"doğrulttu" - Translation from Turkish to Arabic

    • صوب
        
    • صوّب
        
    • يصوب
        
    • وصوب
        
    • وصوّب
        
    Sonra bana çifteyi doğrulttu. Open Subtitles لا يعنونه حقاَ نعم ثم صوب نحوي سلاحاَ قاذفاَ
    Suratıma silah doğrulttu. Gözümü bağladı. Sandalyeye bağladı beni. Open Subtitles ،لقد صوب سلاحًا نحو وجهي ثم عصب عيني وقيدني
    Birden içeri daldı ve silahını suratıma doğrulttu. Open Subtitles دفعنيو دخل, و صوب مسدس إلى وجهي
    Bir adam sana silah doğrulttu. Seni öldürmek isteyen bir adam. Open Subtitles لقد صوّب رجل سلاحاً نحوكِ رجل كان عازماً على قتلكِ
    Bize silah doğrulttu o. Open Subtitles توقف , أوكي؟ انه كان يصوب سلاحا نحونا
    Taksime bindi ve kafama silah doğrulttu. Sür ya da öl dedi! Open Subtitles لقد ركب التاكسي,وصوب اتجاه رأسي مسدس,وقال قود او مت
    Onu yakaladı ve silahını doğrulttu. Open Subtitles أمسك بها وصوّب مسدّس نحو رأسها.
    Silahını bana doğrulttu benden çalmak istedi. Open Subtitles " بأن صوب البندقية إلي " " و قال بأنه سيختطفني الآن "
    Jack onu bayılttı, silahı bize doğrulttu ve bir araba çaldı, tamam mı? Open Subtitles ضربه " جاك " صوب مسدساَ وسرق سيارة هيا بنا هيا
    Fazörlerini üzerimize doğrulttu efendim. Open Subtitles لقد صوب الأسلحة باتجاهنا، سيدي
    Fazörlerini üzerimize doğrulttu efendim. Open Subtitles لقد صوب الأسلحة باتجاهنا، سيدي
    Kafama silah doğrulttu. Open Subtitles لقد صوب سلاح لرأسي
    Bir saniye önce bana silah doğrulttu. Open Subtitles لقد صوب سلاحه تجاهى
    Aniden silahı bana doğrulttu. Open Subtitles فجأة صوب مسدسه نحوي
    O herkesin önünde bana silah doğrulttu bu yüzden onu önce ben tokatlayacağım. Open Subtitles لقد صوب مسدسه إلى أمام الجميع ... لذ ا سأكون أول من يصفعه .
    Javed bir korkak Parma bana silah doğrulttu ama Javed tek kelime bile etmedi. Open Subtitles جافيد ضعيف ... لقد صوب بارما إلي مسدسا و لم يقل جافيد كلمة واحدة .
    Başkası hedefi seçti, bir başkası da namluyu doğrulttu. Open Subtitles لقد كان شخصاً آخر من أختار الهدف،شخص آخر من صوّب السلاح
    Beni öldürmek yerine, bir sebepten silahını kafasına doğrulttu ve tetiği çekti. Open Subtitles ولكن بدلًا من ذلك، لسبب ما قد صوّب السلاح إلى رأسه وسحب الزناد
    Kahraman kovboy Deniz silahlarını doğrulttu. Open Subtitles دينيز راعي البقر يصوب مسدسه
    Bize silah doğrulttu! Bu bizim maymunumuz! Open Subtitles في أي وقت يا (آلن)، إنه يصوب مسدسا نحونا
    Seni kaçırmaya kalktı. Sana silah doğrulttu. Open Subtitles لقد حاول أن يختفطكِ، وصوب مسدساً نحوك.
    Beni yere yapıştırdılar, Stan de bana silahını doğrulttu. Open Subtitles ألقوني أرضاً، وصوّب (ستان) بندقيّته عليّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more