"dinsel" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدينية
        
    • دينية
        
    • الديني
        
    • ديني
        
    • دينياً
        
    • دينيا
        
    • دينيه
        
    • المقدسة
        
    • قدِما
        
    Dante bilhassa kilisenin kendi ailesine yaptığı önlenemez iltimas ile günah affı gibi dini ayrıcalıkların alınıp satıldığı dinsel görevleri satmasını sevmiyordu. TED وكان يكره بشكل خاص المحسوبية المستشرية وممارسة السيمونية، وشراء وبيع التمييزات الدينية مثل العفو عن الخطيئة.
    Bütün dinsel geleneklerde içsel ya da dışsal olarak adlandırılsın, iyi bilenen veyahut esrarengiz bir yol vardır. TED في كل التقاليد الدينية هناك ما تسمونه المسار الخارجي والمسار الداخلي ، أو المسار الظاهر والمسار المقصور على فئة معينة.
    Bununla birlikte dinsel kimliklerine ait bilgilerde, Esrarengiz bir biçimde kaybolmuş. Open Subtitles هناك ، مهما يكن، تسجيلات لترنيمات دينية قد إختفت بشكل غامض
    Amanda Krueger 1940'larda bir tımarhanede görevliydi ve dinsel ayinlerin bir parçası olmuştu. Open Subtitles أماندا كروغار كانت جزء من تعليمات دينية الذي أدار ذلك الملجأ في الأربعينات
    Kremasyon oranlarının artması ve dinsel ilişkinin azalmasıyla geçen yüz yıl boyunca seyreltilmiş ayin görüşünü geri getirmek istiyoruz. TED نريد إعادة بعث مفهوم الطقوس التي تمّ طمسها على مدى مئات السنين الماضية بارتفاع تكاليف الحرق ونقص الوازع الديني.
    Almancam sanayi devrimi öncesine dayanır ve biraz dinsel ağırlıklıdır. Open Subtitles لغتي الألمانية تركز على فترة قبل الصناعة و معظمها ديني.
    Ve dinsel dogmalardan kurtulursak, tekamülü artmış bir tinselliği amaçlayabileceğimize de. TED كما يمكننا أيضا ان نستهدف روحانية أنقى وأرفع ان استطعنا ان نتخلص من الاعتقادات الدينية الخاطئة
    Ekonomik nedenlerle işlenen suçlar yok ama ayinsel, dinsel cinayetler var. Open Subtitles ليس هنالك جريمة اقتصادية هنالك جرائم الشعائر والطقوس، جرائم الطوائف الدينية هنالك قتلة بذرة، القمح
    İçsel deneyimler her zaman ilgimi çekmiştir... özellikle de dinsel deneyimler. Open Subtitles أنا مهتم في التجارب الداخلية، خصوصا التجارب الدينية.
    Şu anda şizofrenlerle çalışmamın tek nedeni... şizofrenide dinsel deneyimin bu kadar öne çıkıyor olması. Open Subtitles السبب الوحيد الذي أعمل فيه مع مرضى الفصام. هو أن التجربة الدينية هي مرحلة كبيرة من الأنفصام.
    Akut şizofreni hastalarında pek çok dinsel kuruntu görülür. Open Subtitles هناك الكثير من الأوهام الدينية بين مرضى الفصام الحاد.
    Bir bilimadamı dahi bu olaylara ciddi bir dinsel havası olduğunu inkâr edemez. Open Subtitles حتى العلماء يجب ان يعترفوا ان هناك بعض الانعكاسات الدينية الهامة
    Bunlar farklı savaşlar, farklı dinsel ayrılıklar, farklı politik itilaflar, ve farklı sosyoekonomik problemler var. TED هذه حروب مختلفة، بعوامل دينية مختلفة عوامل سياسية مختلفة، و مشاكل اجتماعية و اقتصادية مختلفة
    O ıstakayla dinsel bir deneyim yaşamaya ne dersin? Open Subtitles كيف تحب أن تأخذ تجربة دينية بعصا البلياردو هذا؟
    Kıyafet yarışmasını kazandıktan sonra, çocuklara şeker yerine dinsel kitapçıklar dağıtacağız. Open Subtitles بعد أن نربح المسابقة نحن سنوزّع اشياء دينية إلى الأطفال بدلا من الحلوى.
    Vahşi dinsel, ulusal ve etnik çekişmeleri görüyoruz. TED نرى الغضب الديني والنزاعات الوطنيّة والعرقية.
    Almanya'nın dinsel bir emri üzerine orayı rahibelere bıraktı. Open Subtitles غادر المكان لهذا النظام الديني في ألمانيا.
    Biz Avrupalıları, Yahudilerden ayıran bu fark meseleyi tehlikeli eğilimi ile dinsel önyargının halletmesi için değil, temelde farklı iki yapının anlaşılması gerçek bir uçurumu ortaya çıkardığı için verilmiştir." Open Subtitles هذا الإظهار للفارق الذي يفصل بيننا و بين اليهود لم يقدم لترك التحامل الديني ينهي المسأله بتحيزه الخطير
    Şu anda elimizdeki tek şey dinsel sanrılara ilişkin bir teori. Open Subtitles الأن جميعُنا حصلنا على بعض النضريات حول وهم ديني.
    Bu yüzden işkence fikrinin dinsel dünyanın bir icadı olduğunu tekrar söyleyebilirsin! Open Subtitles لذا قولي لي مرة أخرى أن فكرة الشهادة هي مفهوم ديني
    Şapka dinsel görünümünüzü harika tamamlıyor. Open Subtitles تحمل القبعة مظهراً دينياً جدياً مطلوب في العقيدة
    Muhammed'in gençliğindeki Mekke dinsel ve ticari bir merkezdi. Open Subtitles مكة التى شب فيها محمد كانت مركزا دينيا وتجاريا فى نفس الوقت
    Bazıları onun dinsel nedenlerden ötürü pişmiş patates yiyemediğini düşünüyor. Open Subtitles ...البعض يقول بانه لا يستطيع أكل البطاطا المهروسه لأسباب دينيه
    Bu tartışma 19. yüzyılda, İbranice kutsal metinlerin çok daha geniş bir dinsel alanın parçası olduğunu fark eden herkesi huzursuz ediyor. TED فزعزع الجدل الجميع في القرن 19 لإدراك أن الكتابات المقدسة العبرية هي جزء من عالم أوسع من الديانات.
    Meyer Lansky, ebeveynleri dinsel işkenceden kaçmak için Amerika'ya gelen matematik yeteneğine sahip Rus göçmen. Open Subtitles ( ماير لانكسي) مهاجر روسي ولديه موهبة في الرياضيات قدِما والداهُ إلى أمريكا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more