"doğrusunu söylemek gerekirse" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأكون صريحاً
        
    • لأكون صادقاً
        
    • لأكون صريحة
        
    • لأخبركِ الحقيقة
        
    • لأخبرك الحقيقة
        
    • لأكون صريحا
        
    • لأكون منصفا
        
    Doğrusunu söylemek gerekirse konuşmayı öğrendiğinden beri Stiles'ın söylediği tek bir kelimeye bile inanmadım. Open Subtitles لأكون صريحاً لم أصدق أي كلمة مما قالها ستايلز منذ أن تعلم الكلام
    Doğrusunu söylemek gerekirse sizi yanımda götürmek pek içime sinmiyor. Open Subtitles لأكون صريحاً لا أشعر بخير لجلبي واحدٌ منكم
    Aslında bir keresinde bir terapist bana dedi ki, "Eve, iki yıldır buraya geliyorsun ve, Doğrusunu söylemek gerekirse, bana hiç bir bedenin var gibi gelmedi." TED قال لي الطبيب ذات مرة ، ايف ، انت تأتين الى هنا منذ سنتين و لأكون صادقاً ، لم يخطر لي أنه كان لديك جسد ".
    Doğrusunu söylemek gerekirse, ne yapacağımdan emin değilim. Open Subtitles لأكون صريحة لست متأكدة مما أننا مقدمة على فعله
    - Doğrusunu söylemek gerekirse bir ata tutunmaktan fazlasını yapamayacak kadar zayıftım. Open Subtitles لأخبركِ الحقيقة أنا كنت أضعف بكثير من تدليل الحصان
    Doğrusunu söylemek gerekirse en son ne zaman seks yaptım, onu bile hatırlamıyorum. Open Subtitles حسنآ ، لأخبرك الحقيقة لآ أتذكر متى آخر مرة فعلت الجنس مع أي شخص
    Doğrusunu söylemek gerekirse, Etikal'leri pek bilmiyorum. Open Subtitles اوه , نعم , أنا لا أعلم كثيراعن الاخلاقيات , لأكون صريحا معك
    Doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir kısmına duymuyorum. Open Subtitles لأكون منصفا,00 ولا واحدة منها ... بدرجة معينة
    Doğrusunu söylemek gerekirse, tanıdığım birine de benzemiyorsun. Open Subtitles لأكون صريحاً معك، لا تبدو كشخصٍ أعرفه
    Doğrusunu söylemek gerekirse eski Derek'i özlemeye başladım. Open Subtitles لأكون صريحاً معك، لقد بدأت أفتقد (ديريك) القديم.
    Doğrusunu söylemek gerekirse eski Derek'i özlemeye başladım. Open Subtitles لأكون صريحاً معك، لقد بدأت أفتقد (ديريك) القديم.
    Doğrusunu söylemek gerekirse, neye inandığına bile emin değilim. Open Subtitles لأكون صادقاً لست متأكداً " " مالذي يؤمن به هذا الرجل
    Doğrusunu söylemek gerekirse, sorularınız beni şaşırtmadı. Open Subtitles لأكون صادقاً أسئلتكِ لا تفاجئني كثيراً
    Doğrusunu söylemek gerekirse yeterince büyük görünmüyor. Open Subtitles ولكن لأكون صريحة.. لا أظن أنه يبدو كبيراً كفاية..
    Doğrusunu söylemek gerekirse eğer şu anda vücudundan siyah kanlar akıyor olamasaydı "Aman Tanrım" tabirini inanılmaz vücudun için kullanıyor olurdum. Open Subtitles لأكون صريحة كلمة "ياإلهى" كانت لبُنية جسمك الرائعة لو تغاضينا عن حقيقة أنك تنزف دماً أسود
    Doğrusunu söylemek gerekirse, bir güreşçi. Open Subtitles لأخبركِ الحقيقة هو مصارع حر
    Doğrusunu söylemek gerekirse çok uykum gelmişti. Open Subtitles والآن ، لأخبركِ الحقيقة ولقد كنت وقتها (زوزليد) ، هذا ما كنا ندعوه وقتها زوزليد :
    Öyle ama Ange, Doğrusunu söylemek gerekirse buna anlam veremiyorum. Open Subtitles أنا أيضاً إعتقدتُ ذلك (ولكن لأخبركِ الحقيقة, يا (آنجي أنا لا أفهم هذا
    Doğrusunu söylemek gerekirse, onda neyi yaşadığından emin değilim ama ondan başka gönül yarası ve sarhoşken sevişmekte var. Open Subtitles لأخبرك الحقيقة , غير القلب المفطور والجنس بسبب الثمالة لست متأكداً تماماً ماتقصدين
    Doğrusunu söylemek gerekirse, kendimi kötü hissettim. Open Subtitles و التي، لأكون صريحا معكِ أبدو سيئا فيها هل تعلمين لماذا ؟
    - Doğrusunu söylemek gerekirse diğerleri hiç 12 yaşında görünmüyor. Open Subtitles - ولا يبدون في سن الـ12, لأكون منصفا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more