| Mızrak dişle konuşan kişi. | Open Subtitles | الواحد الذي يَتكلّمُ مع سنِّ الرمحَ. |
| Mızrak dişle konuştun. | Open Subtitles | تكلّمْ مع سنِّ الرمحَ؟ |
| O mızrak dişle konuşuyor. | Open Subtitles | يَتكلّمُ مع سنِّ الرمحَ. |
| "4 milyonda 1, bebek 32 dişle doğuyormuş. " | Open Subtitles | واحد من كل اربعة ملايين طفل يولد بأسنان كاملة |
| Daha az dişle dene. | Open Subtitles | حاول إظهارها بأسنان أقل |
| Çeneleri yoktur ve emicilere benzeyen ağızlarının iki tarafında da bulunan iki sıra sivri dişle eti törpülerler. | Open Subtitles | لا تمتلك فكا , لكنها تقشط اللحم بصفين من الأسنان النابية التي توجد على الجانب الآخر من أفواهها التي تشبه أنبوب الشفط |
| Bence dişle ilgilidir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الأمر يتعلق بالأسنان. |
| Bu sadece seninle benim aramda olsaydı ben kanlı bir çekici elimde tutuyor, sen de ağız dolusu dişle boğuluyor olurdun. | Open Subtitles | .. لو كان الأمر يتعلق فقط بي و بكِ كنت سأحمل مطرقة لعينة و كنتِ ستختنقين بحفنة من الأسنان |
| Biraz daha az dişle. | Open Subtitles | قلّلي من الأسنان |
| Ama dişle değil. | Open Subtitles | ولكن ليس بالأسنان |