Bir adam öyle bir noktaya gelir ki hala dediğinde ısrar ediyorsa doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | في لحظة معيّنة، إذا ثبت المرء على أقواله، فإنه يقول الحقيقة |
Eğer disk oradaysa muhtemelen bu adam doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | خذ قوة صغيرة واذهب لشقة المحقق " ديسلوا " اذا كان هناك القرص فإذن هذا الرجل يقول الحقيقة |
Belki de doğruyu söylüyordur! | Open Subtitles | ربّما يقول الحقيقة |
Belki de doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | ربما انه يقول الحقيقة |
Belki de doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | ربما يقول الحقيقة على العموم |
Belki de doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | -ربما كان يقول الحقيقة |
Belki de Clara hakkında doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | ربّما يقول الحقيقة حول (كلارا) أيضاً. |
Belki Sully doğruyu söylüyordur. | Open Subtitles | ربما (سلي) يقول الحقيقة |