doğru olanı yapmak arzusuyla, kampanyamı askıya aldığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | من باب فعل الصواب أريد أن تعلمي أنني سأعلق حملتي |
Bana sormadı, sadece doğru olanı yapmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لم يسألني، فقط قال شيئًا عن أنه يريد فعل الصواب |
Bazen doğru olanı yapmak zordur. | Open Subtitles | ولكن فعل الصواب أحياناً يكون أمراً شاقاً |
Belki de gerçekten saklamışsındır. Belki gerçekten de doğru olanı yapmak istiyorsundur. Ama bugün için böyle. | Open Subtitles | ربّما خبّأته فعلاً و أردت القيام بالصواب لكنْ هذه رغبتك اليوم، ماذا عن الغد؟ |
doğru olanı yapmak istiyorum. Evlenmek istiyoruz, efendim. | Open Subtitles | أنا ، أنا أريد أن أفعل الشيء الصحيح نحن نريد أن نتزوج ، يا سيدي |
Aileme söyleyin, doğru olanı yapmak istiyorum ve içim rahat. | Open Subtitles | أخبر ناسى أننى أردت أن أفعل لهم شيئاً صحيحاً وأننى أتيت السلام إلى الجميع |
doğru olanı yapmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أصحح هذا |
Her insan özünde doğru olanı yapmak ister. | Open Subtitles | أعتقد انّ كل إنسان، في صميمه، يريد أن يفعل الصواب. |
Ya doğru olanı yapmak daha kötüyse? | Open Subtitles | حسنا، ماذا لو كان فعل الصواب هو الاختيار الاسوء؟ |
Hangisini dinleyeceğini bilmezsin çünkü ikisi de doğru olanı yapmak ister. | Open Subtitles | وتجهل لأيّهما تُنصت... لأن كلاهما يردان فعل الصواب... |
doğru olanı yapmak her zaman o kadar basit değildir güçlerin olsun ya da olmasın. | Open Subtitles | فعل الصواب ليس امر سهل دومًا بقدرات أو بدونها! |
Kendimi bildim bileli doğru olanı yapmak istemişimdir. | Open Subtitles | بقدر ما أذكر أردت فقط فعل الصواب |
doğru olanı yapmak istiyorum ama neyin doğru olduğundan da pek emin değilim. | Open Subtitles | أردت فعل الصواب لكنني... لكنني لست متأكد مما هو الصواب |
Zor olsa da doğru olanı yapmak olduğunu. | Open Subtitles | إنه فعل الصواب حتى وإن كان شاقًا |
doğru olanı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فعل الصواب. |
doğru olanı yapmak cesaret ve güç ister. | Open Subtitles | القيام بالصواب يتطلب الشجاعة والصلابة |
doğru olanı yapmak istemiştim. | Open Subtitles | فقط أحاول أن أفعل الشيء الصحيح |
Aileme söyleyin, doğru olanı yapmak istiyorum ve içim rahat. | Open Subtitles | أخبر ناسى أننى أردت أن أفعل لهم شيئاً صحيحاً وأننى أتيت السلام إلى الجميع |
doğru olanı yapmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أصحح هذا |
Onlar bana saygı göstermezdi ama, doğru olanı yapmak gerekir değil mi? | Open Subtitles | ليس لأنهم لم يقدموا اى منها لى ,ولكن... لابد للمرء ان يفعل الصواب, اليس كذلك ؟ |
Aradıktan sonra, seninle buluşmak... ve sana doğru olanı yapmak için bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | بعد أن إتصلت أردت أن أقابلك وأعطيك الفرصة لتقوم بالعمل الصحيح |
Çünkü doğru olanı yapmak için irade gerekliydi. | TED | فهو يأخذ بالإرادة لفعل الشيء الصحيح. |
doğru olanı yapmak için elinde bir fırsat var sonunda. | Open Subtitles | وأخيرًا لديك فرصة للقيام بالأمر الصائب هيا |
doğru olanı yapmak bu kadar boktan hissettirmemeli. | Open Subtitles | مثل القيام بفعل الصواب هل هذا ما يفسد الأمر |