| Bu yüzden, sesinizi duyarsınız ama beyniniz aslında sesinizi hiç dinlemez. | TED | فتسمع صوتك لكنّ دماغك في الحقيقة لا يستمع البتّة لصوتك فعلاً. |
| Beni hiç dinlemez, aynı senin gibidir gerçi en azından o kavga edebiliyor. | Open Subtitles | إنها لا يستمع أبداً، مثلك نوعاً ما إلاّ أنه على الأقل يستطيع القتال |
| Bilirsiniz, ama tutup da Radiohead dinlemez, değil mi? | TED | كما تعلمون، ولكنه لن يستمع ﻷغاني فرقة راديوهيد، هل يفعل ذلك؟ |
| Üstüne adam akıllı bir şey geçirmesini söylerim ama dinlemez. | Open Subtitles | أنا أخبرها أن ترتدي ملابسًا ساترة لكنّها لا تستمع إلي |
| Ne giydiğin umurumda bile değil ama takımın ekranda titreyip sallanırken kimse söylediklerini dinlemez. | Open Subtitles | ألهذا كنت غائبة. لا يهمني ما ترتديه. لكن عليك أن تعرف أن أحداً لن يسمع كلمة تقولها |
| Beni dinlemez. | Open Subtitles | -لن ينصت لي -إذن ، ماذا الآن ، هل علي أن أداري عليك الآن؟ |
| Çoğu zaman bağırmazsan, seni kimse dinlemez. | Open Subtitles | في معظم الأوقات إن لم تصرخي لن يصغي أحد إليكٍ |
| Anne, eğer ona bu tür şeyler anlatırsan artık bizi dinlemez. | Open Subtitles | أمي، إذا أخبرتيه أكثر عن ذلك لن يستمع لنا. |
| - Beni dinlemez. Bence, onunla konuşup yumuşatırsan... | Open Subtitles | انى اراهن انك لو تحدثت اليه سوف يستمع لك |
| Ve gerçeği söylesen bile hiç kimse dinlemez. | Open Subtitles | و حتى إذا كنت تقولين الحقيقة لن يستمع اليك احد. |
| Kaydın sahteliğini gösterecek kanıt getireceğim. Prescott dinlemez mi? | Open Subtitles | هل تعني بأنني إذا أتيت بالدليل فإن بريسكوت لن يستمع إلي |
| Ama kimse onu dinlemez. Şişe açacağın var mı? | Open Subtitles | لكن لا أحد يستمع له هل لديك فاتح زجاجات ؟ |
| Achilles ile barış yapsam bile adam beni dinlemez. | Open Subtitles | حتى لو استطعت عقد سلام مع اكيليس ساعتها لن يستمع الرجال الى اوامرى |
| Ona bir üçüncü dünya ülkesine gitmemesini söylemiştim. Ama beni dinlemez ki sağ olsun. | Open Subtitles | , أخبرتها ألا تذهب إلى دولة من العالم الثالث لكن هل تستمع إليّ؟ |
| Ve ikincisi, dediğim tek kelimeyi dinlemez ama seni dinleyebilir. | Open Subtitles | والثاني أنها لن تستمع إليّ أبداً ... ولكن ستستمع إليك |
| Aptalca bir şey yapmak istemezsin. Aptallık senin bağırsaklarını dinlemez. | Open Subtitles | الغباء هو ألا تستمع إلى ما يمليه عليك قلبك |
| Bunlar doğruysa eğer Kral Dükten başkasını dinlemez artık. | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً ، فالملك لن يسمع من أحدا إلا الدوق نفسه. |
| Babam hiçbir şeyi dinlemez. Annem de ruj sürmüş bir hortumdur. | Open Subtitles | أبي لا ينصت و أمي إعصار يضع أحمر الشفاه |
| Dokunma dedim ama dinlemez ki hiç! | Open Subtitles | أخبرتُه بألاّ يلمس شيئاً ولكنه لا يصغي أبداً |
| Ne yani, arkadaşlar karanlıkta "Sonsuz Aşk" ı dinlemez mi? | Open Subtitles | ماذا حدث؟ اصدقاء يستمعون الى حب بلا نهاية فى الظلام. |
| Küçük Scambo-Robotlarım seni dinlemez. Çok kötü. | Open Subtitles | السكامبوبوت الصَغيرالخاص بي لَنْ يَستمعَ سيئ جداً |
| Jane deriz, Shirley, Lucy, Edna deriz... ve kimse bizi dikkatlice dinlemez. | Open Subtitles | تقول جين،شيرلي،لوسي إدنا ولا أحد سيستمع عبر موجات الإرسال |
| Senden gelen hiçbir şeyi dinlemez. | Open Subtitles | طالما الحقيقة نابعة منك، فلن يسمعها. |
| Deliler, bu iş için en uygun kişilerdir. Konuşurlar ama kimse onları dinlemez. | Open Subtitles | . الأناس المجانين موضوع مثالي يتحدثون , لكن لا يصغِ لهم أحد |
| Çocuklar da başkalarının günah çıkarmasını dinlemez. | Open Subtitles | والأطفال لا يجب ان يستمعوا الى اعترافات الأخرين |
| Filmlerdeki elemanı neden kimse dinlemez ki? | Open Subtitles | لمَ لا يستمِع أحد لرَجل الفيلم؟ |
| İnatçı, huysuz, kimseyi dinlemez, kimseyi eğitmezdi. | Open Subtitles | عنيد ، مزاجه متعكر لا يطيع ، لا يتدرب |
| Beni dinlemez ama seni dinleyecektir. | Open Subtitles | لن تصغي إلي، لكنها ستصغي إليك. |