O gider ve dışarı bir dişçi matkabı gibi mi? | Open Subtitles | هل هو كحفارة طبيب الأسنان التي تدخل و تخرج ؟ |
dişçi masraflarının hepsini karşılayacağım ya da mücevher dişlerinin ya da her kim oraya ne halt koyduysa işte. | Open Subtitles | وأعتذر عن هذا، سأعوض لك سأدفع لك فاتورة طبيب الأسنان أو فاتورة الجوهري أياً كان من زرع لك السنّين؟ |
Bir dişçi, okuldayken kendi diş işini büyük ihtimalle okuldaki diğer öğrencilere yaptırıyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ طبيب الأسنان يجعل الطلبة يقومون بالعمل على أسنانه في المدرسة |
Benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma. | Open Subtitles | وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا |
Mortage ile alınabilecek bir ev, sağlık sigortası kredi kartı, sosyal güvenlik kartı, muhasebeci, dişçi, kendine ait bir yaşam. | Open Subtitles | و 401 ألف , رهن عقاري , تأمين صحي بطاقات أئتمان , الضمان الأجتماعي محاسب , طبيب أسنان عربتك الخاصة |
- Dago Red! - Yüzbaşı Waldowski, dişçi. - Ağrısız Polonyalı denir. | Open Subtitles | ـ النقيب والدسكي، طبيب الاسنان ـ الملقب ببول اللامؤلم |
Ağrısız bir dişçi ve dişçiler fazla okumamalı. | Open Subtitles | ان اللامؤلم طبيب اسنان لذا يفضل الا يطالع. |
Son haftalarda, işini, en iyi arkadaşını ve dişçi erkek arkadaşını kaybettin. | Open Subtitles | وخلال الأسبوع الأخير , فقدتِ عملكِ أعزٌ صديقاتكِ , وخَليلكِ طبيب الأسنان |
Jude'un özel öğretmeni gelecek ve senin de Brandon'ı dişçi randevusuna götürmen gerekiyor. | Open Subtitles | جود لديه درس وأنتي يجب عليكي أن تأخذي براندون لميعاده مع طبيب الأسنان |
5 saat sonra kendimi dişçi koltuğunda buldum. | TED | وبعد خمس ساعات، كنت جالسًا على كرسي طبيب الأسنان. |
dişçi doğru değil. | Open Subtitles | ليس صحيحاً ليس صحيحاً ما قلته عن طبيب الأسنان |
dişçi parça parça sökmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | كان على طبيب الأسنان أن ينزعه قطعة قطعة. |
Bu sabah kanal tedavisi gördüğü dişçi koltuğundan kalkıp ve buralara kadar sizlere şarkı söylemeye geldi. | Open Subtitles | كانت عند طبيب الأسنان هذا الصباح حيث ذهبت لعلاج قناة الجذر وأتت إلى هنا لتغني لكم |
Ben dişçiydim. dişçi olmaktan gurur duyuyordum. | Open Subtitles | أنا بنفسي كنت طبيب أسنان كنت فخوراً بذلك |
O bir dişçi. Bir dişçiyle çıkmak istemezsin. | Open Subtitles | إنه طبيب أسنان، أنت لا تريدين مواعدة طبيب أسنان. |
dişçi'ye gitmek için anakaraya dönmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تذهب إلى البلده لترى طبيب أسنان ؟ |
Çok isterdim, ama Benjy'nin dişçi ile randevusu var. | Open Subtitles | تعرف اود ذلك لكن بنجي عنده موعد طبيب أسنان |
- Walt Waldowski, dişçi. - Sırtını keselemek için mi bekliyorlar? | Open Subtitles | ـ والت والدسكي طبيب الاسنان ـ وهؤلاء ينتظرون كي يفركوا له ظهره؟ |
Demek dişçi lazım? İyi bir tane var. | Open Subtitles | ماذا حدث لكى اتريدى طبيب اسنان اعرف واحدا جيد |
dişçi anestezisi kandaki hemoglobin ile etkileşip bu tür tepkiler verebilir. | Open Subtitles | المخدر الذي يستخدمه أطباء الأسنان قد يتفاعل مع الهيموجلوبين في الدم |
Long lsland dişçi Birliğinde çavuştu. | Open Subtitles | لقد كان عريفاً في الجيش في نقابة طب الأسنان بلونغ آيلاند |
12 yaşındaki bir çocuk nasıl dişçi olmak ister? | Open Subtitles | فتاه عمرها 12 سنه وتريد أن تصبح طبيبة أسنان |
Bence Noel Baba'dan babana dişçi masraflarınızı karşılayacak bir iş vermesini istemelisin çünkü dişlerin inanılmaz yamuk. | Open Subtitles | أعتقد بأن عليكَ بأن تسأل سانتا بذلك لكي يأتي لأبيكَ وظيفة ,مع فوائد للأسنان لأن أسنانكَ تحتاج إلى عملية تعديل. |
Bence dişçi için biraz abartılı. | Open Subtitles | أعتقد إنها أقل ذوقاً جداً لتناسب مكتب طب أسنان. |
dişçi randevuyu iptal için aradı, ben de... o sadist O.Ç. çürük ile mücadeleye başladım. | Open Subtitles | دعيني أتذكر ذهبت لطبيب الأسنان |
Kitabevi dişçi falan hak getire. | Open Subtitles | .لا توجدُ مكتبات، و لا أطباء أسنان |
- Evet, sen de bir dişçi karşıtısın. | Open Subtitles | أجل، وأنت معادي لطب الأسنان. |
dişçi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أكون طبيبة الأسنان. |
George, Gus'ın korkuları vardır. dişçi koltuğunda yalnız kalmak da onlardan biri. | Open Subtitles | جورج وجوس عِنْدَهُما خوف مرضي بأن يكونا لوحدهم في كرسي طبيبِ الأسنان |
O zamanlae zenciler için dişçi yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديهم أيّ أطبّاء أسنان لذي البشرة السوداء حينها. |