"doğa tarihi" - Translation from Turkish to Arabic

    • التاريخ الطبيعي
        
    • تاريخ الطبيعه
        
    • للتاريخ الطبيعي
        
    Burası, küratör olarak çalıştığım Rotterdam Doğa Tarihi Müzesi. TED هذا هو متحف التاريخ الطبيعي بروتردام، حيث أعمل أمينا.
    Geçenlerde onları Doğa Tarihi Müzesine götürdüm. TED مؤخرا ذهبت بهم إلى متحف التاريخ الطبيعي.
    "Doğa Tarihi Müzesi'nde dahi böyle suret bulamazsın hakikaten." Open Subtitles أنا متأكد بأنه سيصعب عليك العثور على شبيه في متحف التاريخ الطبيعي.
    Kendisi Doğa Tarihi Müzesi'nde gece bekçisidir. Open Subtitles انه يعمل حارس ليلي في متحف تاريخ الطبيعه
    Duvardaki şu hayvanlar burayı sanki bir Doğa Tarihi müzesine çevirmiş. Open Subtitles كل هذه الحيوانات في الحائط .. إنه يبدو كمتحف للتاريخ الطبيعي
    Doğrudan Doğa Tarihi Müzesindeki M. Brackett'e ulaşıyoruz. Open Subtitles سوف نذهب الى ماكس براكيت ,الموجود داخل متحف التاريخ الطبيعي..
    Doğa Tarihi müzesini seçmen beni çok memnun etti, anne. Open Subtitles سرّني انك اخترت متحف التاريخ الطبيعي يا أماه
    Çok düşündüm. Sanırım onu Doğa Tarihi Müzesi'ne götüreceğim. Open Subtitles فكرت أن أصطحبها إلى متحف التاريخ الطبيعي
    Ama bu sayede Doğa Tarihi Müzesi'ne bakan üç yatak odalı bir dairem var. Open Subtitles لكنّه وفّر لي شقة بثلاث غرف نوم تُطل على متحف التاريخ الطبيعي.
    Hafta sonları kaçtığım yerse Doğa Tarihi Müzesiydi. Open Subtitles وكانت خروجتي المفضلة بكل أجازة متحف التاريخ الطبيعي
    Doğa Tarihi Müzesine hiç gittiniz mi? TED هل زرتم متحف التاريخ الطبيعي من قبل؟
    Şimdi sizi, naklen, Doğa Tarihi Müzesine götürüyoruz saldırgan ile tanışmaya. Open Subtitles نأخذكم الآن , مباشرةً , ...إلى داخل متحف التاريخ الطبيعي لمقايلة محتجز الرهائن
    Doğa Tarihi Müzesi'ndeki Tyrannosaurus Rex'i keşfeden kişi olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعرف بأنّك لست الرجل الذي إكتشف "ديناصور من فصيلة "ريكس في متحف التاريخ الطبيعي
    Onu ait olduğu yere göndereceğimi söyledim ki onun durumunda bu Doğa Tarihi Müzesi olur. Open Subtitles ...لكن لقد قلت بأنني سأرسله لحيث ينتمي وفي حالته، فهو متحف التاريخ الطبيعي
    Akşamları evde olmadığım zamanlar ya operada, balede, ve hatta Doğa Tarihi Müzesi'nin dinozor kemikleri üzerine yapılan sempozyumunda olurum. Open Subtitles عندما لا أكون بالمنزل وقت المساء أكن بالأوبرا ، أو الباليه و على ما يبدو حتى ندوة عن عظام الديناصورات بمتحف التاريخ الطبيعي
    İş Doğa Tarihi Müzesi'nde. Open Subtitles ...انه عمل في متحف تاريخ الطبيعه
    Doğrudan Doğa Tarihi müzesine gidiyorlar. Open Subtitles باتجاه متحف تاريخ الطبيعه
    Nicky'nin de dediği gibi Doğa Tarihi Müzesi'nin gece bekçisiyim. Open Subtitles ..."كما قال "نيكيي انا اعمل بمتحف تاريخ الطبيعه ودعوني اخبركم شيئاً
    2007'de Smithsonian Doğa Tarihi Müzesi'nde araştırma bursuyla okyanustaki biyoparlak organizmaları araştırıyordum. TED في 2007، كنت أقوم ببحث زمالة في متحف سميثسونيان للتاريخ الطبيعي أنظر إلى الكائنات الحية ذات الإضاءة الحيوية في المحيط.
    Bu akşam, üniversitenin Doğa Tarihi Müzesi'nde bir tören var; TED في هذه الليلة، يوجد حفل استقبال في متحف الجامعة للتاريخ الطبيعي.
    ...Meşhur fosil Fransa Doğa Tarihi Milli Müzesinde serin bir bahar gecesi sergilenmeye başladı. Open Subtitles الحفرية الشهيرة تظهر في ليلة شتاء باردة في المتحف الوطني للتاريخ الطبيعي في باريس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more