Çünkü diş çürüğüm yok ve muayeneden sonra diş fırçası veriyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لانه ليس لدي تجويفات أعلم أنه سيعطيني فرشاة أسنان |
Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. | Open Subtitles | لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني |
Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. | Open Subtitles | لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني |
Üzgünüm, hiç saç tokası veya diş fırçası yok maalesef. | Open Subtitles | انا اسف ليس لدي اي دبابيس الشعر أو فرشاة الأسنان |
Almanya'ya giden herkesin diş fırçası diş macunu, ayakkabı parlatıcısı, sabunu ver her aile üyesinin kendine ait havlusu olmalıdır. | Open Subtitles | كل من يذهب الى المانيا ، يجب ان يملك فرشاة اسنان ، معجون اسنان ، ملمع احذية ، صابونة |
Sizde hala eşyalarından var mı, diş fırçası ya da tarak gibi? | Open Subtitles | هل مازلت تملكين بعض أغراضه مثل فرشاة أسنان أو فرشاة شعر ؟ |
Kasanın arkasında bir diş fırçası ve temiz sütyen bile tutuyordum. | Open Subtitles | حتى أنني تركتُ فرشاة أسنان وصدرية نظيفة خلف ماكينة تسجيل النقود |
Havlu, sabun ve diş fırçası koydum. | Open Subtitles | وضعت فيه بعض المناشف، صابون و فرشاة أسنان. |
Oh. elbette. Sanırım yeni bir diş fırçası bulabilirim. | Open Subtitles | بالطبع، أظنني يمكن أن أجد فرشاة أسنان جديدة في مكان ما |
diş fırçası olsaydı sormazdım. Fiyat biçeceğim. | Open Subtitles | حتى أحدد سعرها ولو كانت فرشاة أسنان لما سألت |
ve beraberinde, bıçak parmak, kaşık parmak ve de çatal parmak, ve diş fırçası parmak, ve tarak parmak, ve şişe açacağı parmak, ve el feneri parmak, ve tornavida parmak . | Open Subtitles | وإصبع فرشاة أسنان وإصبع مشط للشعر وإصبع لفتاحات العلب والقنانين وإصبع مصباح كاشف وإصبع مفتاح مفك |
Fakat şimdi, yanında bir diş fırçası olsaydı daha iyi olurdu evlat. | Open Subtitles | بما أنه أوّل إعتقال لك في قضية مخدّرات لكن الآن ، من لأفضل أن يكون لديك فرشاة أسنان |
İşte bedava diş fırçası. Dişlerini fırçalamayı unutma. | Open Subtitles | إليك فرشاة أسنان مجانية، حافظ على أسنانك نظيفة |
Çok fazla pancar yiyorsun, elektrikli diş fırçası kullanıyorsun, ve günde altı saatten az uyuyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تأكل الكثير من الشمندر لديك فرشاة أسنان كهربائية وتنام أقل من ست ساعات يومياً |
Birinin ucunu koparıp, eriterek, diş fırçası değil de bir bıçak yaptığından eminim. | Open Subtitles | قام أحدهم بانتزاع رأسها، وأذابه بحيث صار أبعد عن فرشاة الأسنان وأقرب للسكين |
Otel odasındaki diş fırçası tren biletinin koçanı söndürülmüş kibrit. | Open Subtitles | فرشاة الأسنان في غرفة فندق. بعقب تذكرة قطار. عود ثقاب محترق. |
Edo döneminden sonra, insanlar çok sayıda rakunu yakaladılar ve onlardan kürk manto, diş fırçası ile hat sanatı kalemi yaptılar. | Open Subtitles | بعد عهد ايدو ,البشر امسكوا الكثير من الراكون و حولهم الى سترة فراء و فرشاة اسنان اقلام خط |
diş fırçası olsaydı sormazdım. Fiyat biçeceğim. | Open Subtitles | لو انك تريد فرشاة اسنان فلن أهتم سأحدد لها سعرا فقط |
Radar, sonar, elektrikli diş fırçası. | Open Subtitles | الرادار، السونار، فرش الأسنان الكهربائية. |
İçinde bir kat elbise ve diş fırçası var. | Open Subtitles | حسناً, كان يجب على تغيير ملابسي وفرشاة الأسنان كان فيه |
Biliyorsun çünkü sahip olduğun tüm şeyler uyku tulumu ve diş fırçası. | Open Subtitles | تعرف مكان كل شيء لأن كل ما تملكه هو كيس للنوم وفرشاة أسنان |
Makyaj malzemeleri ve diş fırçası orada ama hiç elbise yok. | Open Subtitles | أجل, تترك مساحيق تجميلها و فرشاة أسنانها هناك لكن من دون ملابس |
Gelmiş geçmiş en büyük şeker kovası, ...bize diş fırçası veren yolun aşağısındaki dişçi dışında. | Open Subtitles | أكبر دلو حلوى على الإطلاق باستثناء طبيب الأسنان الذي في آخر الشارع أعطاكَ فرشة أسنان |
diş fırçası, ultraviyole ışınları altında pleksiglas kutunun içindeki kırmızı olan. Çaktım. | Open Subtitles | فرشاة أسنانه هي الحمراء في حال كان الكأس الزجاجي تحت الأشعة فوق البنفسجية |
Eczaneye gidip yeni bir diş fırçası almalı çünkü ona ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | عليه ان يذهب للصيدلية ليشتري لنفسه فرشاه اسنان جديدة لأنه سيحتاج إليها |
diş fırçası onun ağzına hiç girmedi. | Open Subtitles | فرشة الأسنان تلك ، لم تعرف طريقها إلى فمها مطلقا |
diş fırçası, göz damlasına kadar evdeki her şeye bakıldı. | Open Subtitles | أعني , معجون الأسنان , حتى قطرة العين الخاصة بها |
Elektrikli diş fırçası ile tam iki dakika, değil mi? | Open Subtitles | دقيقتان كاملتين لفرشاة الأسنان الكهربائية. |
diş fırçası bardağını kullan. Durulama kabını değil. | Open Subtitles | حسنا , استخدم كوب فرشاة الاسنان, وليس كوب الشطف. |
Ne diş fırçası, ne traş bıçağı ne de dolapta sakladığı Mossberg tüfeği ortada yok. | Open Subtitles | لا فرشاةَ أسنان، لا شفرةَ حلاقة لقد أخذ كل شئ في خزانته |