"dokunduğumda" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمست
        
    • ألمس
        
    • ألمسه
        
    • لمستها
        
    • ألمسك
        
    • مسست
        
    • لمسته
        
    • لمستُ
        
    • لمستكِ
        
    Benim oğlum bir sünepe olabilir ama onunkine dokunduğumda, neredeyse beni öldürüyordu. Open Subtitles بامكاني أن أصفع ابني بقوة لكن عندما لمست ابنها كادت أن تقتلني
    Hayır, resme dokunduğumda bu hissi aldım. Open Subtitles كلا,ولكن احساسا بشانها راودني حين لمست الصورة
    Sentetik bacaklarıma dokunduğumda veya hareket ettirdiğimde normal dokunma ve hareket hisleri duymuyorum. TED فمثلًا عندما ألمس وأحرك أطرافي الاصطناعية، لا أستشعر أحاسيس اللمس والحركة الطبيعية.
    Ve size göstereceğim ilk davranış, yapraklarına dokunduğumda, yukarı doğru kıvrıldığını göreceksiniz. TED والسلوك الأول الذي سأريكم هو عندما ألمس الأوراق هنا، سترون أن الأوراق تميل إلى الكرمشة.
    İlişkimizin sonuna doğru, ona her dokunduğumda tam anlamıyla titriyordu. Open Subtitles في نهاية علاقتنا، كان يرتعش بكل بساطة عندما ألمسه
    Ayrıca makine, ona dokunduğumda tepki veriş şekliyle adeta beni çağırıyor gibiydi. Open Subtitles وتلك الطريقة التي أستجابت به الآلة إليّ بعد أن لمستها.. إنه يبدو كما لو أن الآلة كانت تناديني
    Sana ilk dokunduğumda, sıcaklığı hissedeceksin ama nereden geldiğini anlamayacaksın. Open Subtitles عندما ألمسك للمرة الأولى ستشعر بالدفء و لكنك لن تعرف أين
    Diğer tarafta o cihaza dokunduğumda, ellerimde canlanmıştı. Open Subtitles حين مسست ذلك الجهاز بالعالم الآخر، تفاعل معي
    Ruhuna dokunduğumda ne hissettiğimi söyleyeyim o zaman. Open Subtitles دعني أخبرك بماذا شعرت في روحه عندما لمسته
    Bir şeylere dokunduğumda yapabildiğim bir şey. Sadece geçmişi görmüyorum. Open Subtitles إنها قدرة أزاولها إذا لمستُ شيئًا، فلا أبصر ماضيه فحسب
    O kitaba en son dokunduğumda beni çarptı. Open Subtitles فآخر مرةٍ لمست بها الكتاب لقد صعقني كهربائياً
    Belki Paris'te Isobel'in mezarına dokunduğumda olanları açıklar. Open Subtitles ربما سأتمكن من فهم ماحصل في باريس عندما لمست قبر إيزوبيل
    Tüm bu kötü olaylar, o tabuta dokunduğumda başladı. Open Subtitles أتعلمين ؟ كل هذه الأمور السيئة بدات تحدث عندما لمست ذلك التابوت
    Kitaba dokunduğumda kendimi başka bir imgelem içinde buldum. Open Subtitles عندما لمست الكتاب وجدت نفسي في رؤيا أخرى
    O bıçağa ilk dokunduğumda duramayacağımı biliyordum. Open Subtitles من أول مرة لمست فيها هذا النصل, علمت أنني لن يمكنني التوقف,
    Tüye ikinci bir kez dokunduğumda ne olduğunu görebileceğiz. TED فلنر ما سيحدث عندما ألمس الشعيرة مرة ثانية.
    Yaralarıma her dokunduğumda... tarla kuşu gibi şakıyorlar. Open Subtitles كل مرة ألمس جروحي فإنها تئن مثل الطيور الجريحة
    genelde, birine dokunduğumda, veya onlarla aynı yerde bulunduğumda oluyor. Open Subtitles عادةً, عندما ألمس شخص ما أو عندما أكون في نفس المكان الذي يكونون موجودين فيه
    Bir şeye dokunduğumda istersem ona elektrik verebiliyorum. Open Subtitles عندما ألمس شيئاً يمكنني أن أصعقه لو أردت
    Ve dokunduğumda elimi hissedecek birini istiyorum. Open Subtitles أريد شخص يشعر بيدي عندما ألمسه
    dokunduğumda güzelliğinden ölebilirim. Open Subtitles إذا ما لمستها قد أموت من جمالها
    Sana dokunduğumda Geoffrey'yi düşünmeden edemiyordum. Open Subtitles لم ألمسك أبداً دون أن أفكر "جيفيرى" , "جيفيرى"
    Diğer tarafta o cihaza dokunduğumda cihaz elimde can buldu. Open Subtitles حين مسست ذلك الجهاز بالعالم الآخر، تفاعل معي
    Ona dokunduğumda bir şeytanı kendine getirdim sanki. Open Subtitles . كُنت مرعوبة . شعرت بأسوء هزة شر عندما لمسته
    Stillson'a dokunduğumda Rachel'ı görmedim, daha önce onunla alakalı gördüğüm bir imgelemi gördüm..gelecekten bir imgelem.. Open Subtitles لم أرى (راشيل) عندما لمستُ (ستيلسون) رأيتُ رؤية حصلتُ عليها سابقاً منه رؤية للمستقبل
    Bana nasıl dokunduğunun farkındayım ben de sana dokunduğumda nasıl baktığını gördüm. Open Subtitles أعرف كيف لمستني وأنا.. رأيت النظرة في عينيكِ عندما لمستكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more