"dogville" - Translation from Turkish to Arabic

    • دوجفي
        
    • دوجفيل
        
    İş açısından bakarsan Dogville'de kalman bizim için maliyetli hale geldi. Open Subtitles منظورالعمل. ، مِن منظور العمل، وجودك في دوجفي أصبح مكلفاً جداً.
    Dogville halkı bunu kabul etmekte zorlanabilir. Open Subtitles أنظر إذا كان سكان دوجفي عِنْدَهُمْ مشكلة في قبول هذا.
    Dogville sakinleri Tom'un ertesi günkü konuşmasını anlamazsa bunun nedeni verecek somut bir örneğinin, bir hediyesinin olmamasıydı. Open Subtitles إذا تمكن توم من أَنْ يثبت أن مواطنين دوجفي عندهم مشكلة لحضور محاضرتِه في اليوم التالي. سيحتاج جداً للإيضاحِ، كـموهبة.
    Dogville'i haritadan seçerek gelmemişti. Ziyaretçi de değildi. Open Subtitles لم تنتقي دوجفي من الخريطة أَو تقصد البلدة للزيارة،
    Dogville, Amerika Birleşik Devletleri'nin Rocky Dağları'nda bir kasabadır. Open Subtitles دوجفيل كانت تقع على جبال صخرية في الولايات المتّحدةِ.
    Hayır. Bence Dogville'e sunacak pek çok şeyin var. Open Subtitles لا، أعتقد أنت عندك الكثير لكي تعرضيه علي دوجفي.
    Bir önceki akşamla ilgili olayların kısa bir özetini Dogville'lilere sunduktan sonra, Tom kaçağı saklandığı yerden çıkarmak için madene gitti. Open Subtitles وبعد تَزويدهم بملخص سريع عن الأحداث في المساء السابقِ إلى سكان دوجفي المندهشون، ذهب توم إلى المنجمِ يسترجع الهاربة مِنْ مخبأِها.
    Dogville'e güzel demek en azından orijinaldi. Open Subtitles دعوة دوجفي بالمكان الجميل كَانَ شئ حقيقي على الأقل.
    Dogville üstündeki ışığın küçük değişimini nasıl tanımlayacağını birden fark etmişti. Open Subtitles عندما أحسّتْ فجأة ما أفضل شئ تم وصفه كتغيير صغير لتلقي الضوء على دوجفي.
    Ertesi gün, Dogville'de güzel bir gündü. Open Subtitles اليوم التالي كَانَ يوماً جميلاً في دوجفي.
    Her gün bir saatini Dogville'deki bir evin işlerine yardım ederek geçirecekti. Open Subtitles اليوم حيث كان عليها أن تبدأ في العمل في دوجفي و تعرض نفسها ساعة واحدة على كل عائلة كل يوم. اذا سمحت.
    Bu konuşma, Dogville'dekilerin tavrının tipik bir örneğiydi maalesef. Open Subtitles مقابلة غرايس لجاك مكاي أثبتت مدى عمق حزنه من موقف سكان دوجفي.
    ...konusunda Dogville'i eğitme misyonuna bir eldiven gibi uyuyordu. Open Subtitles لكي لا يضع أي أحد في خطر،مازالت متفقه مع مهمة توم لكي يعلم سكان دوجفي عن موضوع القبول مثل القفاز.
    Büyük şehirdeyken hayal ettiğin her şeyi Dogville'de buldun değil mi? Open Subtitles دوجفي عندها كل شئ لا يمكنك أن تتخيلينه حتى في المدينة الكبيرة. أنت أسوأ مِنْ توم.
    Dogville sakinleri, papaz evindeki toplantıya sessizlik içinde geldiler. Open Subtitles لقد كانت خالية لأن الناس في دوجفي خرجوا للإجتماع في الكنيسة.
    Bu yalnız Martha'nın işi olamazdı. Kesin olan şuydu ki, Grace'in Dogville'de dostları vardı Open Subtitles غرايس كَانَ عِنْدَها أصدقاءُ في دوجفي ذلك كان أكيداً.
    Ne? Dogville'de kalman lehine oy verdiğimde bencilce bir nedenim vardı. Open Subtitles أريد فقط أن أخبرك أنني عندي سبباً أناني من أجل التصويت لكي أبقي عليكِ هنا في دوجفي.
    Dogville'i yaşamaya değer bir yer haline getirdin. Open Subtitles نعم.لقد جعلتِ من دوجفي مكاناً جميلاً للعيش فيه.
    Nasıl ki Dogville, dağın yamacında güçlü fırtınalara karşı savunmasızsa. Grace de kendini öyle açıvermişti. Open Subtitles لقد أكتفت دوجفي من السطح الصخري الضعيف ،المكشوف على سفح الجبل،الغير محمي من التعرض لأيّ عاصفة متقلبة،
    Dogville'in sakinleri kasabalarını seven iyi ve dürüst insanlardır. Open Subtitles سكان دوجفيل أناس طيبون، الناس صادقون و لقد أحبوا منطقتهم.
    Birdenbire, Dogville'in diğer sakinlerinin de ihtiyaçları olmayan bir sürü şey olduğu çıktı ortaya. Open Subtitles في الحقيقة لقد أتضح أن هناك بعض الأشياء التي لا يحتاج أن يفعلوها سكان دوجفيل الأخرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more