"dilsiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • أبكم
        
    • أخرس
        
    • خرساء
        
    • بكماء
        
    • الصامت
        
    • الخرساء
        
    • الأبكم
        
    • لسان
        
    • صامت
        
    • صماء
        
    • الأخرس
        
    • الصامتة
        
    • البكم
        
    • الصماء
        
    • ابكم
        
    Çocukken kekeme olduğunuz ve ve 8 yıl dilsiz olduğunuz doğru mu? Open Subtitles أصحيح أنّك في صغرك كنت ثقيل اللسان وكنت عمليًا أبكم لثمانِ سنوات؟
    - O dilsiz, efendim. Zavallının dili kesildi. Konuşması için papağanı eğitmiş. Open Subtitles انه أخرس يا سيدي الشيطان قطع لسانه لذا درب الببغاء للكلام بدلاً عنه
    Ve sadece bizim hafızamız değil, ama bizim hatırlayanların hafızası da. Bu demektir ki mimari dilsiz değildir. TED وانها ليست فقط ذاكرتنا ، لكن أولئك الذين يتذكروننا. وهذا يعني أن العمارة ليست خرساء.
    Kasap bir apartman aldı kızının bir dilsiz olarak büyüyeceği yer. Open Subtitles الجزار يشتري شقة حيث تكبر إبنته لتكون بكماء.
    Ve karısı o dilsiz çocuğa hamileyken onu terk etti. Open Subtitles هجر زوجته عندما كانت حامل بذلك الصامت الصغير
    dilsiz biri, konuşamadığı için duyamaz da! Open Subtitles الخرساء لا يمكنها التحدث لأنها صماء أيضاً
    dilsiz çift öldüğünden beri burası boş. Open Subtitles أصبح البيت خال ٍ منذ أن توفى الزوج الأبكم
    Yeterince uzun süre dilsiz bir hayvan gibi davranılırsa olacağınız şey budur. Open Subtitles عندما يعاملونك وكأنك حيوان أبكم لفترة كافية تتحول إلى حيوان أبكم
    Hiç konuşmazdı. Onu dilsiz sanırdık. Open Subtitles لقد كان هادئا جدا حتى ـننى أعتقدت فعلا انه أبكم
    Şöyle demelisin: "Sağır ve dilsiz aranıyor... " Open Subtitles يجب أن تقولي، "أبحث عن أصم و أبكم يكون.." كما تعلمون
    dilsiz olduğumu düşündüler. Çünkü konuşmazdım. Open Subtitles إعتقدوا بأنني كنت أخرس لأنني لم اضع كلمة في
    Bir keresinde yakalanmış ve dilsiz gibi davranmıştım. Open Subtitles لقد أسُرت ذات مرة وتظاهرت بأننى أخرس
    - Kalbimi de dilsiz yapamazsın ya! Open Subtitles لا يمكنك أن تجعل قلبى أخرس أيضاً
    dilsiz olmak sinir bozucu birşey. Tek yapabildiğim, izlemek. Open Subtitles لقد سئمت من كونى خرساء كل ما أفعله هو المشاهدة
    dilsiz olmaktan daha kötü bir alın yazısı hayal edemiyorum. Sağır olmak. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن اتخيل مصيرا أسوأ من أن اكون خرساء
    dilsiz rolü yaptı Federov ondan hoşlandı. Open Subtitles تظاهرت بأنها بكماء فيدوروف أٌعجب بها وجعلها من المقربين منه
    Ve karısı o dilsiz çocuğa hamileyken onu terk etti. Open Subtitles و هو قاطع كذلك على زوجته عندما كانت حامل بذلك الصامت الصغير.
    Yazmış ki, buna kulak verin, Tanrı dilsiz yaratıkları sever, öyleyse o neden sevmesin? Open Subtitles . . لقد كتب واصغي لهذا الرب يحب المخلوقات الخرساء فلماذا لا يحبها هو أيضا
    Kasabamızın en sevilen sağır dilsiz şairinin günlüğü çok para edebilir. Open Subtitles حسنا، يوميات الشاعر الأبكم الأكثر حبا في بلدنا يمكنها جلب بعض العملات الخطيرة
    Keşke dilsiz doğmuş olsaydım, böylece bir mazeretim olabilirdi. Open Subtitles أتمنى بأني كنت ولدت بلا لسان كي يكون عذرا لي
    Hatırlat da bir daha onun çiftliğinden koyun çalmayayım. O dilsiz, sağır değil. Open Subtitles لا أذكر خشخشة أكثر من الأغنام مزرعته اه، قال انه صامت لا اصم
    Hayır, ben Anne Frank'ten bahsediyorum. Sağır, dilsiz ve kördü. Open Subtitles أنا أتحدث عن آن فرانك لقد كانت صماء وخرساء وعمياء
    Zavallı dilsiz piç karanlık olmasını bile bekleyemedi. Open Subtitles اللقيط الأخرس المسكين لم يستطيع الإنتظار حتى الظلام
    "Bu dilsiz ülke kelimelerini anlamaz." Open Subtitles "التربة الصامتة لا تقرأ رسائلك"
    Onlarda böyle bir güç olmasına rağmen... aralarındaki bu anlaşamamazlık dilsiz hayvanlarda yok... Open Subtitles ولكن المفارقة هي أنه على الرغم من هذه السلطة، النقص الحاد في التفاهم بينهما، لن تكون موجودة في الحيوانات البكم.
    Yine dilsiz oyununu oynuyorsun degil mi? Open Subtitles انت تلعبي لعبة الصماء ثانية اليس كذلك؟
    Sağır, dolayısıyla dilsiz. Dediğim gibi, özel yetenekleri vardı. Open Subtitles اصم , لذلك ابكم اخبرتك , لديه مهارات خاصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more