"dinlemiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • استمعت
        
    • إستمعت
        
    • أستمعت
        
    • أصغيت
        
    • أطعتك
        
    • إستمعنا
        
    Onları dinlemiş olsam belki de bu karta ihtiyacım olmayacaktı. Open Subtitles والآن، إن كنت استمعت لهما، لكنت لن احتاج لتلك البطاقة..
    - Ara sıra beni dinlemiş olsaydın hamamböceği gibi bir delikte yaşamazdın. Open Subtitles رُبما لو استمعت إليّ بين الحين والآخر لما حييت كالصرصور في جُحر
    Peki yapay zekâ okuduğunuz her şeyi okumuş ve dinlediğiniz her şarkıyı dinlemiş olsaydı? TED ماذا لو كان من الممكن أن تجعل الذكاء الاصطناعي يقرأ كل ما قرأته أنت ويستمع إلى كل الأغاني التي استمعت أنت إليها؟
    - Benim mi? ! Beni dinlemiş olsaydın bunların hiçbiri olmazdı! Open Subtitles ما كان شيء من هذا سيحدث إن كنت إستمعت لى من البداية
    Önceki üç konuşmacıyı dinlemiş bulunuyorum, ve tahmin edin ne oldu? TED ،لقد أستمعت إلى المتحدثين الثلاثة السابقين وخمنوا ماذا حدث؟
    Seni dinlemiş olsaydım bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Open Subtitles لو أنني أصغيت إليك لما كان قد حدث أي من هذا
    Şu zamana kadar seni dinlemiş olsaydım Başçavuş Stone. Şu an burada olamazdık. Open Subtitles إذا كنت أطعتك حتى الآن أيتها الرقيبة الأولى (ستون) فلم نكن لنصل لهذه النقطة
    Belki de eğer o seni dinlemiş olsaydı hepsi hayatta olacaktı. Open Subtitles لربما كانوا جميعهم على قيد الحياة . لو كنا إستمعنا إليكى
    Değiştirebileceğim hiçbir şey yok... ve onu dinlemiş olsaydım, hala hayatta olacaktı. Open Subtitles لا شيء يمكننا عمله لتغييره وإذا استمعت إليه لربما كان لا يزال حياً
    Beni dinlemiş olsaydın, şu anda çoktan trafiğe saplanmış olacaktık sen de fazladan beş papel daha kazanmış olacaktın. Open Subtitles لو انك استمعت الي لكنا الآن وسط الزحمه وكنت كسبت 5 دولارات زياده
    - Ah, teşekkürler. Paraguay'ın borç ve para tedarik durumu hakkındaki konuşmamı tesadüfen dinlemiş olabilir misin? Open Subtitles هل استمعت إلى خطابي حول ديون الباراغواي ؟
    Eğer annemi dinlemiş olsaydım, bunların hiçbiri olmayacaktı. Open Subtitles وما كان لشيء ان يحدث لو فقط استمعت لكلام امي
    Bana söylenenlerin ötesinde biraz araştırma yapmış olsaydım eğer yalnızca oğlumu dinlemiş olsaydım bana içini döktüğünde şu an burada pişmanlıklarla dolu olarak bulunmazdım. Open Subtitles إذا تحريت وراء ما قيل لي إذا فقط استمعت إلى ابني
    Yeterince cesaretim olsaydı, Kaleb'in sözünü dinlemiş olacaktım. Open Subtitles لو اننى أملك شجاعة كافية لكنت استمعت إلى كاليب
    Eğer Tim Jensen'i dinlemiş olsaydın, hala hayatta olacaktı. Open Subtitles إذا كنت قد إستمعت إلى تيم جينسون لكان على قيد الحياه الآن
    Belki onu dinlemiş olsam her şeyi durdurabilirdim. Open Subtitles ربما كان يمكنني أن أوقفه إذا إستمعت
    Beni dinlemiş olsaydın şu anda burada olmazdık. Open Subtitles لو كنت إستمعت لى ، لما كنا هنا الآن
    Eğer beni orada dinlemiş olsaydınız şu an bu durumda olmayacaktık. Open Subtitles لو أنك أستمعت لي العودة إلى تقاطع الطرق فإننا لن نكون في تلك الدولة الأن
    Beni dinlemiş olsaydın, Lex ihtiyacı olan yardımı çoktan alıyor ve Bayan Lang burada hayatı için savaşıyor olmazdı. Open Subtitles إذا أستمعت إلى كلامي ليكس الآن سوف يكون يأخذ الرعاية التي يحتاجها و السيدة لانغ لن تكون هنا تصارع من أجل حياتها
    En başında seni dinlemiş olsaydım, belki de her şey çok değişik olabilirdi. Open Subtitles لو أنني أصغيت إليكِ في البداية لربما اختلف مسار الأمور
    Onu dinlemiş olsaydım öldürüldüğü gece evde olurdum. Open Subtitles لو كنت أصغيت إليه، لكنتُ فى البيت باللـّيلة التى قتل بها.
    Eğer seni dinlemiş olsaydım şu an ölüydün. Open Subtitles ولو أطعتك للقيتَ حتفك
    Neden? Çünkü onu dinlemiş olsaydık, Sybil hala hayatta olabilirdi. Open Subtitles لأننا إذا كنا إستمعنا إليهِ، "سيبيل" ربّما كانت لا تزال حيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more