Bu sinir bozucu kutlamadan sonra şehir dışına gidip dinlenmelisin. | Open Subtitles | بعد انتهاء هذا الحفل يجب أن تذهب للريف و ترتاح |
- Ama şu anda bir şey var ki... - dinlenmelisin, baba. | Open Subtitles | ولكن حتى لن , هناك شىء أبى , يجب عليك أن ترتاح |
dinlenmelisin. Geliş sebebimiz bu, ne de olsa. | Open Subtitles | .يجب أن ترتاحي بعد كل شيء، هذا هو سبب وجودنا هنا |
Biraz dinlenmelisin, Willy. | Open Subtitles | أنت فقط يجب أن تحصل على قدر من الراحة أنت لا تستطيع الإستمرار بهذا الشكل |
Doğru, işteyken biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | صحيح ؟ عليك ان تستريح لبرهة وتقـلل من العمل |
- Ama şu anda bir şey var ki... - dinlenmelisin, baba. | Open Subtitles | ولكن حتى لن , هناك شىء أبى , يجب عليك أن ترتاح |
Yarın için dinlenmelisin. Salla şimdi yarışı. | Open Subtitles | يجب أن ترتاح حتى ميعاد المقابلة انسى هذه المقابلة |
Şimdi dinlenmelisin. Herkesin dinlenmeye ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | اذا فيجب ان ترتاح فالرجل يحتاج الى راحته |
Ama sen... günün geri kalanında dinlenmelisin karlı bir gün. | Open Subtitles | لكن عليكَ أن ترتاح بقيّة اليوم يومٌ مثلج |
Evet, belki de bugünlük biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | . أجل ، حسناً ، ربما يجب أن ترتاحي الليلة |
Bakanlık'ın ne yapmamı isteyip istemediği umurumda değil ama şimdi dinlenmelisin. | Open Subtitles | لا ابالي بما تريد الشؤون الداخلية مني ان افعله او لا تريدني ان افعله لكن الآن اريدك ان ترتاحي |
Tamam, evet, dinlenmelisin. | Open Subtitles | اه يا إلهي ، أريد أن حسنا ، نعم ، يجب أن ترتاحي |
Sana bir kol askısı ayarlayalım, daha sonra biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | سأصنع رافعة، وبعدها أذهب لتنل قسطا من الراحة |
Güçlü olmak için dinlenmelisin. Yarın büyük gün. | Open Subtitles | قد ترغب في التفكير بالحصول على قسط من الراحة لديك يوم حافل في الغد |
Melinda kendini heba ediyorsun, biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | ميليندا أنت تجهدين نفسكِ عليكِ أن تنالي قسطاً من الراحة |
O zaman içeri gidip dinlenmelisin. | Open Subtitles | إن كنت خرجت ، فعليك أن تكون تستريح فى الداخل |
Bence şu anda dinlenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنك تحتاج للراحة الآن |
Doktor her şeyin yolunda olduğunu söyledi fakat dinlenmelisin. | Open Subtitles | الدكتورة قالت بأن كل شيء بخير لكنك بحاجة للراحة |
Belki, eve gidip günün geri kalanında biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | ربما عليكِ العودة للبيت و الاستراحة بقية اليوم |
Will, dinlenmelisin. Artık yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | حسنا.يجب أن تستريحي فحسب الآن لا يوجد شئ بامكانك فعله |
Eve gidip yarın için dinlenmelisin, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تعود إلى المنزل لترتاح حتى تكون مستعداً للغد .. ما رأيك؟ |
Hayatım, eve gidip biraz dinlenmelisin. | Open Subtitles | حبيبتي، عليكِ الذهاب إلى البيت وترتاحي بعض الشيء |
- Şimdi, Bertie, Oturup dinlenmelisin. | Open Subtitles | - الآن بيرتي يجب أن تتوقفي وتستريحي |
Biliyorum ama unutma, dinlenmelisin. İyi bir tavsiye. | Open Subtitles | ا يَعْرفُ، لكن َتذكّرُ، أنت يَجِبُ أَنْ تَرتاحَ بعض الشيء. |