Ya da gerçek doğamı bulmam için bir felaketin ışığı mı gerekiyordu? | Open Subtitles | أو كان لابد من ضوء كارثة ليُنير طبيعتي الحقيقية؟ |
Hayat ve merak dolu doğamı alıp bir kutuya kapatmalıyım. | Open Subtitles | أحتاج .. أحتاج لأن آخذ حريتي و طبيعتي الغريبة و اضعها في صندوق لأجعل من نفسي |
Size gerçek doğamı göstermek için sabırsızlanıyorum ve yalnızca dürüstlüğün dürüstlükle karşılaşacağını umut edebilirim. | Open Subtitles | أنا أتطلع لفرصة أن أكشف طبيعتي إليك وأتمنى أن تقابلين |
doğamı değiştirmem gerektiğini ama bunun imkânsız olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول إنني بحاجة إلى تغيير طبيعتي لكن ذلك مستحيل. |
Bir cehennem taşı benim gerçek doğamı ne yapacakmış? | Open Subtitles | -ما علاقة حجر الجحيم بطبيعتي الحقّة؟ |
Bir cehennem taşı benim gerçek doğamı ne yapacakmış? | Open Subtitles | -ما علاقة حجر الجحيم بطبيعتي الحقّة؟ |
Ben doğamı değiştiremem ve bir daha kimse beni değiştiremeyecek. | Open Subtitles | لا أستطيع تغيير طبيعتي... ولا يوجد أحد آخر... يمكنه إرغامي مجدداً |
doğamı kucaklamamı istemiştin, Doktor. | Open Subtitles | أنت أردتني أن أتصالح مع طبيعتي يا دكتور |
doğamı kucaklamamı istemiştin, Doktor. | Open Subtitles | لقد أردت لي أن أتقبل طبيعتي يا دكتور |
Melez doğamı kabul etmeyip beni lanetledin. | Open Subtitles | هل لعن لي، ونفى لي من طبيعتي الهجين. |
Gerçek doğamı daha fazla inkar edebilir miydim? | Open Subtitles | هل يمكن أن أنكر طبيعتي ؟ |
Kendi doğamı ne kadar sürede kabullendiğime bakarsak bundan vazgeçmem ne kadar sürer bilemiyorum, Marty. | Open Subtitles | .. حسناً ، بالنظر إلى المدة التي استغرقتها ، لأعيد ترويض طبيعتي .. لا أستطيع تخيل أنني سأتخلى عن ذلك من أجلك (يا (مارتي |
Bak, Sam doğamı bildiğini söylemişti. | Open Subtitles | سام) قال انها كانت تعرف) طبيعتي |