"diyarlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الممالك
        
    • العوالم
        
    • فارلاند
        
    • لإثارتهم
        
    Yok, ben iyiyim. Sadece diyarlar arasında seyahat etmek ne kadar zordur bilirim. Open Subtitles لا، أنا بخير، إنّما أعرف صعوبة السفر بين الممالك
    Hayır, hayır, Senin şapkan sihirli diyarlar arasında yolculuk yapıyor. Open Subtitles قبّعتكَ تنتقل بين الممالك السحريّة فقط
    diyarlar arasındaki en hızlı gemidir. Open Subtitles إنّها أسرع سفينة في كلّ الممالك.
    Küçükken babam ile diyarlar arasında seyahat etme planlarıyla bir gemiye binmiştik. Open Subtitles في صِغري، أبحرتُ مع والدي بنيّة اجتياز العوالم
    Ayna büyüsüyle diyarlar arasını göremediğini sanmıyordum. Open Subtitles ظننتكِ لا تستطيعين استخدام سحر المرآة للنظر عبرَ العوالم
    Uzak diyarlar'da onca yıl seni biraz narinleştirmiş olmalı. Open Subtitles كل هذه السنين في فارلاند بامكانها جعلك رقيق بعض الشيء
    Irak diyarlar'da buradan daha büyük yerler görmüşsündür. Open Subtitles لابد أنك رأيت أماكن أكبر بكثير من هذا في (فارلاند)
    Hudut diyarlar'da dolaşan, insanları kışkırtan bir elçi varmış. Open Subtitles أن هناك رسول بتحرك بأنحاء إبدجلاند) لإثارتهم)
    - Sanki bütün diyarlar bir araya toplanmış. - Çok yaklaştın. Open Subtitles تبدو ككافّة الممالك مجتمعة - ظنّك أقرب ممّا تعتقدين -
    Kara Peri'yi durdurmazsak eğer tüm diyarlar yok olacak. Open Subtitles ما لَمْ نردع الحوريّة السوداء... ستُدمّر كافّة الممالك...
    diyarlar kayboluyor. Fazla vaktimiz kalmadı. Open Subtitles الممالك تختفي ووقتنا ضيّق
    diyarlar arası geçiş yapabilmek için aynen demirken dövüldüğü gibi kullanılması gerekiyor. Open Subtitles بغية الانتقال بين العوالم يجب استخدامه بالطريقة التي تشكّل بها
    Umuda en çok ihtiyacı duyulduğu anlarda bu sayfalar diyarlar arası yolculuk etti. Open Subtitles هذه الصفحات عبرَت العوالم عندما كان الناس بأمسّ الحاجة للأمل
    Baban eskiden büyülü bir dolap yapmıştı. diyarlar arasında yolculuk yapmamı sağlamıştı. Open Subtitles صنع والدك سابقاً خزانةً سحريّة وقد نقلتني بين العوالم
    Yarın Uzak diyarlar'a giden bir tekne Bregan'dan kalkıyor. Open Subtitles هناك قارب سيغادر (بريجان) غدا متجها إلي (فارلاند) كن علي متنه
    Uzak diyarlar'a ancak tekneyle gidebilirdin. Open Subtitles لذلك لتصل إلي (فارلاند) يجب أن تركب القارب
    Sonraki akıntıda bir gemi Uzak diyarlar'a gidecek. Open Subtitles هناك سفينة ستغادر إلي (فارلاند) في المد القادم
    Hudut diyarlar'da dolaşan, insanları kışkırtan bir elçi varmış. Open Subtitles هناك نبيا ينشط في (أيسلندا) لإثارتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more