"doğanın bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطبيعة
        
    Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. TED انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها
    Ancak burada yapmaya çalıştığımız, binanın kendisini doğanın bir parçası haline getirmek, ki böylelikle doğa parktan şehre doğru uzansın. TED ولكن ما نريد أن نفعله هنا أن نجعل المبنى جزءًا من الطبيعة، ليمكننا من تمديد الطبيعة من الحديقة إلى المدينة.
    - Elena yardım elinden çok doğanın bir gücüne benziyordu. Open Subtitles ايلينا تبدو كقوة من الطبيعة أكثر من كونها شخص مساعد
    Bizim doğanın bir parçası olduğumuzu ve ona özen göstermemiz gerektiğini hatırlatıyor. TED هذا يذكرنا اننا جزء من الطبيعة وعلينا ان نهتم بها
    Doğa, kalplerimizi açar ve farkına varmamızı sağlar biz doğanın bir parçasıyız ve biz ondan ayrı değiliz. TED إنها تفتح قلبنا , و تجعلنا نستوعب أننا جزء من الطبيعة و أننا لسنا منفصلين عنها.
    Kaldırıma çıktığınızda ve şehri kamyonun arkasından gördüğünüzde, çöpün kendi başına doğanın bir gücü olduğunu anlıyorsunuz. TED فعندما تخطو حافة الرصيف وتشاهد المدينة من وراء الشاحنة، تفهم أنّ القمامة هي في حد ذاتها كقوة من قوى الطبيعة.
    doğanın bir şekilde, tam doğru rakamlarda, ve doğru boyutlardaki yıldızları, büyümeleri için yarattığı yıldızların yetiştiği muazzam yerleri görebiliyoruz. TED لو نظرنا إلى هذه المجموعات الشمسية، حيث رتبت الطبيعة النجوم لتكون بالعدد و الحجم المناسبين لتتشكل الحياة حولها.
    Ve bir bakımı, resmin içinde bir insan figürünün o doğanın bir parçası olmasını istedim, TED و بطريقة ما، أردت إدراج العنصر البشري إلى الصورة لتصبح جزء من تلك الطبيعة.
    doğanın bir şehrin evcil dünyasına girebileceği bir alan yapmaktır. TED انها نحت حيث يمكن أن تدخل الطبيعة الى العالم المألوف للمدينة.
    Siyamatiği ayrıca doğanın bir aynası olarak kullanabiliriz. TED ويمكننا أيضاً إستخدام سايمتكس مثل نظارة زجاجية الى الطبيعة.
    doğanın bir gücü o. Open Subtitles أنها قوة من قوي الطبيعة. ابدأ أنها انهارت.
    - Ne? Gey olmak, doğanın bir parçasıdır ve güzeldir. Open Subtitles أن يكون الشخص شاذاً هو جزء من الطبيعة وهو شيء جميل
    Ama diyebilirim ki, doğal bir felaket olmadığı sürece... ..doğanın bir kenti bu hale getirmesi için yüzyıllar gerekir. Open Subtitles يمكننى أن أقول أنك بذلك تمنع حدوث كارثه طبيعية تأخذ الطبيعة سنوات عديدة لكى تغطى مدينة بالكامل
    Doğanın, bir bilimadamı veya bir mühendisten daha fazlası olduğunu fark etmenizi sağlıyor. Open Subtitles تجعلك تدرك الطبيعة بأكثر مما يفعل العالم أو المهندس
    doğanın bir hatası olduğunu iddia etmiş ve 14 Şubat 1994'te idam edilmeden önce aklının yerinde olmadığını söyleyerek af istemiş. Open Subtitles ادعى بأنه غلطة من الطبيعة وكان يحاول ايجاد مرافعة تثبت جنونه قبل أن يقوموا باعدامه في الـ 14 من فبراير "1994"
    doğanın bir bölümü kardeşini böyle değiştiriyor. Open Subtitles إنّ الاِنقلاب على اخيك لجزءٌ من الطبيعة.
    Tüm bu kavgalar onun gidiyor gerçeğiyle başa çıkmanıza yardımcı olmak için doğanın bir oyunu. Open Subtitles إنظري، إن كل هذا الشجار هو مجرد طريقة الطبيعة في مساعدتكما على التعامل مع حقيقة أنه سيرحل
    Bir ninja doğayı sever, uuh... çünkü o doğanın bir parçasıdır. Open Subtitles النينجا يحب الطبيعة لإنه جزء من الطبيعة
    Mesele şu ki, bu zararlı sülüğün bile yaşama hakkı var çünkü o da doğanın bir parçası. Open Subtitles الموضوع هنا , حتى هذا الطفيلي الفاسد له الحق فى الحياه , لانه جزء من الطبيعة .
    Fikir şu, doğanın bir şekilde geçmiş şimdi ve gelecekle ve insan aklıyla bağlantlı olduğu eğer doğru şekilde ve uygun oynarsan, gelecekteki olayları kestirebilirsin. Open Subtitles فكرة أن كل شىء فى الطبيعة مترابط بطريقة ما الماضى والحاضر والعقل البشرى يتم أخذ العينات من أفعال عشوائية,إذا ما صح التعبير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more