doğrulamak için daha fazla test yapıyoruz, ama sonuçlar iyi görünmüyor. | Open Subtitles | نجري المزيد من التحاليل لتأكيد الأمر لكن الأمر لا يبدوا جيدا |
Olay yerindeki teşhisimi doğrulamak için zaman sınırımız olduğundan beri. | Open Subtitles | حسناً، لأنّ لدينا موعد أخير لتأكيد تشخيصي في مسرح الجريمة. |
Yüzün ölümü ifade etse bile, doğrulamak istedim. | Open Subtitles | .. وجهكَ أردتُ التأكد منه ، حتى إذا كان ذلك يعني الموت |
Hayır Sarah, bu günlerde zihnimi epey bir kurcaladığını söyleyebilirim. Sadece bir kaç detayı doğrulamak istiyorum. | Open Subtitles | ،أُبشرك أنك على بالي كثيراً هذه الأيام لكنّي أردتُ التأكد بشأن بعض التفاصيل |
Amerikan rüyasını geri kazanmak ve dürüstlüğümüzü tekrar doğrulamak için bir olmalıyız. | Open Subtitles | لأستعادة الحلم الأمريكي ونعيد التأكيد أن الحقيقة الاساسية أنه بكثرتنا نحن موحدون |
Belirli sürdürülebilirlik ve etik üretim iddialarını veri tabanlı ve otomatik bir biçimde doğrulamak. | TED | التحقق من مطالبات محددة للاستدامة والإنتاج الأخلاقي بطريقة آلية تستند إلى البيانات. |
doğrulamak için ultrason yap, sonra da Chase'e söyle böbreği yerine koysun. | Open Subtitles | قوموا بفحص صدى للتأكيد ثم أخبروا تشايس أن يعيد الكلية إلى الرف |
Aynen. Olayı doğrulamak için Sahil Güvenliği, ve bir demeç almak için de seyahat acentesini ara. | Open Subtitles | بالطبع, أتصلي بخفر السواحل لتأكيد الأمر وكذلك للبحرية للأستبيان |
-4 saatte bir. Ciğerleriyle ilgilenirken biyopsi de yap. Wegener'i doğrulamak için ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | و أنتم برئتيه أحضروا نسيجاً للفحص سنحتاجه لتأكيد مرض ويجنر |
Pekala, kurbanın kimliğini doğrulamak için parmak izini araştırdım. | Open Subtitles | حسنا، ركضت يطبع لدينا مركز فيينا الدولي لتأكيد معك بطاقة تعريف |
Beni yemek planlarımı doğrulamak için mi çağırdın? | Open Subtitles | هل استدعيتني إلى هنا لتأكيد مشاريع غدائي؟ |
Uzun QT'yi doğrulamak için hastanın ödünü koparın. | Open Subtitles | أخيفوا المريضة حتّى الموت لتأكيد عودة الاستقطاب الممتدة |
Ülkeye gelmesinin mantıklı bir sebebi olup olmadığını doğrulamak için gönüllü oldum. | Open Subtitles | ـ لا شيء حتى الآن لقد تطوعت من أجل التأكد |
Hakkımdaki birkaç şeyi doğrulamak istedim. | Open Subtitles | أريد التأكد من بضعة أمور منك عني -أو عنا |
Makalesindeki gerçekleri doğrulamak isteyen şu gazeteciden bir arama gelmiş. | Open Subtitles | تلقت إتصال من مراسل أراد التأكد من مقال |
Sevgi ve saygıdan dolayı. Sayın başkan, tanığın ifadesini doğrulamak istiyorum. | Open Subtitles | بعد اذن رئيس المحكمة أود التأكيد على تصريح الشاهد |
Sayın başkan, tanığın ifadesini doğrulamak istiyorum. | Open Subtitles | بعد اذن رئيس المحكمة أود التأكيد على تصريح الشاهد |
Virüs kapmadığınızı doğrulamak için bir test uygulanacak. | Open Subtitles | إختبار سيتم إتقانه من أجل التحقق من عدم إصابتك بالعدوي. |
Bizim hasta bilgileri doğrulamak istemiyor. | Open Subtitles | المريض الذي لدينا غير قادر على التحقق من معلوماته |
doğrulamak için LP yapmak mı istersin yoksa duyduğun suçluluk tekrar ilaç yazmaya başlamana yetti mi? | Open Subtitles | أتريدُ بزلاً قطنياً للتأكيد أم أنّ الذنب عرضٌ كافٍ للبدء بالعلاج؟ |
Önce doğrulamak için ANCA panel testi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجري فحصا شاملا لمضادات النوى لنتأكد اولا |
- doğrulamak gerçekten zor. | Open Subtitles | .من الصعب جداً تأكيدها |