"dokudaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الأنسجة
        
    • أنسجة
        
    Yumuşak dokudaki delikler, suyun ve duştaki çoklu püskürtücünün yaptığı yüksek basınçla oluşmuş görünüyor. Open Subtitles الثقوب في الأنسجة الرقيقة تدل على أنها ناتجة من ضغط مائي جيد و فوهات متعددة
    Sovyetler, Nina'nın telekinezi yoluyla yaşayan bir dokudaki bio-elektriksel impulsları etkileyip etkileyemeyeceğini görmek istemiş. Open Subtitles كان الإتحاد السوفياتي يريد أن يعرف إن كانت تستطيع إن تتحكم عن بعد بحركة ووظيفةالنبضات الكهربائية في الأنسجة الحية
    dokudaki sıvılar hava yastığı gibi hareket eder. Open Subtitles ستعمل السوائل في الأنسجة عمل الوسادة
    dokudaki kanama eksikliğine göre, balyalanmadan önce ölüymüş. Open Subtitles لا يوجد أنسجة نزيف وهذا يعني أنها وضعت في الآلة بعد الموت
    dokudaki kanama eksikliğine göre, balyalanmadan önce ölüymüş. Open Subtitles لا يوجد أنسجة نزيف وهذا يعني أنها وضعت في الآلة بعد الموت
    Yüzeyde geniş, dokudaki derin bir yere doğru inceliyor. Open Subtitles -عريض بالسطح, وضيّق في الأنسجة .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more