"dibine" - Translation from Turkish to Arabic

    • قعر
        
    • أعماق
        
    • لقاع
        
    • القاع
        
    • اسفل
        
    • لأسفل
        
    • أبيه
        
    • عميقا
        
    • ظلم
        
    • في قاع
        
    • عن الشجرة
        
    • الأعماق
        
    • إلى قاع
        
    • وغطاءه
        
    • ينتزعن
        
    Onu bıraktığımda havuzun dibine doğru battı ve öylece dipte kaldı. Open Subtitles تركتها فحسب غطست إلى الأسفل مباشرةً على بطنها في قعر الخزّان
    İnsanoğlu Everest Dağı'na tırmandı, okyanusun dibine gitti. Open Subtitles الإنسان تسلق قمة إيفرست غاص أعماق المحيطات
    Olduğun, sahip olduğun, yaptığın her şey seni son viski şişesisin dibine ya da tek yönlü bilet almaya ittiyse bana herhangi bir şeyi kurtarmak için en ufak neden veremezsin çünkü kalmamıştır. Open Subtitles ما أعنيه إذا كان كل ما تملكه و كل ما قمت به أوصلك أخيراً لقاع زجاجة الويسكي
    Büyük Çılgın'ı, çukurun dibine inip video çekmesi için programlamıştım. Open Subtitles لقد برمجت بيج جيك للذهاب الى القاع لإلتقاط بعض الفيديو
    Ayrıca, Lionel Marshall'ın gözlüğü merdivenlerin dibine nasıl geldi? Open Subtitles ولماذا كانت نظارات ليونيل مارشال موجودة اسفل السلم ؟
    Doktorluk gibi çilingirciliğim de iyi değildir. Belki bir amaca hizmet edebilirsin yoksa seni Sen Nehri'nin dibine batırırım. Open Subtitles ـ صانع أقفال ليس أفضل من طبيب ـ أفعل شيء وألا قذفتك لأسفل نهر السين
    Bazen armut dibine düşmüyor. Open Subtitles أحياناً يكون الإبن مختلفاً عن أبيه تماماً
    Şimdi elimizde, devasa yaratıkların cirit attığı yerlere, okyanus dibine gerçekten de indirebileceğimiz bir sistem vardı artık. TED فالأن لدينا نظام نستطيع في الواقع ان نحمله الى مكان ما يشبه نوعا ما واحة في قعر المحيط ربما تحرسها مفترسات كبيرة.
    Derin suların en dibine daha önce ortaya çıkartılmamış yabancı bir dünyaya yapacağımız gezimizde bize katılın. Open Subtitles شاركونا في رحلتنا إلى أقاصي قعر بحر الأعماق رحلة لعالم غريب لم يُكتشف بعد
    Denizin dibine yaklaşıp denizin en dibine kadar gideceğiz yukarıdaki sulardan tamamen ayrı bir dünyaya. Open Subtitles بالسفر قرب قاع البحر سنذهب لرحلة نحو أقاصي قعر المحيط لأعماق المحيط
    O ki, seni cennetten cehennemin dibine savurdu! Seni hayat hırsızı. Open Subtitles انه هو من يرميك من الجنة الى أعماق الجحيم يا لص الحياة
    Ceset derin denizin en dibine batacak ama orada bile etleri boşa gitmeyecek. Open Subtitles قبل أن تستقر هذه الجثة في أعماق البحر. حتى هناك في الأعماق، لن تذهب سدىً أيضاً
    Onu bulmak için cehennemin dibine inmek zorunda kaldık. Open Subtitles اضطررنا إلى الغوص في أعماق الجحيم لنعرفه
    Nehrin dibine vardığında kasa büküldü. Open Subtitles عندما وصل لقاع النهر، الخزنة تلوّت بفعل الضغط
    Nehrin dibine vardığında kasa büküldü. Open Subtitles عندما وصل لقاع النهر، الخزنة تلوّت بفعل الضغط
    Kasenin dibine inmeden önce biçim değiştirdi ve küçük bir balık oldu. Open Subtitles وتماماً قبل أن تلـّمس القاع ، تحوّلت. إلى سمكة.
    Bölmenin dibine kadar yüz, gerisini sana anlatırım. Open Subtitles بمجرد ان تدخل اسفل الحجره بمجرد ان تدخل اسفل الحجره
    Bir de fren yaptığında, ayağın dibine kadar gidiyor. Open Subtitles وعندما تضغطين على المكابح قدمك تذهب لأسفل نقطة.
    Tüm patlayıcıları tek tek kontrol edeceğim çünkü bu üssün cehennemin dibine gömüldüğünden bizzat emin olmak istiyorum. Open Subtitles لأني أُريد أنْ أتأكّد شخصياً, من إنّ هذا المكان سيتحطّم عن بكرة أبيه
    Eğer bulamazlarsa yenecekler ya da ölüp denizin dibine batacaklar. Open Subtitles و إلا فسوف يؤكلون أو يهلكوا عميقا في الهاوية.
    Sanırım armut da dibine düşmüş. Open Subtitles أظن إذن أن من شبه أباه فما ظلم.
    Bizi deniz dibine tutturacak uçları kancalı dev demir kancalar olduklarını tahmin ediyordum. Open Subtitles إعتقدت بأنهم كانوا أشياء حديدية ثقيلة كبيرة مع خطاف لإحتجازنا في قاع البحر.
    Armut dibine düşer diye mi düşünüyor? Open Subtitles اعتقد ان التفاحة لم تسقط بعيدا عن الشجرة ؟
    Beni o havasız kutuya kilitledin ve sanki çöpmüşüm gibi yerin dibine gömdün. Open Subtitles لقد سجنتنى فى تلك الحجرة الحقيرة محكمة الغلق و دفنتنى فى الأعماق كقمامة البارحة
    O akşam, ağır zırhlı dalgıçlar ormanın içindeki gölün dibine gitti. Open Subtitles في تلك الليلة ، غواصون مسلحون غاصوا إلى قاع بحيرة الغابة
    Armut resmen dibine düşmüş. Open Subtitles انتما كطبق وغطاءه
    Ama tabiri caizse iş erkeklerle olmaya geldiğinde denizcileri teknelerden kapar veya gemilerin güvertelerinden düşürür istediklerini aldıktan sonra da denizcileri denizin dibine çekip boğar ve yerlermiş. Open Subtitles ولكن عندما يأتي وقت الحصاد إذًا جاز التعبير... ينتزعن البحّار من القارب أو من ظهر السفينة ويستكملن طريقهن، بعدها ينجذب البحّارة للقاع غارقين ثم يؤكلون،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more