"doğmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تولد
        
    • يولد
        
    • الولادة
        
    • تشرق
        
    • أولد
        
    • تولدي
        
    • اولد
        
    • ليولد
        
    • اُولد
        
    • إن ولدت
        
    • ولدتي
        
    • كالولادة
        
    • لتولد
        
    • ستشرق
        
    Seni göt yalayıcı, neden böyle bir ırka doğmak istersin? Open Subtitles أيها الوغد، لماذا تريد أن تولد في جنس كهذا؟
    Eğer o acıya karşı savaşırsan sadece daha fazla acı yaratırsın ve doğmak isteyen şeyi engellersin. TED إذا كافحت إحداكن ضد هذا الألم، فإنك تحدثين المزيد من الآلم، وتمنعين ما يرغبُ في أن يولد.
    Orası bütün dünyanın sevgi için ve korkuyla kaybolmuş kalplerinin tekrar doğmak için bekledikleri yer. Open Subtitles إنها لكل قلوب الأرض التي فقدت الحب و الخوف مستلقية تنتظر الولادة من جديد
    Gece kontrolünü geçeli çok oldu. Neredeyse güneş doğmak üzere. Open Subtitles تخطّينا بكثير موعد التفقّد الليليّ الشمس تكاد تشرق
    Onlarla birlikte iyileşmek, onlarla antrenman yapmak, birlikte savaşmak yeniden doğmak için yıllarımı geçirdim. Open Subtitles أمضيت أعماراً أرمم من قبلهم، أدرب من قبلهم، أقاتل لجوارهم أولد من جديد
    Yeniden doğmak için... ölümle buluşmalısın. Open Subtitles .. عليك ِ أن تقابلي الموت إذا أردت ِ أن تولدي من جديد
    Ölürsem tekrar çiçek olarak doğmak isterim. Open Subtitles ان مُت .. سوف اولد من جديد كـ زهره
    49 gün hayır işleri yap, ve yine insan olarak doğmak için dua et. Open Subtitles قم بالأعمال الخيرة لمدة 49 يوماً و صلِ أن تولد إنساناً مرة أخرى
    O bebekken, annesi doğumun ortasında öldü yani doğmak üzereyken. Open Subtitles عندما كانت طفلة, امها توفت عندما كانت تولد
    Artı, bu tanrının unuttuğu yerde yeniden doğmak. Open Subtitles بالإضافة إلى أنك تولد مجدداً في هذه المزبلة الخربة
    Tek istediğim oğlanla konuşman, seni için değil, onun için değil, doğmak üzere olan bebek için. Open Subtitles كل ما أدعوك للقيام به هو محادثة الفتى، ليس من أجلك، ولا من أجله، إنما لأجل الطفل الذي يوشك أن يولد.
    Bir sorun var. İçime yapışıp kaldı. Rahmimden ayrılıp burada doğmak istemiyor. Open Subtitles هناك خطب ما إنه يخدشني لا يريد ترك رحمي وكأنه لا يود أن يولد هنا
    Yeniden doğmak mı istiyorsun, orda kalıp ölmek mi? Open Subtitles هل تود إعادة الولادة أو البقاء هناك و تموت؟
    - Ne kararı? Oğlun doğmak üzere. Adını ne koyacaksın? Open Subtitles لديك طفل على وشك الولادة ماذا ستُطلق عليه؟
    Gece kontrolünü geçeli çok oldu. Neredeyse güneş doğmak üzere. Open Subtitles تخطّينا بكثير موعد التفقّد الليليّ الشمس تكاد تشرق
    Neredeyse gün doğmak üzere. Open Subtitles يجب أن تشرق الشمس الآن
    Onlarla birlikte antrenman yapmak, yeniden doğmak için yıllarımı geçirdim. Open Subtitles أمضيت أعماراً أُدرب من قبلهم، أولد من جديد
    "Bana yer açın, ben doğmak üzereyim". Open Subtitles افسحوا لي مجالا, أنا على وشك أن أولد
    Sana söylediklerime şaşırma, tekrar doğmak gerekebilir. Open Subtitles الأعجوبة ليست التي قلتها إليك, أنت يجب أن تولدي من جديد.
    - Ceres'te doğmak benim fikrim değildi. Open Subtitles لم تكن فكرتي في أن اولد في سيريس
    Her zaman bunun doğmak için iyi bir müzik olduğunu hayal ederdim. Open Subtitles لطالما ظننت أن هذه ستكون موسيقى جيدة ...ليولد المرء و هو يسمعها
    NasıI hissettiğini çok iyi biliyorum çünkü yirmi altı yıI önce ben de seninle aynı durumdaydım, tam doğmak üzereydim. Open Subtitles أعرف بالضبط كيف تشعر ؟ قبل 26 عاماً كنت في نفس وضعك على وشك أن اُولد
    Eğer olabilseydi, tekrar ne olarak doğmak isterdin? Open Subtitles لو كنت تستطيع ذلك, ماذا تريد أن تكون إن ولدت من جديد?
    Ama kontrol kısmı yoksa, bu parmak izi olmadan doğmak gibi bir şey. Open Subtitles لكن أن لا يكون لديكي ذلك كما لو كنت قد ولدتي بدون بصمات أصابعك
    Bu şeyden çıkmak, doğmak gibi. Open Subtitles الخروج من هذا الشيء كالولادة من جديد
    Rahip'in dediği gibi, yeniden doğmak için. Open Subtitles لتولد من جديد، كما يقول القسّ.
    İşe gitme vakti. Güneş doğmak üzere. Open Subtitles حان وقت العمل الشمس ستشرق قريباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more