Rehinelerin birini yollar 10 dakika sonra diğeriyle dışarı çıkarım. | Open Subtitles | واحد من الرهائن أولا بعد مرور 10 دقيقة، سأخرج بالآخر |
Ya biriyle devam edecek ya da diğeriyle. | Open Subtitles | لقد ارسل لك طردين, اما ان تتحرك لأحدهم, او هو سيتحرك بالآخر |
Her şeyimi ipotek ettirmiş, bir kredi kartının borcunu diğeriyle ödüyordum. | Open Subtitles | كل شئ مرهون حتى المقابض، استخراج بطاقة ائتمان لتسديد ديون الاخرى |
Yılan dövmesi olan kız üzerinde başlayıp diğeriyle bitirebilirsin. | Open Subtitles | الأفعى وشم على حصلت اللتي مؤخرتها على بدا ذلك ما وبطريقة الاخرى على انتهى و |
Bir pençesiyle boğazıma yapıştı, diğeriyle de beni tokatlıyordu! - İnanmıyorum! | Open Subtitles | إحدى يديه على حنجرتي و بالأخرى كان يصفعني مراراً و تكراراً |
Futbol maçı değil ki bu birini diğeriyle değiştiresin. | Open Subtitles | تلك ليست مُبارة كُرة قدم بأن تستبدل واحداً بآخر |
- Bunun diğeriyle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس لدى أحد هذه أي علاقه بالآخر |
"Cebinde, sadece iki meteliğin kaldıysa biriyle bir somun ekmek al... diğeriyle de bir Lilyum. " | Open Subtitles | "لو كنت تملك فلسيْن متبقيان في العالم" "اشتر رغيف خبزٍ بأحدهما" "وزهرة زبنق بالآخر" |
Çalıştığımız şey bir vampirin diğeriyle olan ilişkisinin bilimi. | Open Subtitles | إن ما ندرسه هو علم... علاقة مصاص الدماء بالآخر. |
Birinin diğeriyle alakası yok. | Open Subtitles | شيء ليس له اي علاقة بالآخر |
diğeriyle ne yaptın? | Open Subtitles | ماذا فعلت بالآخر ؟ |
Biliyor musunuz, bir Marsh'ı diğeriyle yer değiştirebiliriz. | Open Subtitles | بوسعنا استبدال أحد فردي عائلة (مارش) بالآخر |
Eğer bu bombayı diğeriyle aynı zamanda devre dışı bırakmazsak, patlayacak. | Open Subtitles | إذا فككنا هذه من دون الاخرى في الوقت نفسه بالضبط أنها سوف تنفجر. |
Hollywood dediğinde sınıra gider kitabı bir elle verir nakdi diğeriyle alırım. | Open Subtitles | لا تلومني عندما الامر يتعلق بهوليوود انا اقوم بالقيادة بيد واحدة واحصل على النقود باليد الاخرى |
- Bir elinle kası kenara çekmeni diğeriyle de, damarı sıkıştırmanı istiyorum. | Open Subtitles | وباليد الاخرى اريد منك ان تغلق الشريان |
Şimdilik diğeriyle idare etmek durumunda kalacak. | Open Subtitles | سيتوجب عليه استخدام الاخرى حالياً |
Şimdi bir kadınla olan sorunlarımı nasıl halledeceğimi bilmediğim yetmiyormuş gibi diğeriyle olan sorunları nasıl çözeceğimi de bilmiyorum. | Open Subtitles | لذا الآن بدلاً من عدم معرفتي عن كيفية مُعالجة الأمور معإمرأةواحدةبحياتي، فإني لا أعرفُ كيفية مُعالجة الأمور مع الاخرى أيضًا. |
Ama taşı incelerken onu diğeriyle değiştirdi. | Open Subtitles | و لكن بينما كان يتفحصها .. أخذتها و بدلتها بالأخرى |
Bir elimle seni itaat altına alırken, ...diğeriyle yağlı akşam yemeğimi yiyebilirim. | Open Subtitles | بوسعي إخضاعك لمشيئتي بيدٍ بينما أتناول طعام العشاء الغنيّ بالشحم بالأخرى. |
Bir kültürü diğeriyle karşılaştırdığınızda | Open Subtitles | عندما تقارنون عادات شعب بآخر |
Birinin diğeriyle alakası yok. | Open Subtitles | أمر لا علاقة له بآخر |