Sana mutlu yıllar dilemeye geldim. | Open Subtitles | حسنا. جئت لأتمنى لك عيد ميلاد سعيد |
Size iyi yolculuklar dilemeye geldim, Bay Avery. | Open Subtitles | جئت لأتمنى لكم بوين كامينو سيد أفيري |
Okulundaki ilk gününde torunuma şans dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأتمنى الحظ لحفيدتي في يومها الأول في المدرسة |
Bak, buraya senden özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | اسمع ، لقد جئت إلى هنا لكى اعتذر لكى فقط ، حسناً |
Affedersiniz Özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | روز، يَستمعُ، أنا فقط جِئتُ للإعتِذار. |
"Rahat, arkadaşlar. Sizlere şans dilemeye geldim." | Open Subtitles | استريحوا جميعاً، لقد توقفت لكي أتمنى لكم حظاً سعيداً.. |
Buraya özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | و أنا آسفة على ذلك, اتفقنا؟ و أنا هنا لأعبر عن أسفي |
Hoşçakal demeye, ...ve sana iyi şanslar dilemeye geldim. | Open Subtitles | حسنا .. لقد جئت لكي أودعك و أتمنى لك حظا طيبا |
Daha önce olanlar için özür dilemeye geldim. Üzgünüm. | Open Subtitles | جئت للإعتذار عما حدث من قبل أنا آسف |
Sadece iyi şanslar dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأتمنى لك حظاً جيداً فحسب |
Sana şans dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأتمنى لك الحظ. |
Neyse, ben buraya özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | على أي حال، لقد جئت إلى هنا للأعتذار. |
Özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أنا فقط جِئتُ للإعتِذار. |
Sana şans dilemeye geldim, dikkatli ol. | Open Subtitles | جئت لكي أتمنى لك التوفيق وكوني حذرة |
Daveti görüp seni terk ettiğim için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد رأيت الدعوة ، جئت إلى هُنا لأعبر عن أسفى بسبب طريقة رحيلى من المنزل اليوم |
Özür dilemeye geldim. İkinizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | أنا لا أستحقّ أيّ شكرا لقد جئت للإعتذار |