Bu benim doğamda yok ve ileride aşık olacağımı da sanmıyorum. | Open Subtitles | انه ليس من اساليبي او طبيعتي ولا اعتقد ابدا انني سافعل |
- Seni daha kötü yapmaya çalışmıyorum. Sadece benim doğamda rekabetçi olmak var. | Open Subtitles | لست أحاول أن أجعلكِ شخص أسوأ إن كوني تنافسيّ هو من طبيعتي فقط |
Hoşuma gitmeyen bir şey görürsem sessiz kalamam ama. doğamda yok. | Open Subtitles | لكن إذا رأيت شيئًا لا يعجبني، لن أسكت، فهذه ليست طبيعتي. |
Bu benim doğamda var, Lynn. Değer verdiğim şeyleri bozarım. | Open Subtitles | انها طبيعتى يا لين,أن أدنس الأشياء التى اعتز بها. |
Kişisel denemem beklediğimden daha zordu çünkü böbürlenmek benim doğamda olan bir şey değil. | Open Subtitles | المقالة الشخصية أصعب مما ظننت، لأنه ليس من طبعي أن أتباهى بنفسي |
Yani aslında doğamda olan şeyi kabul ettim ve öyleyse ailemden o kadar uzaklaşmadım. | TED | كنت فقط أقدر طبيعتي, حقيقة, ما يعني أنني حقيقة لم أسقط بعيدا عن الشجرة في نهاية الأمر. |
Tarihin bize öğrettiği bir şey varsa, o da batırmanın benim doğamda olduğudur. | Open Subtitles | إن كان التاريخ علمنا شيء فهو أن إفساد الأمور هو طبيعتي |
Bu benim doğamda var. Hastasın. Yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا طبيبة، هذه طبيعتي وأنتِ مريضة وأريد مساعدتك |
Burada arkama yaslanıp sudoku yapabilmek isterdim ve Omar kadar sessiz olabilmeyi, ama bu benim doğamda yok. | Open Subtitles | أرغب بأن أكون قادرا على الاسترخاء و لعب السودوكو و أن أكون هادئا بقدر عمر لكن ليست تلك من طبيعتي |
Bunu neyin mahvedeceği hakkında saplantı yapmak benim doğamda var. | Open Subtitles | وهذا فقط في طبيعتي لتفكير ما قد يمكن أن يخرب كل هذا |
Ben paranoyak şizofrenim. Endişelenmek benim doğamda var. | Open Subtitles | أنا مريض بالفصام وجنون الارتياب القلق جزء من طبيعتي |
Yani, doğamda olan bir şeydi. | TED | إذن -- كانت هذه طبيعتي, كان الأمر أنني رأيت |
Her zaman birileri sizin de yaptığınız gibi şunu sorar: Eğer mutluluk doğamda varsa, nasıl oluyor da mutlu olamıyorum? | TED | وفي كل مرة، ينطق شخص ما ما يفكر فيه الكثير منكم، وهو: "إذا كانت السعادة طبيعتي الذاتية لم لا أشعر بها إذن؟ |
Adamın birinin dediği gibi, doğamda var. | Open Subtitles | كما قال رجل من قبل, هذا في طبيعتي |
Bilirsin, aslında doğamda var ama deniyorum. | Open Subtitles | كماتعلم,هذه طبيعتي, لكني أحاول |
Yalnız yaşamak benim de doğamda yoksa? | Open Subtitles | ماذا لو لم يكن من طبيعتي العيش لوحدي؟ |
Sana kötü davranmak istemezdim ama doğamda var. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون حقيرة، هذا من طبيعتي |
Benim doğamda bu.Çok önemli bişey bu Bayağı romantik biri o | Open Subtitles | هذة هى طبيعتى عندى مشكلة فى الفخذ من الامام من الصعب ان تغير طبيعتك |
Hayvani doğamda bu var gebeliği bilirim | Open Subtitles | إنها طبيعتى الحيوانية لعرفة متى يبدأ الحمل. |
- Benim doğamda var. | Open Subtitles | هذا من طبيعتى هيى |
İnsanları ısırmak çok kızıp kazayla hatalar yapmak bu benim doğamda var. | Open Subtitles | عضّ الناس، الاستشاطة غضباً لارتكابي أمور شنيعة عن غير قصد، هذا من طبعي |
Gizemli olmak benim doğamda yok ama bu konuda ve nedeni hakkında konuşamam. | Open Subtitles | ليس من طباعى الغموض... ولكن لا استطيع التحدث عن ذلك ولن اذكر السبب |