Böylece onu daha sonra öldürebilecektiniz, Dikkat çekmeden. | Open Subtitles | و أستطعت أن تقتله بعد ذلك خلسة |
Annene güle güle dedi ama Dikkat çekmeden sessizce gitti. | Open Subtitles | ودعت والدتك لكنها أرادت المغادرة خلسة |
Dikkat çekmeden müdahale etmek zor görünüyor. | Open Subtitles | كثيراً جداً على الإقتراب خلسة |
Dikkat çekmeden daha fazla yaklaşamadım. | Open Subtitles | لم يمكنني الاقتراب بدون لفت الانتباه إلي |
Ön kapıdan Dikkat çekmeden geçseniz bile, | Open Subtitles | حسناً حتى اذا تجاوزت الحراس الخارجيين بدون لفت الانتباه |
Dikkat çekmeden gitmek buraya kadarmış. | Open Subtitles | -يا له من انسلال بهدوء" !" |
Deney gibi bir seydi, çok Dikkat çekmeden yaptik. | Open Subtitles | كانت تجربة، حسنٌ؟ نوعاً ما تحت الرادار. وبكل عدل.. |
Dikkat çekmeden sıvışmayı başarmam lazım. | Open Subtitles | ستتسنّى لي المغادرة خلسة. |
Dikkat çekmeden. | Open Subtitles | خلسة |
Dikkat çekmeden. | Open Subtitles | خلسة |
- Dikkat çekmeden. | Open Subtitles | - خلسة - |
O, kendine çok fazla Dikkat çekmeden ortalıkta rahatça hareket edebiliyor. | Open Subtitles | تتحرك فى ارجاء المكان بدون لفت الانتباه اليها |
Babam gibi Dikkat çekmeden yaşamak, bunlarla başa çıkarız. | Open Subtitles | نعيش دون لفت الانتباه والدي يمكنه معالجة هذه الأمور |
Üzerime Dikkat çekmeden ona nasıl ulaşacağım peki? | Open Subtitles | وكيف تقترحين أن أصل إليه دون لفت الانتباه لنفسي؟ |
Daha fazla Dikkat çekmeden önce Gerçeğine Bilmiyorum Ne yapıyorum ben. | Open Subtitles | قبل لفت الانتباه أكثر إلى أنني لا أعرف ما أفعله |
Dikkat çekmeden gitmek buraya kadarmış. | Open Subtitles | -يا له من انسلال بهدوء" !" |
Deney gibi bir şeydi, çok Dikkat çekmeden yaptık. | Open Subtitles | كانت تجربة، حسنٌ؟ نوعاً ما تحت الرادار. وبكل عدل.. |