| Şu sütunlarla şansımı bir kez daha deneyeyim, dileğini gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | محاولة أخيرة في الدمج بين تلك الأعمدة ثم تنال أمنيتك |
| Herneyse, Elliot, tatlım, son dileğini düşündün mü? | Open Subtitles | على كل حال , عزيزي إليوت هل فكرت في أمنيتك الأخيرة ؟ |
| Benim dilek hakkım yok, ama kesinlikle diyebilirim ki Sylvia Earle'nin dileğini desteklemek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | TED | الآن ليس لدي أمنية، لكني بالتأكيد أستطيع القول أنني سأبذل قصارى جهدي لدعم تحقيق أمنية سيلفيا إيرلي. |
| Boşanmanın da dini bir törenle yapılmasını isteyen Fransız yazarın dileğini ancak Japonya yerine getirebilir. | Open Subtitles | إنها اليابان التي تستطيع أن تحقق أمنية ذلك الكاتب الفرنسي الذي أراد من الطلاق أن يكون سراً مقدساً |
| Ölmek istiyorsan çok kötü, dileğini gerçekleştireceğim. | Open Subtitles | إذا أردتي الموت بهذه السرعة سوف أحقق لك امنيتك |
| Şimdi ilk dileğini dilememiş olmayı dileyeceksin. | Open Subtitles | راهنت بأنّك تتمنّاك ما جعل أمنيتك الأولى. |
| Şeytani cinin dileğini yerine gerçekten getirir de ben, yok olursam, buralarda didişebilmen için kalan tek kişi kendin olacak. | Open Subtitles | لأنه أن وفر لك جني الشر أمنيتك حقاً واختفيت الشخص الوحيد المتبقي لتتشاجر معه هو نفسك |
| dileğini duydum Jaq. Durumdan hoşnut değil misin? | Open Subtitles | لقد سمعت أمنيتك جاك أنت ليس سعيدا بما انت عليه |
| Belki de onun güçleriyle bir şekilde bağlantı kurdun ve senin dileğini gerçeğe çevirdi. | Open Subtitles | لرُبَّمَا وصلت إلى قوَّتِها بطريقةٍ ما وجعلت أمنيتك تتحقق |
| Senin gerçek bir çocuk olma dileğini gerçekleştirmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأحقق أمنيتك و أحولك الى ولد حقيقى |
| dileğini yerine getirmiyor sadece öyle düşünmeni sağlıyor. | Open Subtitles | هو لا يحقق أمنيتك هو فقط يجعلك تظن أنها تحققت |
| bu prens olma dileğini neden istedim ki. | Open Subtitles | كان يجب أن لا أختار أمنية الأمير الغبية هذه |
| Bayan Lupita Raquel Tanrı'nın herkesi kutsamasını tüm dünyada iyi insanlar için barış olması dileğini iletmiş. | Open Subtitles | السيدة لوبيت راكيل ترسل أمنية بالمجد إلى الله الذي في السماء وسلام على الأرض لذوي النية الحسنة |
| Doğum günü dileğini benim için dilemen gerekti. Fakat harcadın. | Open Subtitles | كان يفترض بك اعطائي أمنية عيد ميلادك والآن أهدرتها. |
| Bir dakika, eğer dileğini başka birisine anlatırsan o dilek gerçekleşmez. | Open Subtitles | مهلاً، إن تمنيت أمنية عيد ميلاد بصوت عال، لا تتحقق. |
| 3. dileğini de dile de ben de gideyim. | Open Subtitles | اطلب امنيتك الثالثة والغالية حتى يمكنني الذهاب |
| Annen, dünkü dileğini anlattı. O gerçekleşti, Max. | Open Subtitles | أمك أخبرتنى عن ما تمنيتة بالأمس لقد تحققت الأمنية يا ماكس |
| Hayaletten bahsetmem onun sırf dileğini dilediği için gerçek olduğunu sanmasını sağladı. | Open Subtitles | الشبح جعل الرجل في منتصف طريق التصديق هي كانت واقعيه بمنحه أمنيته |
| Aşkı ilk dileğini dilerken, yüzündeki hüznü görmek istiyorum bugün. | Open Subtitles | أريد رؤية منظر وجهه المثير للشفقة اليوم عندما تطلب حبيبته أمنيتها الأولى |
| Böylece Prens dileğini yerine getirmesi için Arayıcı'yı çağırdı. | Open Subtitles | ولهذا, قام الامير باستدعاء الباحث لتحقيق رغبته. |
| dileğini yerine getireceğim. | Open Subtitles | سوف امنحكم رغبتكم |
| - Tamam. dileğini büyük tut ki gerçekleşsin. - 1200 dolar. | Open Subtitles | تحركى الى خانة الحظ و تمنى امنية 12000 دولار |
| Onun evlenmek için acelesi var çünkü babasının dileğini yerine getirmek istiyor. | Open Subtitles | إنهفىعجلةلكى يتزوجلأنه .. يريد أن ينفذ أمنيات والده |
| Babamın dileğini gerçekleştirip Bass Endüstrisi'nin başına geçmeye karar verdim. | Open Subtitles | انظر, انا قررت ان اتبع امنيات أبي واشرف على مصانع باس |