"dinledik" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمعنا
        
    • استمعنا
        
    • نستمع
        
    • سمعناها
        
    • أصغينا
        
    • إستمعنا
        
    • سَمعنَا
        
    • سمعناك
        
    • واستمعنا
        
    • لنسمع
        
    • أنصتنا
        
    • أستمعنا
        
    • سمِعنا
        
    Ama biz buna göre yaşarız. Sonra bir gün Juarez'i dinledik. Open Subtitles ثم سمعنا إلى جواريز ذات مرة قال إن علينا أن نغيره
    Başkanlıktan alınma dedikodularından sonra Başkan Grant'ten gelen ilk açıklamayı dinledik. Open Subtitles لقد سمعنا للتو كلمات الرئيس غرانت الأولى منذ نهاية جلسات الاستماع
    Peki, iki tarafıda dinledik, ve şimdi Onur Kurulu'nun oylama zamanı. Open Subtitles حسناً, لقد سمعنا كلا الطرفين وحان الوقت لمجلس الشرف ليقوم بالتصويت
    Biz hepsini dinledik, eğer bağlantılı bir şey olsaydı, biz duyardık. Open Subtitles لقد استمعنا إليهم، لو كان هُناك أيّ شيءٍ عليهم، لكنّا سمعناه.
    Ne sıklıkla birini, ona tavsiye vermeden dinledik? TED كم مرة نحن في الغالب نستمع من غير إسداء النصائح
    Mütemadiyen, yaklaşan kayba dair hislerini dinledik, hissettik. TED سمعنا باستمرار وشعرنا منهم بشعور الخسارة الوشيكة.
    Dün, Willie Smiths'in Endonezya'nın yeniden ağaçlandırılması üzerine konuşmasını dinledik. TED سمعنا بالأمس ويللي سميث يتحدث عن إعادة تشجير إندونيسيا.
    Bu akşam 5 şarkı dinledik ve sanatçıların adlarını. Open Subtitles طوال الأمسية سمعنا خمس أغنيات رائعة وأسماء الفنانين الذين أبدعوها.
    Bugün programınızı dinledik. Çok romantikti. Hepimiz sizinleyiz. Open Subtitles لقد سمعنا البرنامج كان رومانسيا للغاية وقد تاثرنا جميعنا جداً
    Yeterince dinledik. Artık söyleve ihtiyacımız yok. Open Subtitles لقد سمعنا ما يكفي من الكلام و لانحتاج لخطبٍ أخرى
    Tamam, sanırım hepimiz öykünün "okuyucunun anladıkları" kısmını dinledik,... ama fazlası var, değil mi? Open Subtitles حسناً أعتقد اننا سمعنا نسخة من ملخص القصة لكن هناك أكثر أليس كذلك؟
    Buster, komadaymış gibi davranmayı bırakabilirsin. Yoldayken istediğin şarkıyı dinledik. Open Subtitles يمكنك التوقف عن التظاهر أنك في غيبوبة لقد سمعنا مطالبك في طريقنا إلى هنا
    Confessor Ana yeterince dinledik. Kararımızı verdik. Open Subtitles المؤمنة المُعترفة ، سمعنا بما يكفي، قد أخذنا قرارنا.
    O yaz, ayda iki kez Teğmen ve ben müzik dinledik. Open Subtitles لذا ، مرتان فى الشهر فى هذا الصيف ، استمعنا الملازم و أنا
    Bugün programınızı dinledik Derek Mann ile başa çıkışınızı çok beğendim. Open Subtitles لقد استمعنا لبرنامجك اليوم وقد احببت الطريقه التي تعاملت بها مع ديريك مان
    Emily'nin durumuyla ilgili tıbbi yaklaşımları destekleyen çok ifade dinledik. Open Subtitles لقد استمعنا إلى كثير من الشهادات والتفسيرات الطبية عن حالة إيميلي
    Bunu yaptık, çünkü iç sesimizi dinledik, çünkü şunu fark ettim: Eğer gerçek bir polis reformu görmek istiyorsam, kamu düzeni için yetkili olduğum toplumlarda berbat düşüncelerimizi değiştirmek zorundaydık. TED مازلنا نقوم به لأننا نستمع إلى ذلك الصوت بداخلنا، لأنني أدركت التالي: إذا أردت رؤية إصلاحا حقيقيا في قطاع الشرطة في المجتمعات التي كنت أراقبها وأراقب سلامتها، علينا تغيير تفكيرنا.
    Bu şarkıyı biz de dinledik ama "Öncü Bakteri Savaşçıları" TED صحيح أننا سمعناها ولكن سلسلة " مقاتلوا الجراثيم الرواد " كانت تسيطر على الموقف دائما
    Beyler, büyük bir dikkatle... saygıdeğer hükümdarınızın ricalarını dinledik. Open Subtitles أيها السادة، لقد أصغينا بكل اهتمام للطلب الكريم لعاهلكم
    Kaset için teşekkür ederim. Büyük bir ilgiyle dinledik. Open Subtitles شكراً على الشريط لقد إستمعنا إليه بعناية
    Bence yeterince dinledik, Sayın Başkan. Open Subtitles سَمعنَا بما فيه الكفاية سّيدي الرئيس
    Yaratıldığımız andan beri seni dinledik ve seni "aynen taklit" etmeyi öğrendik. Open Subtitles سمعناك وأنت تتحدثين منذ بداية الزمان يا صانعنا. وتعلّمنا أن نقلّدك بالضبط.
    O kiliseye gittik ve Rahip Moss'un vaazını dinledik ve vaazdan sonra o muhteşem kadınlar korosu, 100 güçlü kadın ayağa kalktı ve şarkı söyledi. TED ذهبنا الى تلك الكنيسة واستمعنا إلى القس ريفو موس وبعدما أكمل موعضته، وقفت جوقة من النساء الرائعات، جوقة تتكون من 100 امرأة قوية، وبدأن بالغناء.
    Tamam, sizi dinledik. Buradan birilerine şans verelim. Open Subtitles حسناً، سمِعنا عن هذه المجموعة، لنسمع من الجانب الآخر, ونعطي فرصة لأحدهم
    Bak, şarkılarını dinledik, alkışladık. Artık gidebilir miyiz? Open Subtitles أنصتنا لغنائك، وصفقنا، أيمكننا الانصراف الآن؟
    Parkta battaniyeye uzanıp, iPod'unu dinledik. Open Subtitles تعلم , أستلقينا على الفراش في الحديقه و أستمعنا الى جهازة الأيبود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more