"doğru olanı yapmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعل الصواب
        
    • القيام بالصواب
        
    • أفعل الشيء الصحيح
        
    • أفعل لهم شيئاً صحيحاً
        
    • أن أصحح هذا
        
    • يفعل الصواب
        
    • لتقوم بالعمل الصحيح
        
    • لفعل الشيء الصحيح
        
    • للقيام بالأمر الصائب
        
    • بفعل الصواب
        
    doğru olanı yapmak arzusuyla, kampanyamı askıya aldığımı bilmeni istiyorum. Open Subtitles من باب فعل الصواب أريد أن تعلمي أنني سأعلق حملتي
    Bana sormadı, sadece doğru olanı yapmak istediğini söyledi. Open Subtitles لم يسألني، فقط قال شيئًا عن أنه يريد فعل الصواب
    Bazen doğru olanı yapmak zordur. Open Subtitles ولكن فعل الصواب أحياناً يكون أمراً شاقاً
    Belki de gerçekten saklamışsındır. Belki gerçekten de doğru olanı yapmak istiyorsundur. Ama bugün için böyle. Open Subtitles ربّما خبّأته فعلاً و أردت القيام بالصواب لكنْ هذه رغبتك اليوم، ماذا عن الغد؟
    doğru olanı yapmak istiyorum. Evlenmek istiyoruz, efendim. Open Subtitles أنا ، أنا أريد أن أفعل الشيء الصحيح نحن نريد أن نتزوج ، يا سيدي
    Aileme söyleyin, doğru olanı yapmak istiyorum ve içim rahat. Open Subtitles أخبر ناسى أننى أردت أن أفعل لهم شيئاً صحيحاً وأننى أتيت السلام إلى الجميع
    doğru olanı yapmak zorundayım. Open Subtitles يجب أن أصحح هذا
    Her insan özünde doğru olanı yapmak ister. Open Subtitles أعتقد انّ كل إنسان، في صميمه، يريد أن يفعل الصواب.
    Ya doğru olanı yapmak daha kötüyse? Open Subtitles حسنا، ماذا لو كان فعل الصواب هو الاختيار الاسوء؟
    Hangisini dinleyeceğini bilmezsin çünkü ikisi de doğru olanı yapmak ister. Open Subtitles وتجهل لأيّهما تُنصت... لأن كلاهما يردان فعل الصواب...
    doğru olanı yapmak her zaman o kadar basit değildir güçlerin olsun ya da olmasın. Open Subtitles فعل الصواب ليس امر سهل دومًا بقدرات أو بدونها!
    Kendimi bildim bileli doğru olanı yapmak istemişimdir. Open Subtitles بقدر ما أذكر أردت فقط فعل الصواب
    doğru olanı yapmak istiyorum ama neyin doğru olduğundan da pek emin değilim. Open Subtitles أردت فعل الصواب لكنني... لكنني لست متأكد مما هو الصواب
    Zor olsa da doğru olanı yapmak olduğunu. Open Subtitles إنه فعل الصواب حتى وإن كان شاقًا
    doğru olanı yapmak istiyorum. Open Subtitles أريد فعل الصواب.
    doğru olanı yapmak cesaret ve güç ister. Open Subtitles القيام بالصواب يتطلب الشجاعة والصلابة
    doğru olanı yapmak istemiştim. Open Subtitles فقط أحاول أن أفعل الشيء الصحيح
    Aileme söyleyin, doğru olanı yapmak istiyorum ve içim rahat. Open Subtitles أخبر ناسى أننى أردت أن أفعل لهم شيئاً صحيحاً وأننى أتيت السلام إلى الجميع
    doğru olanı yapmak zorundayım. Open Subtitles يجب أن أصحح هذا
    Onlar bana saygı göstermezdi ama, doğru olanı yapmak gerekir değil mi? Open Subtitles ليس لأنهم لم يقدموا اى منها لى ,ولكن... لابد للمرء ان يفعل الصواب, اليس كذلك ؟
    Aradıktan sonra, seninle buluşmak... ve sana doğru olanı yapmak için bir şans vermek istedim. Open Subtitles بعد أن إتصلت أردت أن أقابلك وأعطيك الفرصة لتقوم بالعمل الصحيح
    Çünkü doğru olanı yapmak için irade gerekliydi. TED فهو يأخذ بالإرادة لفعل الشيء الصحيح.
    doğru olanı yapmak için elinde bir fırsat var sonunda. Open Subtitles وأخيرًا لديك فرصة للقيام بالأمر الصائب هيا
    doğru olanı yapmak bu kadar boktan hissettirmemeli. Open Subtitles مثل القيام بفعل الصواب هل هذا ما يفسد الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more