"diyojen" - Translation from Turkish to Arabic

    • ديوجين
        
    Ortalık yatışınca bu genç adamın, Sinoplu Diyojen'in vatandaşlığı, parası ve bütün mal varlığı elinden alındı. TED وأخيراً بعد أن هدأت العاصفة، تم تجريد الشاب: ديوجين من سينوب من جنسيته، ومصادرة أمواله وجميع ممتلكاته.
    Diyojen'in hayatına dair ayrıntılar şüpheli olsa da onun bu utancından doğan felsefi fikirler bugün yaşıyor. TED بينما الكثير من تفاصيل حياة ديوجين ما زالت غامضة، فإن الأفكار الفلسفية الناتجة عن فضيحته ما زالت باقية إلى اليوم.
    Diyojen sürgündeyken, başkalarının fikirlerini ve toplumun başarı kıstaslarını reddederek özgür olabileceğine karar verdi. TED في المنفى قرّر ديوجين أنه من خلال رفضه آراء الآخرين والتدابير المجتمعية للنجاح.. يمكن أن يكون حراً فعلاً.
    Ama Diyojen maddi şeyler istemek yerine sadece gölge etme başka ihsan istemem dedi. TED لكن بدلاً من طلبه للسلع المادية، ديوجين طلب من الإسكندر أن يبتعد عن أشعة الشمس.
    Milattan sonra 2. yüzyılda Roma ili olan Suriye'de satirist Lucian kendi dönemindeki Kinikleri Diyojen'in bir zamanlar uyguladıklarını sadece öğütleyen ve kendi reklamını yapan ikiyüzlü kişiler olarak tanımlıyordu. TED في إقليم سورية الروماني في القرن الثاني ميلادي، وصف الساخر لويسان الساخرين في زمنه بأنهم ليسوا ذوي مبادئ، وماديين، ومنافقين يحبّون أنفسهم، والذين بشّروا بفكر ديوجين لمرة واحدة فقط بشكل فعلي.
    18. yüzyıl Fransız filozof Jean-Jacques Rousseau sanatın, bilimin ve teknolojinin insanları yozlaştırdığını ileri sürdüğü için "yeni Diyojen" olarak anıldı. TED في القرن الثامن عشر الفيلسوف الفرنسي جان جاك روسو أُطلق عليه "ديوجين الجديد" عندما ادّعى بأن الفنون والعلوم والتقنية أفسدت الناس.
    Nietzsche, Diyojen'in şimdiye inatla bağlı kalmasına hayrandı. TED نتيتشه أُعجب بعناد ديوجين الشديد.
    Burada, Diyojen ile fenerini görüyorsunuz. TED هنا لدينا "ديوجين" مع فانوسه.
    Diyojen ve sayıları artan takipçileri giderek "köpek filozoflar" yani kynikoi olarak tanınmaya başladılar ve bu tanımlama sonunda "Kinik" kelimesine dönüştü. Bu ilk Kinikler gamsız bir gruptu ve aylak bir yaşam tarzının özgürlüğüne yatkındılar. TED ديوجين وأتباعه المتزايدون أصبح معروفاً بلقب "كلب الفلاسفة"، أو "كونيكوي"، هذه التسمية تحولت في نهاية المطاف إلى كلمة "ساخر." كان هؤلاء الساخرون شرذمة قليلون، يميلون إلى حرية التنقل والعيش.
    Stoikler gibi bazı Yunan filozofları herkesin Diyojen'i örnek alması gerektiğini düşünüyordu. TED بعض فلاسفة الإغريق كالرواقية (مذهب فلسفي) يعتقدون أن الجميع يجب عليهم اتباع طريقة ديوجين.
    Ağabeyim Mycroft'la buluşmak için Diyojen Kulübü'ne çağırılmıştım. Open Subtitles فيها دعوة لي إلى نادي "ديوجين" (من أجل مقابلة أخي (مايكروفت"
    Fakat söz konusu yalan söyleme ve hayat amacımız olduğunda, Diyojen'e ve Konfüçyüs'e dönebiliriz. Onlar yalan söyleme veya söylememe konusunu pek önemsemezlerdi, onlara göre mühim olan kişinin kendisine sadık kalmasıydı, ki bence bu çok önemli. TED ولكن عندما يتعلق الأمر بالكذب وما نريد القيام به في حياتنا, أعتقد أنه يمكننا العودة إلى "ديوجين" و"كونفوشيوس". وكانوا أقل اهتماماً حول ما إذا كان لتكذب أو لا لتكذب, وأكثر اهتماماً بأن تكون صادقاً لنفسك, وأعتقد أن هذا ماهو المهم حقاً.
    Diyojen Kulübü Open Subtitles نادي (ديوجين)
    Diyojen Kulübü Open Subtitles نادي (ديوجين)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more