اللائحة التي استطيع من خلالها الحصول على شقة.

Biz O'nun yakınında yaşıyoruz. O yüzden O'na diğer insanlardan daha yakınız.
نحن نعيش بالقرب منه وبذلك نحن أقرب له من الآخرين

Kendilerini diğer insanlardan üstün gören zengin orospu çocuklarını anlatıyordu.
إنه عن الأغنياء والذين يعتقدون بأنهم أفضل من الآخرين

Ve umuyorum ki bu fikirlerin bazıları en azından yöneticiler patronlar iş sahipleri, organizatörler ve diğer insanlardan sorumlu olanlar için onları biraz rahat bırakmak adına provokatif olur ve insanlara biraz daha iş yapmaları için zaman verir.
وآمل أن بعض هذه الأفكار على الأقل كانت كافيه لتحفيز المدراء والرؤساء وأصحاب الأعمال والمنظمين والناس المسؤولين من الآخرين للتفكير في التسريح قليلا وإعطاء الناس مزيدا من الوقت لأداء بعض الأعمال.

diğer insanlardan yüzlerce kat daha mutlu.
ونكون أسعد من الآخرين بمئة مرة

Hayatım boyunca diğer insanlardan korkarak yaşadım.
طوال حياتي عشت في خوف من الآخرين

Boksörler çok idman yapmalıdırlar, diğer insanlardan farklıdırlar.
الملاكمين يتمرنون بشكل هائل. إنّهم مختلفون عن الناس الطبيعيون.

diğer insanlardan farklı olmak istemedim hep kendimi kandırdım
لم أكن أريد أن أكون مختلفاً عن الناس وكنتُ دائماً أخدع نفسي.

Adam diğer insanlardan uzakta tek başına yaşıyor.
كان يعيش لوحده، بعيداً عن الناس.

Biz diğer insanlardan farklıyız.
اسمعي نحن مختلفين عن الناس الآخرين

Lucy, çok özel biridir. diğer insanlardan çok farklıdır.
لوسي فتاة من طراز خاص مختلفة جداً عن باقي الناس