yeterince ödeme yapmadın. Belkide bu doğru değildir. | Open Subtitles | لن تستطيعين أن تدفعي لي ما يكفي حسناً، ربما هذا ليس صحيحاً |
İlk görüşte aşk her zaman doğru değildir. | Open Subtitles | الحب من النظرة الأولى ليس صحيحاً دائماً. |
Daha da kötüsü doğru değildir. | Open Subtitles | والأسوء من ذلك أنه غير صحيح بأمر من الله |
Aksini ispatlamaya kalkışmak boşunadır, çünkü doğru değildir. | Open Subtitles | و أي محاولة لإثبات عكس ذلك تعتبر عديمة الجدوى لأن هذا غير صحيح |
Elbette, tarihteki vakaların çoğunda, bunlar doğru değildir. | Open Subtitles | طبعا, في الغالبية العظمى من الحالات, تاريخيا , هذه الأشياء ليست صحيحة. |
Eminim bu doğru değildir. Çok sevimsiz bir insandın. | Open Subtitles | أراهن بأن ذلك ليس صحيح لم تكوني مسرورة |
Ve bazen bildiğimizi düşündüğümüz şeyler bile doğru değildir. | Open Subtitles | وأحيانا حتى للأشياء التي نعتقد اننا نعرفها... تكون غير صحيحة. |
Hayır, sadece aleti. Daha hızlı. Hayır, yangının her şeyi yok ettiği doğru değildir. | Open Subtitles | كلا, انا مجرد اداة فيه كلا,ليس صحيحا ان النار تدمر كل شئ |
Evet, bu doğru değildir. | Open Subtitles | حسناً, هذا ليس صحيحاً لأنَّه لأجلِ أن تعترف بذلك |
Umarım bu doğru değildir. | Open Subtitles | .آمل أن هذا ليس صحيحاً ...وإلا لكان أمراً |
Eminim bu doğru değildir ama biz zaten çok göz önünde olmayacağız. | Open Subtitles | -ليس لدي ثوب جيد أنا متأكدة أن هذا ليس صحيحاً لكننا لن نكون محط الأنظار |
Umarım doğru değildir. Sen iyi misin? | Open Subtitles | أتمني أن هذا ليس صحيحاً هل أنتِ بخير؟ |
-Eminim doğru değildir bu. | Open Subtitles | انا متاكدة بان هذا ليس صحيحاً |
Belki de doğru değildir. | Open Subtitles | لربما ذلك ليس صحيحاً |
Ama bu da doğru değildir. | Open Subtitles | وفي هذه الحالة , ذلك أيضاً غير صحيح مستعد؟ |
Yaptığın şeyin doğru olduğunu düşündüğünü biliyorum ama bir yaşama kıymak asla doğru değildir. | Open Subtitles | أعلم إنك تعتبر ما فعلته صحيح لكن القتل شيء غير صحيح |
- Eminim bu doğru değildir. | Open Subtitles | واثقة أن هذا غير صحيح إنه صحيح |
Eminim bu doğru değildir. | Open Subtitles | حسنا , متأكد أن هذا غير صحيح |
Belki de Afro Samuray hakkındaki söylentiler doğru değildir; | Open Subtitles | ربما إشاعات الساموراي ( أفرو ) ليست صحيحة |
Umarım teorilerim doğru değildir. | Open Subtitles | آمل فقط أنها ليست صحيحة. |
Umarım bu doğru değildir. | Open Subtitles | أتمنى أن ذلك ليس صحيح |
- Umarım dedikleri doğru değildir... - Saçmalamayın. | Open Subtitles | -آمل أن ما يقوله ليس صحيح |
...ve uçağın arızalı olduğu iddiası kati surette doğru değildir. | Open Subtitles | "تكون غير سليمة بخصوص الطائرة فهي غير صحيحة قطعًا." |
Greyfurtun sadece nitrojen atomlarından oluştuğunu düşünelim, ki bu bütünüyle doğru değildir, ama greyfurtun içinde nitrojen atomları bulunur. | TED | حسنا دعنا نفترض أن الليمون الهندي يتكون من ذرات النيتروجين فقط، وهذا ليس صحيحا طبعا، لكن هناك ذرات نيتروجين في الليمون الهندي. |