"diyoruz ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقول
        
    diyoruz ki "Bu davranışı değiştirmek istiyorsunuz. TED ومن ثم نقول ، حسنا ، أنت تريد أن يحصل تغيير لهذا السلوك.
    - Ve biz diyoruz ki test ikinci yasal olmayan bir araştırmayı teşkil ediyor. Open Subtitles ـ أجل، أجل ـ و نحن نقول بأن هذا الأختبار .شّكل بحث غير قانوني ثاني
    "diyoruz ki, üniformalı adam bir domuzdur, o bir insan değildir." Open Subtitles إننا نقول: من يلبس الزي الرسمي هو كالخنزير
    Britanyalılara diyoruz ki: Open Subtitles نحن نقول للبريطانيين إن من يحاربهم ليست طالبان
    Artık sorun çıkartanları nasıl bulmamız gerektiğini biliyoruz ve diyoruz ki onlara "Beyler, yeter artık. TED إذاً نحن الآن نعرف كيف نجد هؤلاء المشاغبين و كيف نقول لهم: "أيها السادة، كفى!
    Her gün, diyoruz ki; "Vay be, seni 30 yıl öncekinden daha çok seviyorum. TED في كل يوم نقول لبعضنا اشياء مثل " واو، احبك اكثر من الثلاثين عام الماضيين"
    Örnekle. Makineye gidiyoruz ve diyoruz ki, "Günaydın makine. TED لذلك نحن الى الآلة و نقول, " صباح الخير يا آلة.
    Kızlarımıza kendilerini küçültmelerini, ufacık olmalarını öğretiyoruz, kızlarımıza diyoruz ki, "Hırsın olabilir, ama çok fazla değil." TED نربي الفتيات على تقليص ذواتهن وتقزيمها، نقول للفتيات، "يمكن أن يكون لديكن طموح، ولكن ليس كثيرًا."
    Bazı kişiler sadece örgün eğitimin başarılı olacağına inanıyor. Ve biz, böyle kişilere diyoruz ki, örgün eğitim iyi, fakat eğer çocuğu oraya getiremiyorsanız ya da ebeveyn, çocuğu oraya gönderemiyorsa teknolojiyle erişilen ve sonuç odaklı seçenek güzel bir alternatif değil mi? TED البعض يظن أن الروضات فقط يُعتمد عليها ولهم، نقول: الروضات عظيمة، ولكن إن لم يُتاح إرسال طفل إلى هناك أو الوالدين لا يريدون الروضة، ألا يمثل حلٌ تقتي مبني على تقديم النتائج بديلاً رائعاً؟
    Dünyaya diyoruz ki "Lütfen değiş, değişime ihtiyacımız var." TED نحن نقول للعالم، "من فضلك تغير: نحن بحاجة إلى التغيير."
    Kendi kendimize diyoruz ki: "Belki kızartmasını falan yaparız". TED فاننا نقول لانفسنا ربما يمكننا صناعة " ستيك سمك " بواسطها .. او شيءٌ ما
    Sadece diyoruz ki, son yılını çarçur etmek için çok çalıştın. Open Subtitles نحن فقط نقول بشكل ممتاز_BAR_ لتخرب حياتك في السنة الماضية
    Ona bu sorumluluğu veriyoruz ama sonra diyoruz ki " Hayır biz senin çocuk yetiştirebileceğine inanmıyoruz." Open Subtitles نحن نخبره أن يحمينا نحن نعطيه هذه المسئولية ثم نقول "نحن لا نأتمنك لتربـّي طفل"
    Onu bizleri korumakla görevlendiriyoruz ona bu sorumluluğu veriyor ve sonra diyoruz ki:"Çocuk yetiştirme konusunda sana güvenemeyiz!" Open Subtitles نحن نخبره أن يحمينا نعطيه هذه المسئولية ثم نقول "نحن لا نأتمنك على تربية طفل"
    Şimdi de diyoruz ki, "Gayet iyi gidiyorsun eski dostum. "Çok istiyorsan birkaç ülke daha götür." Open Subtitles الآن نقول " لا بأس , أيها الكبير خذ المزيد من البلدان إن أردت"
    Parayı vergi indirimlerine harcayıp vatandaşlarımızı özel sağlık sigortasına zorlamak yerine, diyoruz ki: Open Subtitles بدلا من إنفاق المال على مزايا ضريبية... ...إلى حث الدنمركيين على شراء التأمين الصحي الخاص، نحن نقول
    Yani diyoruz ki, "Jaguar muhteşem metresinizdir". Open Subtitles لذا نقول أنّها بمثابة عشيقتك الفاتنة.
    Bunu yaparak, ölüme diyoruz ki "buyur gel." Open Subtitles بفعلنا هذا نحن نقول للموت تعال هيا
    diyoruz ki gözetiminiz elinizde patladı çünkü Dedektif Adams, ortağınız, öldürüldü. Open Subtitles نحن نقول أن مراقبتك إنكشفت لأنه محقق " آدمز " , شريكك قتل
    diyoruz ki, "İyi bir masöz olamaz çünkü şeritte çalışmıyor." Open Subtitles نقول, "حسنا، لا يمكنها أن تكون مدلكة جيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more