"dipsiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • قاع
        
    • قعر
        
    • العميقة
        
    • الهاوية
        
    • هاوية
        
    • سحيقة
        
    Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu. Open Subtitles متاهة أشجار ، خندق أرضيات خشبية صلبة ، وحفرة بلا قاع
    onu olduğu yerde ara, dipsiz bir çukurun içinde. Open Subtitles أبحث عنها فى مكانها ، فى قاع حفرة ليس لها نهاية
    dipsiz bir batak gibi seni yutar, içine çeker. Open Subtitles إنها مستنقع لا قعر له الذي يبتلعك ويمتصك للداخل
    Sanırım senin midenin içinde dipsiz bir kuyu var. Open Subtitles وأعتقد أن كنت قد ولدت مع قعر الهاوية حيث معدتك ينبغي أن تكون
    Deniz hıyarları, sığ kıyılardan deniz seviyesinden 6000 metre aşağıda bulunan dipsiz siperlere kadar her yerde bulunur. TED يتواجد خيار البحر في كل مكان ابتداءً من الشواطئ الضحلة إلى الخنادق العميقة التي يصل عمقها ل6000 متر تحت سطح البحر.
    Bu tehlikelerle dolu dipsiz çukurda ilerlerken, bunu hatırlamak güzel. Open Subtitles من المريح أن نتذكر ذلك ونحن نتعمق في هذه الهاوية
    Buraya gelen ilk jeologlar buranın, dipsiz zaman çukuruna bakmak gibi olduğunu tarif etmişti. Open Subtitles الذين جاءوا إلي هنا بأنه أشبه بالنظر إلي هاوية الزمن
    Bana lazım olan şey, dipsiz kuyunun dibine kadar gidecek olan aracı çalmak için bir yol bulmak. Ne sonuç çıkardın peki? Open Subtitles ما عليّ فعله هو سرقة مركبة تستطيع الغوص بعمق كاف للوصول إلى قاع الخندق.
    dipsiz kuyunun dibine kadar gidebilecek bir araç olmadığını. Open Subtitles وماذا إستنتجت؟ لا توجد مركبة تستطيع الغوص بعمق كاف للوصول إلى قاع الخندق.
    Yavan klişelerden oluşan dipsiz bir kuyusun. Open Subtitles أنت حفرة لا قاع لها من العبارات السخيفة.
    "Gerçek dipsiz kuyunun dibindedir." Open Subtitles إن الحقيقة توجد فى قاع بئر لا قاع له
    - dipsiz olması imkânsız. - Her amaca yönelik. Open Subtitles لا يمكن أن تكون بلا قاع - بنائاً على غرضها ومقصدها -
    "ve sağ elinde dipsiz kuyunun anahtarı vardı." Open Subtitles وفي يده اليمنى كان المفتاح "إلى حفرة بلا قعر
    Ümitsizliğin dipsiz kuyusuna gözlerimi dikmiş, bekliyor olacağım. Open Subtitles سأكون الواحد المحدق في قعر حفرة من اليأس .
    Seni dipsiz Cehennemin içine lanetliyorum. Open Subtitles انا الن الشيطانه الى قعر الحفره الابديه
    Sonsuz maviyi görmek için dipsiz çukura düşmen gerekir. Open Subtitles قد تسقط فى الحفرة العميقة قبل ان ترى القاع الأزرق
    Bu yılın favorisi. O ve dipsiz midesi! Mujina Nagaya'lı Sounosuke. Open Subtitles محبوب هذه السنة، الرجل صاحب الحنجرة العميقة!
    "Üç gün yürüdüler... ...ve dipsiz göle geldiler." Open Subtitles مسيرة 3 أيام إلى البحيرة العميقة
    dipsiz bir kuyaya düşüyor gibiydim. Open Subtitles و كانت هناك تلك الهاوية الرهيبة و أنا أسقط
    dipsiz uçurumun keşfinde iyi şanslar. Open Subtitles حظّاً سعيداً في استكشاف الهاوية الغير نهائية
    Sanki sözler dipsiz bir kuyuya doğru haykırılıyor da daha örtülü ve karışık şekilde dönüyormuş gibi. Open Subtitles ككلمات يُصرَخ بها من شفا هاوية سحيقة فتتردد في صدىً مُصْمَتٍ غيرِ مفهوم
    Ama aklımız, uzun süredir dipsiz derinliklerin... bitimsiz gecelerinde dolanıp durmuyor mu zaten? Open Subtitles و لكن ألم يضل العقل البشري طريقه في ظلام لا ينتهي و أعماق سحيقة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more